Helikopter Anne Babalar
“Ben çevremdeki arkadaÅŸlarımın, yakınlarımın çocuklarıyla iliÅŸkilerine baktığımda, ‘Bizde bazı acayiplikler var’ diye düşünüyordum. Çocuklarımızın her yerde-ihtiyacı olsun olmasın- aklımızca yardımına koÅŸmak, onun hayatını kolaylaÅŸtırdığımızı sanmak bir psikolojik sorun deÄŸil midir?” diyor Oral Çalışlar Radikal’deki yazısında ve ardından “Ancak ben bu durumu yalnızca bize özgü bir sorun olarak kabul etmek yanlısıydım. AraÅŸtırma ve yazılar gösteriyor ki, Batı dünyasında bu konu ciddi bir toplumsal sorun olarak kabul görüyor” diye ekliyor.
Helikopter anne-babalar, 21. yüzyılın başlarında, çocuklarına aşırı ilgi ve yakınlık gösteren, onların deneyimleri, problemleri ve zaman zaman da eğitim durumları ile aşırı ilgilenen anne babalara günlük dilde verilen addır. Bu anne babalar zaman zaman çocuklarının istediklerinin tam tersini yaparlar. Tıpkı helikopter gibi devamlı gözetleyen ve adım adım takip eden oldukları için onlara bu isim konulmuştur. Çocuklarının onlara ihtiyaç duyup duymamasını önemsemeden sürekli çocuklarının yakınlarında bekleyip dururlar ve çok nadir yakınlarından-yanlarından ayrılırlar.
Acaba çocuk ne zaman yürür veya konuşur? Ne zaman yazı yazar, okur, tek başına oyun oynar ve altına bez bağlanmadan gider oturağına oturur. Hepsi biyolojimizle ilgili değil midir? Yanıtı tabiî ki zamanı gelince. Ve bizler bunların genelden erken olmasına sevinir ve bir daha önceki seviyeye geri dönmek istemeyiz. Hatta çocuğun unutması neyse de biz bile unuturuz altına bez bağlandığını. Önceki hali bir masal gibi anlatılır uzak bir anı gibi. Artık meme emmiyordur, hatta biberon bile kullanmıyordur. Bizimle birlikte masaya oturmuş kaşığı tutmayı öğreniyordur.
Helikopter ebeveynler çocuklarının baÅŸlarına gelebilecek zarar verici bir olayı engellemek için ellerinden geleni yaparlar. Bütün engelleri yok eden anne-babalar çocuklarının hatalarından bir ÅŸeyler öğrenme fırsatını alırlar. Aslında kendi geçmiÅŸlerine dönüp baktıklarında göreceklerdir ki en kalıcı öğrenimleri bu deneyimler sayesinde olmuÅŸtur. Bunları sanki yapılmış hatalar olarak da anlatma eÄŸilimine de girebilirler “ana-babamızın, büyüklerimizin sözlerinden çıkmasaydık keÅŸke onları dinleseydik” ÅŸeklindeki telkinlerle çocuklarının da kendilerinin sözlerinden çıkmamalarını da isterler.
Bir örnek vaka ile durumu anlamaya çalışalım. Üniversite sınavlarına hazırlanan Ayşe bu günlerde fazlasıyla keyifsiz ve isteksizdi. Eskisi gibi ders çalışamıyor, motive olamıyor, dikkati dağılıyordu. Devamlı televizyon izleyip, telefonundan arkadaşlarıyla mesajlaşıyordu. Annesi göre ne olursa olsun durum bir an önce geçmeli ve tekrar çalışmaya başlayıp eksik olan yerleri tamamlayıp arkadaşlarına yetişmeliydi. Ne olmuştu da bu durum yaşanmıştı bir türlü anlamıyordu. Vakit kaybı olarak gördüğü bu kayıp zamanların yapacağı soru sayısını etkilemesinden endişeleniyordu. Zaten kazanmak istediği bölümü beraber seçmiş bir uyum halinde her şeyi birlikte yapıyorlardı. Neyse sorun ertelenebilirdi ve sınavdan sonraya bırakılabilinirdi. Hatta bu halin geçmesi için dikkatini toparlamasına ve konsantre olmasını sağlayacak bir ilaç varsa verilmeliydi. Hatta bu görüşme bile zaman kaybıydı ve bugünkü plandan bile çoktan uzaklaşılmıştı.
AyÅŸe en son kendisi için bir ÅŸeyi ne zaman yapmıştı hatırlamıyordu bile. Sadece ders aralarında verilen molalar vardı. Annesi her ÅŸeyi onun yerine yapıyor. BaÅŸvuru formunu bile o doldurup, okula o götürüyordu. Gerçi baÅŸkalarının annesi de böyleydi dedi kendine. Ama bizden çok sanki ana-babalarımız yarışıyormuÅŸ gibi geliyor diye de ekledi. AyÅŸe ebeveynlerinin geçmiÅŸle ilgili anılarını anlattığında ne gibi zorluklar yaÅŸadıklarını ve bunlarla nasıl baÅŸa çıktıklarını dinleyince “insanın inanası gelmiyor ama bizler bir ÅŸey yapmak istediÄŸimizde ise yol göstermek veya yardımcı olmak bahanesiyle her ÅŸeye müdahale edip kendi kararlarını uygulatıyorlar” diyordu.
Görüşmeler ilerledikçe AyÅŸe’nin ve ebeveynlerin bireysel alanlarını koruyarak nasıl birlikte yaÅŸayabilecekleri üzerine konuÅŸmalar yapılırken görüşmelere baba da dâhil olmak istedi. AyÅŸe’nin büyüdüğünün, geliÅŸtiÄŸinin onlar da farkındaydılar ama gün geçtikçe tehlikeler artıyordu. “Hayat eskisi gibi deÄŸildi”. Aslında anne-babası da AyÅŸe’nin her ÅŸeyini takip etmekten yorulmuÅŸlardı ve kendilerine yeteri kadar zaman ayıramıyorlardı. “Yeter ki biricik kızımız için her ÅŸey güzel olsun” dedi baba.
AyÅŸe ise tüm sorumluluÄŸu almaya hazır olduÄŸunu ama anne-babasının hep endiÅŸeli tavırlarının kendine olan güveni azalttığını söylüyordu. AyÅŸe kendini daha çok ifade etmeye baÅŸlamıştı. Herkes yerini ve pozisyonu tekrar gözden geçiriyordu. Tercihlerini bir daha gözden geçiren AyÅŸe daha önce okumak isteÄŸi bölümde deÄŸil de baÅŸka bir bölüm istediÄŸini ama annesini kırmamak için olur dediÄŸini kendiside kabul etti. Annesi ise AyÅŸe’nin kararsız halinden rahatsızlık duyduÄŸundan kızının kendi deneyimlerinden fayda görmesi için yardım etmiÅŸ olabileceÄŸini aslında yapmak istediÄŸinin bu olmadığını ekledi.
Annesi artık AyÅŸe’ye ne yapması gerektiÄŸini hatırlatmıyordu. Buna raÄŸmen AyÅŸe’nin baÅŸarısında gözle görülür bir artma vardı. Birbirlerine isteklerini dile getiriyorlar ve kendilerine neyin iyi geleceÄŸi konusundaysa devamlı geri bildirimde bulunuyorlardı.
“Bize çok benzer olayların yaÅŸandığını anladığımda kendi adıma bir parça rahatladığımı söyleyebilirim.” diyor Oral Çalışlar. Peki siz rahatladınız mı? Çocuklarımız için yaptığımız ÅŸeylerin onların kiÅŸisel deÄŸiÅŸim, geliÅŸim, farklılaÅŸmaları, ayakta durabilme (olumsuz durumlarla baÅŸ edebilme), yalnız kalabilme, becerilerini geliÅŸtirebilme, farkındalıklarını arttırma ve yanlışı deneyimleyip buradan kendilerine baÅŸka çözümler üretebilmelerine yardımcı oluyor mudur? Bütün bunların sonunda çıkabilecek en kötü anlam da herhalde çocuklarımızı tamamen kendi geliÅŸmelerine terkedip, başı boÅŸ bırakmak, “ne halin varsa gör” demek olacaktır ki bu yazının amacına ters düşen bir yere götürür bizleri.
Helikoptersiz günler…
Yunus Emre Aydın, Dr. Psikiyatr - DBE Davranış Bilimleri Enstitüsü
Kaynak
Oral ÇALIŞLAR 15.09.2008 tarihli Radikal Gazetesi yazısı
http://en.wikipedia.org/wiki/Helicopter_Parents
Yardımları için Psikolog Merve Can’a teÅŸekkür.
Benzer İçerikler :
Öfke; çocuklarda zaman zaman kabul edilebilir olarak görülen ve çocukları alarma geçiren bir duygu olarak bilinir. Çocuklarda öfke, kendilerinin yanlıÅ...
Her bireyin evlat olarak yola başladığı hayat yolculuğu kimilerimiz için ebeveynliği de deneyimlediğimiz bir sürece eviriliyor. Anne olmak birçok olgu ve ...
Günümüzde ülkemizdeki kadınların, aile bütçelerine katkıda bulunmak, ekonomik özgürlüklerini kazanmak, kariyer yapmak, yeni bir çevre edinmek, eşinin yanında ...
Son birkaç haftadır blogumu ziyaret etmişseniz, herhalde bir süredir yeni bir şey yayınlamadığımı fark etmişsinizdir. Bulgaristan'daki ailemi ziyaret etmek ...
İlginizi Çekebilir :
Araştırmalar şiddete ve saldırganlığa yönelik davranışların yaşamın erken dönemlerinde öğrenildiğini göstermektedir. Ancak, yine araştırmalar, çocukların ...
Stres günlük olarak etrafımızı kuşatır. Trafik yoğunluğundan işteki projelerimize, finansal veya sağlık endişelerimize, ve dünyada gelişen yeni olaylara kadar ...
Çocuk Yetiştirmenin Altın Kuralları Ebeveynlik becerileri deneyimlerle gelişen, çocuğun yaşına göre esneklik gösteren, aile ve çocuk arasındaki iletişimin ...
Yaz tatiline sayılı günler kala öğrenci ve ailelerini karne telaşı sardı. Notları iyi olan çocukların sabırsızlıkla beklediği karne dönemi, not sorunu yaşayan...








