Emre Konuk

Ekip işi: Güzel Bir Fikri Ahenkle Hayata Geçirmek

Geçtiğimiz hafta, liderlerin kendi yeteneklerine odaklandıkları gibi, çalışanların da yeteneklerine önem vermeleri gerektiğinin üzerinde durmuş, büyük ölçekli firmalara baktığımızda, bu firmaların adeta bir yetenek avcısı gibi, potansiyel yetenekleri araştırdığından ve en büyük yatırımı buraya yaptığından bahsetmiştik.

Bu noktaya kadar, lideri ve çalışanları iş hayatında tek başlarına inceledik. Şimdi, çalışanları ve lideri bir ekibin içerisinde ele alalım. Elbette liderlerin çalışanları ile teker teker kurduğu güçlü bağ ve liderin güçlü yönleri öne çıkaran yaklaşımı; ekip uyumu, bağlılığı ve motivasyonu açısından oldukça önemli. Fakat başarı için yeterli mi? Araştırmalar, bir ekibin her üyesinin farklı bir yeteneği ile var olmasının yanı sıra, en uyumlu ve başarılı ekiplerin birçok farklı yeteneğin birleştiği ekipler olduğunu gösteriyor.

Peki gerçek hayatta bu süreç nasıl işliyor? Genellikle bir yönetici sıfırdan bir ekip kurmak üzere işe koyulmuyor, zaten var olan bir ekibin lideri oluyor ve zamanla, bazen uzun bazen kısa aralıklarla ekibe katılacak kişilere karar veriyor. Bazen bu kararı verirken, ekibin bütününü gözetmeden, en çok yetkinliğe sahip olduğuna inandığı kişiye yöneliveriyor. Bazen de farkında olmadan, takımlarına kendi görüşlerine onay verebilecek, kendileri ile benzer eğilimlere, altyapıya ve kişilik özelliklerine sahip çalışanları seçme eğiliminde oluyor. Bu şekilde bir araya getirilen bir ekibin yetenekleri ve zayıflıkları benzer oluyor, bu da gelişim ve değişimin tıkanması anlamına gelebiliyor.

Peki bir çok açıdan yetkin bir ekibe nasıl ulaşılır? Bu noktada önerimiz iki adımdan oluşuyor. Birincisi; liderlerin ilk olarak kendilerinde ve çalışanlarında var olan güçlü ve zayıf yönleri belirlemeleri. İkincisi; ekibin dağıtılacağı, yeniden kurulacağı, birilerinin ayrılacağı ya da ekibe katılacağı durumlar söz konusu olduğunda ekibin bütününü gözden geçirerek, grubun dengesini sağlayacak, farklı yetenekleri bir araya getirecek seçimlerde bulunmaları.

Gallup’un yaptığı araştırma bulguları da başarılı ve birbirine bağlı ekiplerde, farklı yetenekleri geliştirmiş çalışanların yer aldığını gösteriyor. Sahip oldukları bu güçlü yanlar ise temelde dört ana başlıkta toplanıyor: Yürütme, Etkileme, İlişki Kurma ve Stratejik Düşünme.

1. Yürütme yönü güçlü bireyler, işleri nasıl hayata geçireceklerini biliyorlar. Bu kişiler, güzel fikirleri yakalayarak onları gerçekleştirme konusunda çok iyiler. Bu özelliklerini sabırlı olmalarına, disiplinli çalışmalarına ve yılmadan hedefe doğru gitmelerine borçlu olduklarını görüyoruz.

2. Etkileme yönü güçlü olan bireyler, takımlarının fikirlerini daha geniş kitlelere duyurabiliyor, gerek ekibin içinde gerekse dışında fikirleri çok güzel ifade ediyor ve insanları etkiliyorlar. Kimi insan bunu az ve öz dediğimiz bir anlatımla ve kendine olan güveniyle, kimi insan da güçlü iletişim ve kolay bağ kurma özelliği ile yapıyor.

3. İlişki kurma yönü güçlü bireyler, aslında bir ekibi bir arada tutan en büyük güç oluyor. Kimi zaman, sadece bireylerden oluşan ekiplerin nasıl olup da bu kadar birbirine bağlı olduğunu anlayamayız. İşte buralarda genellikle, pozitif ve uyumlu tavrıyla, ya da insanlara ortak bir hedef göstererek yönlendirmesiyle öne çıkan ekip elemanları bir tutkal görevini görüyor.

4. Son olarak stratejik düşünenler de, ekibin “ne yapılabileceği”nden uzaklaşmamasını sağlıyor. Bilgiyi özümseyip analiz ediyorlar ve ekibin daha iyi karar almasını sağlıyorlar. Bu kişiler genellikle düşünce odaklı ya da veri odaklı oluyor ve çok çeşitli olasılıklar arasından karar alınmasını sağlıyorlar.

Sonuç olarak en iyi ekipler, ille de en çok çalışanlardan değil, mümkün olduğunca çeşitli yeteneklere sahip kimselerin bir araya gelmesinden doğuyor. Bu çeşitli yeteneklerin bir arada olması; öncelikle doğru fikirlere odaklanmayı, sonra o fikirlerin peşinden gitmeyi, daha sonra fikirleri hayata yansıtmayı ve tüm bunları bir uyum ve bütünlük içerisinde yapmayı getiriyor.

Bu noktada, bu harika ekibin bir lideri takip etmesi gerekiyor… Haftaya bu konuya değineceğiz.

15.11.2009

Benzer İçerikler :

İki Dillilik / Çok Dillilik Ve Beyin Gelişimi - III

Geçtiğimiz hafta, yakın dönemde yapılan bilimsel çalışmalar aracılığıyla iki/çok dilli yetişmenin beyin gelişimi ve bilişsel becerilere sağladığı yararlardan ...

İkna - VI

Geçtiğimiz hafta, iknaya mahsus bir çifte standardı ele almış; başkalarını etkileyebilmenin, çok istenen ve uğrunda çok çaba sarf edilebilen bir ...

Okumayı Sökmek

Geçenlerde bir anne ikinci sınıftaki oğlunun her alanda arkadaşlarından geri kaldığını, hiçbir şeyi doğru yapamadığını, “felaket unutkan” olduğunu, ...

Kendini Gerçekleştiren Kehanetler

Geçen hafta David Rosenhan’ın bir araştırmasını özetlemiştim. Sekiz sahte hasta, yani normal kişi, akıl hastanesine sanki hastaymış gibi baş...

İlginizi Çekebilir :

Mahalle Baskısı

Neredeyse bir yıl olmuştur, hepimizin hocası Prof. Şerif Mardin’in ‘mahalle baskısını’ gündeme getirmesi. Sanki hiç mahalle görmedik ve baskı ...

Zihnimiz Bize Nasıl Kazık Atar 8

Geçtiğimiz haftalarda zihnimizin bize nasıl tuzaklar kurduğunu örnekleriyle açıkladık. Araştırmalar gösteriyor ki, kanıtları ancak kendi inançlarımız ile ...

İkna - VI

Geçtiğimiz hafta, iknaya mahsus bir çifte standardı ele almış; başkalarını etkileyebilmenin, çok istenen ve uğrunda çok çaba sarf edilebilen bir ...

İşyerinde Taciz

Son zamanlarda bu kelimeyi fazlaca duyar olduk. Zaman zaman okurlarım da yaşadıklarını anlatırlar, yardım isterler. Gittikçe artan bir oranda danışan olarak da ...