Emre Konuk

Kırmızı Et Meselesi

Biliyorsunuz bir zaman önce kilolu olmanın ve ÅŸiÅŸmanlığın, aşırı boyutlarda olmadığı sürece, saÄŸlıkla ve hastalıkla bir iliÅŸkisinin olmadığına deÄŸinmiÅŸtik. Aralarında WHO-Dünya SaÄŸlık Örgütü’nün de dahil olduÄŸu uluslararası saygın kurumların ve saygın bilim adamlarının bilerek ve isteyerek nasıl bilimsel bulguları çarpıttıklarına örnekler vermiÅŸtik. Daha sonra aynı oyunun kolesterol ve hastalık iliÅŸkisinde nasıl tekrarlandığını anlatmıştık. O zaman, sıranın bir gün kırmızı ete de geleceÄŸinin sözünü vermiÅŸtim. İşte o gün bu gündür.

“DoymuÅŸ yaÄŸ oranı yüksek olan yemekler yerseniz, yani bildiÄŸimiz kırmızı et yerseniz kolesterolünüz artar sonra da kalp hastası olursunuz”

Bunu artık beşikteki bebeler bile öğrendi. Halbuki, bu ifadenin gerçek ile hiçbir ilgisi yok. Araştırmacılar, pek çok kez, başkalarından iki, üç kat daha fazla yiyen kişilerin kolesterol seviyelerinde bir değişiklik olmadığını gösterdiler. Hatta, yalnızca hayvansal ürünler ile beslenen topluluklarda kolesterol seviyesinin şimdiye dek ölçülen en düşük oran olduğu saptandı. Yine de, bu yanlış kanı bugün hala çoğunluk tarafından bilimsel bir gerçek olarak kabul ediliyor.

İnsanların birbirinden farklı kolesterol seviyelerine sahip olmalarına ilk açıklamayı getiren kişi Ancel Keys oldu. Keys, bundan yaklaşık yarım yüzyıl önce, başta her tür yağın, daha sonra da bir düzeltme yaparak hayvani yağların sağlıksız olduğunu öne sürdü. Bu görüş, son derece yanlış olmakla beraber, ne yazık ki modern çağın sağlık otoriteleri tarafından sıkça desteklenmektedir ve toplum tarafından içselleştirilmiştir.

Keys, kandaki ortalama kolesterol seviyesinin çok miktarda yaÄŸ içeren besinleri tüketen toplumlarda yüksek, az miktarda yaÄŸ içeren besinler tüketen toplumlarda ise düşük olduÄŸunu savunuyordu. Yani, tüketilen yaÄŸ miktarı ile kolesterol seviyesi arasında çok güçlü bir iliÅŸki bulunduÄŸundan bahsediyordu. Ancak, Keys’in çıkarımları bilimsel gerçeklikten çok, çeliÅŸkileri görmezden geliyor olmasına baÄŸlıydı. Teorisini destekleyen bir sonuç elde etmek için, 22 ülkeye ait veri mevcutken, yalnızca altı ülkenin verilerini kullanmış, teorisi ile uyumlu olmayan grupları dışarıda bırakmıştı. Nitekim, bu teoriye uymayacak pek çok topluluktan bahsedebiliriz. ÖrneÄŸin, Masai ve Samburu halkları ve belki de herkesten daha çok hayvansal yaÄŸ tüketen Somalili çobanlar, saÄŸlıklı insanlar arasında en düşük kolesterol seviyesine sahip olanlar.

Keys, daha sonra fikrini deÄŸiÅŸtirdi. Tüm yaÄŸlar saÄŸlıksız deÄŸildi; saÄŸlıksız olanlar, doymuÅŸ yaÄŸlar, yani kırmızı etle gelen hayvani yaÄŸlardı. Aslında, kırmızı et tüketiminin yüksek kolesterol ile bir ilgisi olmadığını gösteren çalışmalar çok. Ancak, bir sebepten, bu çalışmalar topluma ulaÅŸamıyor. ÖneÄŸin, Kudüs’te 10.00 kiÅŸi ile yapılan oldukça detaylı bir araÅŸtırmada, hayvansal yaÄŸ tüketimi ile kolesterol seviyesi arasında hiçbir iliÅŸki bulunamadı.

Son senelerde bazı doktorlar kilo verme ve Tip-2 Diyabet tedavilerinde yeni bir yol izlemeye baÅŸladılar. Bunca zamandır yapılana göre oldukça radikal bir deÄŸiÅŸiklik yaparak karbonhidratların yüksek yaÄŸ oranına sahip besinler ile deÄŸiÅŸtirildiÄŸi diyetler uygulamaya yöneldiler. Diyet %20-50 oranında doymuÅŸ yaÄŸ (hayvani yaÄŸ) içerdiÄŸinde bile –ki bu önceden önerilenin yaklaşık altı katıdır– hiçbir olumsuz etkinin ortaya çıkmadığı görüldü. Toplam kolesterol ve LDL kolesterol (kötü kolesterol) seviyelerinde herhangi bir deÄŸiÅŸiklik olmadı, “iyi” kolesterol-HDL biraz arttı ve “kötü” trigliseridler önemli ölçüde azaldı.

Şimdi, yağları bir kenara bırakıp kolesterol ile ilgili çok önemli bir şey söylemek istiyoruz. Yemeğinizdeki kolesterolün kanınızdaki kolesterole ancak çok ufak bir etkisi olabilir. Hatta, hiç etkisi olmaması ihtimali bile söz konusu. Açıklamak için örnek bir çalışmadan bahsedelim. Yumurta, kolesterol bakımından en zengin besin. Dolayısıyla, eğer besindeki kolesterol ile kandaki kolesterol arasında bir ilişki varsa, bunu tespit etmek için yumurtadan iyi bir örnek olamaz. Oysa, yapılan çalışmalar gösteriyor ki yumurtadaki kolesterolün kandaki kolesterolü yükseltmeye etkisi ancak önemsiz sayılabilecek ölçüde.

Bazı araştırmacılara göre, biz yüksek miktarda kolesterol içeren besinler yedikçe, hücrelerimiz kolesterol üretimini azaltarak vücuttaki kolesterol miktarını dengeliyor. Bir başka deyişle, vücudumuz, ihtiyacımıza göre kolesterol seviyemizi ayarlıyor.

Özetlemek gerekirse; ne doymuş yağ bakımından yüksek olan, ne de kolesterol içeren besinlerin kandaki kolesterole bir etkisi yok. Yani et yiyince kolesterolümüz artmıyor.

Haftaya, yağ ve kolesterol ile ilgili mitlere ve bilinmeyenlere ve tabii oynanan oyunlara kaldığımız yerden devam edeceğiz.

Kaynak

Ravnskov, U. (2009). Fat and cholesterol are good for you. GB Publishing, Sweden

26.10.2010

Benzer İçerikler :

Örgüt Kültürü, PKK ve Öcalan

1900 yılında Amerika’da ilk 100 içinde yer alan firmadan bugün yalnızca 16’sı hayatta. İlk 500 firmanın da yalnızca 29’u listede. Son 15...

Nasıl İyi Ebeveyn Olunur?

Yıllar boyunca yapılan araştırmalar iyi ebeveyn olma özelliklerini 10 esas maddede özetleyebileceğimizi söylemektedir. 2000 aileyle yapılan bir çalışma daha...

Akıldışının Cazibesi - IV

Geçtiğimiz haftalarda sizleri, birçoğumuzun ısrarla kabul etmek istemediği irrasyonel tarafımızla yüzleşmeye davet etmiş; sanılanın aksine, akıldışının ...

Kolestrol: Bir Masal Daha 5

Geçen hafta ilaç araÅŸtırmalarını yapan bazı araÅŸtırmacıların, “rakamlara iÅŸkence” yaparak istatistikten anlamayanları nasıl kandırdıklarınÄ...

İlginizi Çekebilir :

Evlilikler Nasıl Başlar Nasıl Biter

Kadın erkek işinde bir türlü hallolmayan bir yan var. Bir teoriye göre ayrı planetlerden geliyor olmamız önemli rol oynuyor. Yani Mars ve Venüs meselesi. Diğer ...

Marka EvliliÄŸi 3

Önce geçen iki haftanın kısa bir özetini yapalım. Markanın bilinirliği onun iyi bir marka olduğunu garanti etmez. Çünkü hedef, markanın bilinir olması...

Mutluluk Para Getirir mi? 1

Paranın geçici de olsa insanları mutlu ettiğini biliyoruz. Ama geçici. Acaba mutluluğun para getirdiğini söylemek mümkün müdür? Eğer bu olabiliyorsa, o zaman ...

Yüzleşme

Anneler ve babalar bazen aralarındaki sorunlarla baş edemediklerinde kavgayı çocuklar üzerinden sürdürür. Koalisyonlar ona göre oluşur. Biri anneye, öbürü ...