İletişim Kuramı Ve Çift İlişkileri
Geçtiğimiz haftalarda, insan ilişkilerini, psikopatolojiyi ve psikoterapiyi kişilerarası ilişkiler bağlamında ve iletişim biçimleri üzerinden inceleyen bir yaklaşım olan iletişim kuramından bahsetmiştik. Sözel ve davranışsal biçimlerle sürekli olarak ilişkilerimizi yeniden tanımladığımızdan ve bir kurallar bütününden oluşan bu ilişki tanımlarını kontrol ettiğimizden söz etmiştik. İlişkiyi kontrol çabasının olağan olduğunu, ancak bunu inkar etmenin psikolojik belirtilere yol açabildiğini belirtmiştik. Bu hafta, iletişim kuramı perspektifinden eşler arasındaki ilişkilere odaklanacağız.
Eşler arasındaki çatışmaların sebeplerini temel olarak üç konudaki anlaşmazlıklara indirgeyebiliriz:
1. İlişkide hangi kurallara uyulacağı
2. Örtüşmeyen ihtiyaçlara bağlı olarak iki tarafın birbiriyle tutarsız kurallar getirmek istemesi
3. Kuralları kimin koyacağı.
İliÅŸkide kuralları kimin koyacağına dair çatışmalar, çözümü en zor olanıdır çünkü bu çatışmalar çiftler arasında bir güç savaşını içerir. Bir örnekle somutlaÅŸtıralım: Bir çift, evin düzeni konusunda sorun yaÅŸayabilir; taraflardan biri tertipli, diÄŸeri dağınık olabilir. EÄŸer, biri, diÄŸerinden “daha derli toplu” ya da “daha rahat” davranmasını isterse, aslında daha çok kendisi gibi olmasını istemiÅŸ olur. Böylesi bir talep, birçok zaman diÄŸer tarafta engellenmiÅŸlik, öfke ve benzeri olumsuz duygulara yol açar. Bu duyguları yaÅŸayan kiÅŸi, talebe karşılık vermeyebilir veya uyum saÄŸlamayı seçebilir ama bu seçimi, olumsuz duygularının artmasına, hatta belki kendisine de kızgınlık duymasına sebep olur. Anlaşılacağı üzere, burada mesele, kontrol meselesidir.
Daha önce de söz ettiğimiz gibi, ilişkiye getirilmek istenen her kural, ilişkiyi tanımlamakla ilgilidir; ilişki tarzını pekiştirmeye yahut değiştirmeye yönelik bir girişimdir. Hatırlarsanız, ilişkilerin kabaca simetrik (eşit) ve tümleyici (hiyerarşik) olarak iki tarzda düşünülebileceğini söylemiş ve iki kişi arasındaki ilişki tarzının zaman içinde değişebileceğine değinmiştik. Hayatı paylaşan kişiler için özellikle geçerli olan bir diğer husus ise, iki kişinin her alanda aynı tarz ilişki kurmayabildiğidir. Örneğin, aynı çift, ekonomik meselelerde daha simetrik (yani iki tarafın kontrol bakımından daha eşit olduğu), evin düzeni konusunda ise daha tümleyici (yani taraflardan birinin daha çok karar alan, diğerinin ise daha çok uyum sağlayan konumda olduğu) ilişki kurabilir. Tahmin edersiniz ki başka bir çift için bunun tam tersi söz konusu olabilir. Bazı çiftlerde belli bir alanda bir kişinin daha çok kontrolde olması bir sorun olarak deneyimlenmez, bazısında ise bu ciddi bir sorun kaynağıdır.
İletiÅŸim kuramına göre, iliÅŸkide bir miktar esneklik gerekir. EÅŸler arasında her daim birinin kontrolüne dayalı ya da her daim eÅŸitliÄŸe dayalı bir iliÅŸkide ısrar edildiÄŸinde birtakım zorluklar yaÅŸanır. Yakın iliÅŸkilerde bazen kiÅŸinin kendisini, diÄŸerine “bırakabilmesi” gerekir, bazen ise her iki tarafın da sorumluluÄŸu ve kontrolü paylaÅŸmaları beklenir. Ancak bu esnekliÄŸi saÄŸlamak pek kolay deÄŸildir çünkü bir iliÅŸkide iki kiÅŸi arasındaki dinamiklerden çok daha fazlası etkendir; yetiÅŸirken kendi ailelerimizde deneyimlediÄŸimiz iliÅŸkilerin belirleyiciliÄŸi oldukça fazladır. Öyle ki, ailelerimizde, hangi davranışların kabul olduÄŸuna, hangilerinin ise kabul olmadığına dair bir dolu “öğreti” ediniriz. Bunları kimi zaman sözel olarak, örneÄŸin, “ayıp”larla, “yasak”larla, “-meli/-malı” eklerinden nasibini alan cümlelerle yahut “aferin”lerle, kimi zaman ise davranış biçimleri üzerinden, mesela, onaylayan veya onaylamayan bakışlarla, beden pozisyonlarıyla, sözel olmayan türlü yaklaşımlarla ediniriz. Sonuçta, birçok kez, birtakım kuralları içselleÅŸtirir ve ileride eÅŸimiz (ve diÄŸerleri) ile bu kurallara uygun bir iliÅŸki kurarız. Mesela, ailesinde “para ile ilgili konulara kadınların karışmaması gerektiÄŸi” görüşü hakim olan bir kadın, eÅŸiyle ekonomik bakımdan tümleyici (hiyerarÅŸiyi kabullenen)bir iliÅŸki kurabilir. Bununla birlikte, bazen de geçmiÅŸteki iliÅŸkiler bizi çok mutsuz ettiÄŸinde ve bunun farkında olduÄŸumuzda, benzer iliÅŸki tarzlarının bir daha kimseyle tekrarlanmaması için yoÄŸun çaba sarf edebiliriz. ÖrneÄŸin, kendisine çok müdahale edilen bir ailede yetiÅŸen ve buna baÄŸlı sıkıntıları olan bir kiÅŸi, eÅŸiyle herhangi bir alanda tümleyici iliÅŸki kurmaya direnç gösterebilir. Her iki ÅŸekilde de eÅŸlerin kendi aralarında, geçmiÅŸ deneyimlerinden bağımsız iliÅŸki kuramamaları sıkça anlaÅŸmazlıklara sebep olur.
Eşler arasındaki cinsel sorunlar da sıklıkla ilişkinin tanımlanması ve bu tanımın kontrolüyle ilgilidir. Dolayısıyla cinsel sorunları da ilişkisel çerçevede değerlendirmek mümkündür.
Haftaya buradan devam.
Kaynak
Haley, J. (1972). Strategies of Psychotherapy. New York, NY: Grune Stratton.
Watzlawick, P; Bavelas, J; Jackson, D. (1967). Pragmatics of Human Communication; A Study of Interactional Patterns, Pathologies and Paradoxes.
08.06.2012
Benzer İçerikler :
Geçen hafta çalışan bağlılığının nasıl arttırılabileceğini irdeledik. Devam ediyoruz. Ama önce kısa bir özet. Yüksek performans gösteren iş birimlerinde ilk ...
Geçtiğimiz iki hafta, sorunları aşmak için takındığımız iki tavır üzerinde durmuştuk. Birincisi; sorunların ortaya çıkmasına yol açan nedenleri araştırmak ve ...
Bildiğiniz gibi, bir süredir, irrasyonel tarafımız üzerine konuşuyor; yaşantımızdan örneklerle, bu bilinmeyen tarafımızı keşfe çıkıyoruz. Hangi durumlarda, ...
1. Temel sorumuz şuydu: Kurduğumuz ya da kuracağımız ilişkinin uzak geleceği ile ilgili doğru bir tahminde bulunmak mümkün müdür? Evet, doğru kriterler...
İlginizi Çekebilir :
Bayağı bir haftadır travmalardan ve hayatın tuzaklarından söz ediyoruz. Son yazıda travmalarımızdan, hayatın tuzaklarından ve onların verdiÄŸi acÄ...
Anneler ve babalar bazen aralarındaki sorunlarla baş edemediklerinde kavgayı çocuklar üzerinden sürdürür. Koalisyonlar ona göre oluşur. Biri anneye, öbürü ...
Bir düşünün: Kaç kere bir başkasıyla, çatışan inanışlarınız sebebiyle, yapıcı veya yıkıcı, sonu gelmeyen bir tartışmaya girmişsinizdir? Kaç kere bir başkasının ...
Mutluluğumuzu arttıracağını düşündüğümüz çoğu şey yanlış yönlendirmelerden kaynaklanan bilgiler ve genelde de çoğu tümüyle yanlış. Genel olarak mutluluğun ...

