Hayal Gücünün Gelişim Süreçleri

Hayal Gücünün Gelişim Süreçleri

Günümüz koşullarında çocuklar daha erken yaşta okula gitmekte, teknolojik araçlara daha kolay erişim sağlamaktadır. Hal böyle olunca çocukların tek başlarına oyunlar oynaması, yaratıcı aktiviteler oluşturmaları eskisine göre daha seyrekleşmiştir. Oysa çocukların bir yetişkin tarafından kısıtlanmadan ve herhangi bir şey öğrenme kaygısı yaşamadan serbestçe oynadıkları hayali oyunlar, gelişimin çok önemli bir parçasını oluşturmaktadırlar.

Gelişimsel süreçlere bakıldığında çocuğun hayal gücü gelişiminin oyun kurma becerilerinin gelişimiyle paralel olduğu görülmektedir. İlk yılarlıda çocuk fiziksel becerilerine dayanan oyunlar oynarken daha sonraki yıllarda bu oyunlar yerlerini somut ve soyut oyunlara bırakırlar. İlk dönemlerde çocuklar hareket becerilerine yönelik olarak atma, tutma, koşma, tırmanma oyunlarını daha çok oynarlar ve zevk alırlar.  Bu tür oyunlar çocukların fiziksel gelişimlerini destekler ve motor koordinasyon becerilerini arttırmalarına yardımcı olur.

Özellikle ilk iki yılda fiziksel oyunlar oynayan çocuklar, sonraki yıllarda yavaş yavaş sembolik oyunlar oynamaya başlarlar. Zihin ve dil gelişimine paralel olarak gelişen soyut düşünme becerisi hareketli oyunlardan hayali oyunlara geçişin temelidir. Hayali oyunlara çocuklar, en yakınlarındaki kişileri taklit ederek başlarlar. Telefonla konuşmak, çocuk bakmak ve yemek yapmak gibi oyunlar günlük yaşantımızdan örnekler olup, sık görülen hayali oyunlardandır. Çocukların taklit etmelerine dayalı olduğu için bu oyunlara “–mış gibi” oyunlar da denmektedir.

Çocukların çevrelerindeki kişileri taklit etmeleriyle başlayan hayali oyunlar ilerleyen yaşlarda çok daha karmaşık ve yaratıcı özellikleri olan hayali oyunlara dönüşür. Çocuklar artık bu dönemde nesneleri gerçek amaçları dışında da kullanmaya başlarlar. Boş bir kutu bebek evine dönüşebilirken, bir tahta parçası kayık olabilir. Bu tür oyunlardaki konu ve roller çocuğun düşünce akışına göre şekillenir ve sürekli değişerek oynanmaya devam edilir. Bu tür oyunlar çocuğun hayal gücüyle ortaya çıkar. Çocuk artık “anne sen öğretmen ol” diyerek kendisine ve çevresine uygun gördüğü rolleri verir. Çocuğun gerçek hayattan edindiği deneyimler hayal güçleri ile birleşir sadece onların kontrol ettikleri bir hayal dünyasının yaratılmasına yardımcı olur. Bu oyunlar onların dünyasını anlamaya ve hislerinin farkında olmamıza olanak sağlar.

Ayşegül Moral, Uzman Psikolog - DBE  Davranış Bilimleri Enstitüsü Çocuk ve Genç Bölümü

Benzer İçerikler :

Babanın Çocuğun Kişilik Gelişimindeki Rolü

Eşinin hamilelik döneminden itibaren ona destek olup, huzurlu olmasını sağlayarak, bebeğin anne karnındaki gelişimini takip etmeye ve onunla iletişim kurmaya...

Tuvalet Eğitimi

Tuvalet eğitimi okul öncesi dönemin bir parçasıdır. Ebeveynler çocuklarının tuvalet eğitimini bir takım sebeplerden dolayı hızlı bir şekilde kazanmasını ...

Bir Bebek Doğduğunda Bir de Baba Doğar!

Bebek gebelikle birlikte annenin rahminde, babanın da kalbinde büyümeye başlar. Doğum, bebekle birlikte pek çok şeye gebedir.  Anne ve baba bir ekip ...

Okula İlk Defa Başlayacak Çocukların Adaptasyonunda 10 Altın Kural

1. Çocuklardan önce velilerin sakin ve gerginlikten uzak olmaları çok önemli. Çünkü ebeveynlerin duygu durumu bir şekilde çocuklarına yansıyor. Bu noktada...

İlginizi Çekebilir :

0-5 yaş döneminde ebeveynler çocuklarla nasıl doğru iletişim kurabilir?

İnsanlar arası birçok ilişki probleminde iletişim bir anahtar niteliğindedir. Aynı durum çocuk-ebeveyn ilişkisi için de söz konusudur. Mesela çocuklarımızın ...

Öğretmen, Öğrenci İlişkisinin Kalitesi Başarıyı Etkiliyor

Ülkemizde her yıl 24 Kasım, Öğretmenler Günü olarak kutlanıyor. Öğretmenler; insanları eğitmek, öğretmek rehberlik etmek, her konuda yön vermek ve yaşama...

Çocuğunuzla birlikte yıkanmanız doğru mu?

Çocuğunuzla bedensel yakınlık söz konusu olduğunda hangisi doğaldır, hangisi sınırı aşar? Bir bebek fiziksel ve ruhsal olarak anne babasıyla temas içinde ...

Çocuğunuzun Bu 6 Davranış Problemini Görmezden Gelmeyin

Küçük sorunlar çoğunlukla büyük sorunlara dönüşür.  Herkes “Ufacık şeyleri görmezden gelmek çok büyük sorun oluşturmaz” der. Oysa bu düşünce ...