Ekip işi: Güzel Bir Fikri Ahenkle Hayata Geçirmek
Geçtiğimiz hafta, liderlerin kendi yeteneklerine odaklandıkları gibi, çalışanların da yeteneklerine önem vermeleri gerektiğinin üzerinde durmuş, büyük ölçekli firmalara baktığımızda, bu firmaların adeta bir yetenek avcısı gibi, potansiyel yetenekleri araştırdığından ve en büyük yatırımı buraya yaptığından bahsetmiştik.
Bu noktaya kadar, lideri ve çalışanları iş hayatında tek başlarına inceledik. Şimdi, çalışanları ve lideri bir ekibin içerisinde ele alalım. Elbette liderlerin çalışanları ile teker teker kurduğu güçlü bağ ve liderin güçlü yönleri öne çıkaran yaklaşımı; ekip uyumu, bağlılığı ve motivasyonu açısından oldukça önemli. Fakat başarı için yeterli mi? Araştırmalar, bir ekibin her üyesinin farklı bir yeteneği ile var olmasının yanı sıra, en uyumlu ve başarılı ekiplerin birçok farklı yeteneğin birleştiği ekipler olduğunu gösteriyor.
Peki gerçek hayatta bu süreç nasıl işliyor? Genellikle bir yönetici sıfırdan bir ekip kurmak üzere işe koyulmuyor, zaten var olan bir ekibin lideri oluyor ve zamanla, bazen uzun bazen kısa aralıklarla ekibe katılacak kişilere karar veriyor. Bazen bu kararı verirken, ekibin bütününü gözetmeden, en çok yetkinliğe sahip olduğuna inandığı kişiye yöneliveriyor. Bazen de farkında olmadan, takımlarına kendi görüşlerine onay verebilecek, kendileri ile benzer eğilimlere, altyapıya ve kişilik özelliklerine sahip çalışanları seçme eğiliminde oluyor. Bu şekilde bir araya getirilen bir ekibin yetenekleri ve zayıflıkları benzer oluyor, bu da gelişim ve değişimin tıkanması anlamına gelebiliyor.
Peki bir çok açıdan yetkin bir ekibe nasıl ulaşılır? Bu noktada önerimiz iki adımdan oluşuyor. Birincisi; liderlerin ilk olarak kendilerinde ve çalışanlarında var olan güçlü ve zayıf yönleri belirlemeleri. İkincisi; ekibin dağıtılacağı, yeniden kurulacağı, birilerinin ayrılacağı ya da ekibe katılacağı durumlar söz konusu olduğunda ekibin bütününü gözden geçirerek, grubun dengesini sağlayacak, farklı yetenekleri bir araya getirecek seçimlerde bulunmaları.
Gallup’un yaptığı araştırma bulguları da başarılı ve birbirine bağlı ekiplerde, farklı yetenekleri geliştirmiş çalışanların yer aldığını gösteriyor. Sahip oldukları bu güçlü yanlar ise temelde dört ana başlıkta toplanıyor: Yürütme, Etkileme, İlişki Kurma ve Stratejik Düşünme.
1. Yürütme yönü güçlü bireyler, işleri nasıl hayata geçireceklerini biliyorlar. Bu kişiler, güzel fikirleri yakalayarak onları gerçekleştirme konusunda çok iyiler. Bu özelliklerini sabırlı olmalarına, disiplinli çalışmalarına ve yılmadan hedefe doğru gitmelerine borçlu olduklarını görüyoruz.
2. Etkileme yönü güçlü olan bireyler, takımlarının fikirlerini daha geniş kitlelere duyurabiliyor, gerek ekibin içinde gerekse dışında fikirleri çok güzel ifade ediyor ve insanları etkiliyorlar. Kimi insan bunu az ve öz dediğimiz bir anlatımla ve kendine olan güveniyle, kimi insan da güçlü iletişim ve kolay bağ kurma özelliği ile yapıyor.
3. İlişki kurma yönü güçlü bireyler, aslında bir ekibi bir arada tutan en büyük güç oluyor. Kimi zaman, sadece bireylerden oluşan ekiplerin nasıl olup da bu kadar birbirine bağlı olduğunu anlayamayız. İşte buralarda genellikle, pozitif ve uyumlu tavrıyla, ya da insanlara ortak bir hedef göstererek yönlendirmesiyle öne çıkan ekip elemanları bir tutkal görevini görüyor.
4. Son olarak stratejik düşünenler de, ekibin “ne yapılabileceği”nden uzaklaşmamasını sağlıyor. Bilgiyi özümseyip analiz ediyorlar ve ekibin daha iyi karar almasını sağlıyorlar. Bu kişiler genellikle düşünce odaklı ya da veri odaklı oluyor ve çok çeşitli olasılıklar arasından karar alınmasını sağlıyorlar.
Sonuç olarak en iyi ekipler, ille de en çok çalışanlardan değil, mümkün olduğunca çeşitli yeteneklere sahip kimselerin bir araya gelmesinden doğuyor. Bu çeşitli yeteneklerin bir arada olması; öncelikle doğru fikirlere odaklanmayı, sonra o fikirlerin peşinden gitmeyi, daha sonra fikirleri hayata yansıtmayı ve tüm bunları bir uyum ve bütünlük içerisinde yapmayı getiriyor.
Bu noktada, bu harika ekibin bir lideri takip etmesi gerekiyor… Haftaya bu konuya değineceğiz.
15.11.2009
Benzer İçerikler :
Önce öğreniyorlar. Annelerle sık bir araya geliniyor. Eğitmenlerin hepsi travma eğitimi almış. Bilgilendiriyorlar. Terapi yok. Çocuklar ve anneler “sahip ...
Geçen yüzyılın daha başlarında Freud, psikolojik sorunların nasıl ortaya çıktığını formule ederken temelde şöyle düşündü: Çocuk içgüdüleriyle doğ...
Geçen hafta, eğitim sistemine yönelik beklenti ve ihtiyaçlara dikkat çeken bazı bilimsel çalışmalardan bahsetmiş ve eğitimin ne olması gerektiği üzerinde...
Geçen hafta İK’nın stratejik ortaklığı meselesini irdeledik. Özetle şöyle dedik: 1. Yönetimler İK’yı stratejik ortak olarak görmüyorlar. 2. ...
İlginizi Çekebilir :
Gallup Enstitüsü’nün değişik sektörlerde ve ülkelerde yüksek performans gösteren 8000 yönetici ile yaptığı geniş kapsamlı bir çalışmayı özetlemey...
Önce geçen haftanın bir özetini yapalım: Kırmızı etle hastalık arasındaki ilişkiden yaklaşık yarım yüzyıl önce, ilk söz eden Ancel Keys oldu. Başta her tü...
Beş haftadır beraberlikleri ciddi risk taşıyan eşlerin birbirlerine neler ettiklerini anlattım. Bu konuyu artık noktalayalım. “Akıbeti mevt” ...
Neredeyse bir yıl olmuştur, hepimizin hocası Prof. Şerif Mardin’in ‘mahalle baskısını’ gündeme getirmesi. Sanki hiç mahalle görmedik ve baskı ...