Anoreksiyayı tetikleyen şey psikolojik mi? Anoreksiyanın belirtileri neler?

Anoreksiyayı tetikleyen şey psikolojik mi? Anoreksiyanın belirtileri neler?

Anoreksiya, iştah kaybı ve yemeğe ilgisizlik anlamını taşır, anoreksiya nevroza ise bir yeme bozukluğudur. Anoreksiya nevroza tanısı almış bireylerde beden algısı çarpıktır, ideal kilolarından en az %15 daha zayıftırlar, kilo almaktan aşırı korkarlar, beden algıları ve kiloları hakkında yoğun takıntıları vardır. Yeme bozukluklarının oluşumunda, psikolojik ve biyolojik faktörlerin yanı sıra sosyokültürel faktörler de etmendir.

Anoreksiya hastalığının temelinde yatan sebepler neler?

Psikolojik ekoller, anokreksiya nervozanın oluşumunu çeşitli bakış açılarıyla açıklar.

Bunları özetleyecek olursak:

  1. Çocuğun, annenin gözünde biricik olmak için bazı ihtiyaçlarını erteleyerek annenin onayını alma arzusu

  2. Annenin çocuğun ihtiyaçlarını görmemesi veya onaylamaması ile çocuğun kendi arzu ve açgözlülüğüne karşı geliştirdiği bir savunma ve yemeyerek hem kendi arzusunu engelleme hem de ailesinin artık onun yemesini istemesini sağlayarak, kendi yerine diğerlerini çaresiz ve açgözlü hissettirme

  3. Anne-çocuk ilişkisinin iyi gelişmediği durumlarda, çocuğun benlik algısının olumsuz gelişiminin sonucu olarak, arzu ettiği ve yemek istediği yiyeceği de olumsuz ve zararlı algılayarak yemeyi reddetmesi

  4. Ailesel beklentilerin aşırı olduğu durumlarda, özellikle bağımsızlaşmayı yasaklayan tutumlarla oluşan kimlik duygusuna bir saldırı, bir başka deyişle anneden sağlıklı bir şekilde ayrışamayan çocuğun kendini annenin bir parçası olarak görmesi, kendi benliğini kontrol etmenin kendi bedenini kontrol etmeyle yer değiştirmesi

  5. Bedenin gelişimini durdurarak, yetişkin ve kadın olmayı engelleme

  6. Son olarak, ailenin, özellikle annenin yemekle ilgili sağlıksız ilişkisi altta yatan sebepler olarak sıralanabilir. Bunlardan biri veya birkaçının bir arada oluşuyla hastalık şekillenebilir.

Bu hastalığın tedavi süreci nasıl oluyor?

Tedavi sürecinde, hemen hemen tüm ekollerin hem fikir olduğu nokta, anoreksik kişilerin aşırı kilo alma takıntısı ve aşırı kontrol kaybı endişeleri göz önüne alınarak, tedavide ana hedefin kilo kazanma hedefi olmaması gerektiğidir. Pek çok ekol bu konuyla ilgilenir. Ender durumlarda psikolojik tedavinin yanı sıra hastaneye yatış görülür, psikiyatrik tedavi de gerekebilir. Aile terapisi -aile içindeki ilişkileri ele alan bir tedavi metodu- ve bireysel olarak psiko-dinamik terapi -kişinin içsel süreçlerinin, bilinç ve bilinçdışının çalışıldığı tedavi metodu- veya bilişsel terapi -kişinin düşünce yapısının çalışıldığı tedavi metodu- kombinasyonları uygun olabilir. Uzun dönemde, destekleyici ve dışavurumcu teknikler uygulanabilir. 

Daha çok modellerin, güzellik sektörüyle ilgili kişilerin  başına gelmesinin nedenlerini nelere bağlıyorsunuz?

Sosyokültürel olarak toplumda var olan popüler akımlar elbette çocukları, ergenleri, yetişkinleri etkilemektedir.  Kadınlarda güzel olmanın, hatta seksi olmanın neredeyse zorunluluk haline getirildiği bakış açıları, pazarlama teknikleri ve haberlerde sıklıkla gündeme gelmekte ve özendirilmektedir. Güzellik kavramı her yüzyılda ve her toplumda farklıdır. Batı toplumlarında kadınlara nasıl güzel olacaklarına dair verilen kriterlerde, gittikçe artan bir şekilde “zayıf olmak” özendirilmektedir. 38 beden yerine 0 beden kavramı son on yılda yerleşmeye başlamış, hatta bu akımı durdurmak için 0 beden üretimlerine ve 0 beden mankenli defilelere sınırlama getiren ülkeler olmuştur.

Blumia ve anoreksiya arasında bir bağlantı var mı?

Blumia nevroza da bir yeme bozukluğudur. Blumia’da kilo görece normaldir, ancak ani şekilde kendini kaybedercesine yemek yeme ve sonrasında suçlulukla birlikte yediklerini kusma ile şekillenir. Şöyle ki; Blumik kişiler yediklerini içlerinde tutamazlar, bu yüzden yememeye çalışırlar. Ancak anoreksikler kadar dürtülerine hakim olamaz ve bir noktada yemek yerler. Bu kez normalin üstünde bir iştahla tıka basa doyacak şekilde yerler ve sonra yaptıklarına pişman olarak kusarlar. Kişinin hem anoreksik hem blumik belirtileri olduğunda ayırıcı tanı kilosudur. Kilo kaybı çoksa anoreksiya nervoza tanısı alır. Anoreksiklerin yaklaşık %40-50’sinde blumia nevroza görülür.

Asena Yurtsever Uzman Klinik Psikolog - DBE Davranış Bilimleri Enstitüsü

DBE Yetişkin ve Aile Psikolojik Danışmanlık Merkezi
Bizi Arayın  Terapistlerimiz

Benzer İçerikler :

Yeşil Çay Beyin Gücünüzü Arttırıyor

Yeni Araştırmalar Yeşil Çayın Beyin Gücünüzü, Özellikle Çalışma Belleğini, Arttırdığını Gösteriyor Yeşil çayın sağlık üzerinde birçok olumlu etkisi olduğu...

Ensest

Ensest, evrensel ve ötedenberi süregelen bir yara olup, biyolojik anlamda kan bağı olan aile bireyleri arasındaki ilişki olarak tanımlanabilir....

Boşanma Sonrası Süreçte Adaptasyon

Boşanmayı “medeni bir şekilde atlatmak” dost kalmak anlamına gelmemektedir. Boşanmada eşiniz ile ilişkinizi sürdürmeme hakkınız her zaman vardır. ...

Tıbben Açıklanamayan Belirtiler

‘’Fizyolojik hiçbir hastalıkla açıklanamayan fiziksel yakınmalar, derin bir mutsuzluk ve huzursuzluk halini, bedensel belirtilerle ifade etme...

İlginizi Çekebilir :

Kişilik Özelliğini Değiştirmek İçin Beş Hayati Adım

İnsanlar Değişmez! Yoksa Değişirler mi? Çok uzun zamandan beri kişiliğin, yani kökleşmiş birtakım kişilik özelliklerinin, davranışımızı ...

Aklın Oyunları

Beynimizin gerek psikolojik, gerekse beden sağlığımızı korumak için elinden geleni yaptığını ve daha pek çok işlevi ne denli muhteşem bir orkestrasyon...

Şu rejim bitse de doğru dürüst yesek

Zayıflama çılgınlığıyla hayattaki en önemli değerin “güzellik” haline gelmesi ve bunu yitirmeme düşüncesine saplanıp kalmak, kendimize yaptığımız ...

ALDATILMAK RUH SAĞLIĞINI NASIL ETKİLER?

Romantik ilişkilerde aldatma, tüm dünyada ve tüm yaş gruplarında yaygın görülmektedir. Aldatma, insanlık tarihinin en eski zamanlarına dayanmaktadır. Günümüzde ...