Emre Konuk

Kolestrol: Bir Masal Daha 5

Geçen hafta ilaç araştırmalarını yapan bazı araştırmacıların, “rakamlara işkence” yaparak istatistikten anlamayanları nasıl kandırdıklarını anlatmıştık. Örneğin, içi boş ve anlamsız yeni kavramlar yaratarak kolesterolün sanki ciddi sağlık sorunlarıyla ilgisi varmış gibi gösterdiklerini söylemiştik. Sık başvurulan bir tanesi: “Toplam ölüm oranı” ve  “göreceli risk azalmasıdır”.

Bir deneyde, 5 yıl kolesterol düşürücü ilacı kullanan kişilerde mutlak toplam ölüm oranında 0.9 azalma olduğunu, yani aslında azalma filan olmadığını, oysa prospektüsünde ölümlerle ilgili riskin %22 azaldığını yazmaktadır. Diğer bütün kolesterol deneyleri aynı resmi çizmektedirler. Kolesterolün yüksek oluşunun kalp krizine neden olduğunu gösteren bir araştırma sonucu henüz yayınlanmamıştır.

Aşağıdaki ilan, büyük bir ilaç şirketinin kendi ürettiği, kolesterolü düşüren ilacının, yazının en sonunda neredeyse okunamayacak boyutta yazılan metnidir. İbret-i alem için okuyalım:

Önemli Bilgi

X ilacı reçeteyle satılan, kolesterolü düşürmek amacıyla diyetin yanı sıra kullanılan bir ilaçtır. X herkes için uygun değildir, karaciğer hastalığı bulunan veya muhtemelen karaciğer problemleri olanlar, emzirenler, gebeler, veya gebe kalma olasılığı olanlar kullanmamalıdır. X’in kalp hastalığını veya kalp krizini önlediği kanıtlanmamıştır.

Haydi bakalım! Yukarıdaki yazı, yüksek olan kolesterolümüzü düşürüp kalp krizi geçirmemek için her gün kullandığımız bir ilacı imal eden firmanın kendi ilacıyla ilgili ilanıdır. Yani firma bize, “ürettiğim bu ilaç her ne kadar kolesterolü düşürüyorsa da, bu düşüş kalp krizini önlememektedir” demektedir.

Peki öyleyse ben kalp krizi geçirmeyeyim diye bu ilacı neden kullanıyorum? Neden her seferinde kolesterolü arttırdığı sanılan bir şeyleri yediğimde suçluluk duyguları çekiyorum? Annem beni neden doğurdu? Ben bu dünyaya niye geldim? Kozmik sorular sormadan bu hayatı sürdüremeyecek miyim? Tavuğa endeksli bir hayatı hak etmek için ben ne yaptım? Bu sorulardan arınabilmek ve huzura kavuşabilmek için kendime bir  “ruhdeşen” mi bulsam? Yoksa 1000 adet denek bulup yarısına tavuk, diğer yarısına et, yumurta, tereyağı Allah ne verdiyse yedirip bir yıl sonra kimler hakkın rahmetine kavuştu diye mi baksam? Sonuç beklediğimiz gibi çıkmazsa onca tavuğa yazık değil mi? Herşey bir tarafa, tavuk hakları savunucularıyla nasıl baş ederim?

Neyse bu mübarek günde tavuklarla ilgili fantezileri bir tarafa bırakıp sadede gelelim.
Kolesterol düşürücü ilacın LDL kolesterolü, yani bütün kötülüklerin anasını %25 düşürdüğünü ancak kalp hastalığının ilerlemesini durdurmadığını araştırma söylüyor.

Aslında bu durumun bin senedir bilindiği anlaşılıyor. Örneğin daha 1961’de Mathur ve arkadaşları 220 olguda, ölen hastaların kolesterol düzeyleri ile kalp damarlarında oluşan “plakların” miktarı veya yoğunluğu arasında bir ilişki bulunmamıştır. 1960 ve 1970’lerde pek çok araştırmacı benzer sonuca ulaşmıştır.

Yeni gelişen görüntüleme araçları da (EBCT) aynı sonuçları vermektedir. New York Beth Israel Tıp Merkezinden Hecht ve Harman, kolesterol düşürücü ilaçları kullanan 182 hastayı 1.5 yıl izlemişler ve sonuçta Kötü kolesterolü (LDL) düşürdükleri halde aterosklerotik plak gelişiminin durmadığını belirtmişlerdir.

Peki kolesterol düşürücü ilaçların kalp krizini önleyemediğini anladık. Tehlikeli olabiliyorlar mı?

Evet maalesef ciddi tehlikeler yaşayabiliyor? Pek çok araştırma, kolesterol düşüren ilaçların çok sayıda ciddi ve kalıcı etkileri olan rahatsızlığa neden olduğunu ortaya koyuyor.Bunlara kanser de dahildir. Allahtan kolesterol düşürücü ilaçları kullanan insanların yarısı, yan etkilerinden ötürü ilacı birinci yılda bırakmaktadır.

Kaynaklar

Shane Ellison. Health Myths Exposed, 2006. MR Publishing
Shane Ellison. Hidden Truth About Cholesterol Lowering Drugs, 2005.

www.healthmyths.net

www.thincs.org

09.09.2009

Benzer İçerikler :

Müşteriler Neden Markalarla Evlenir

Geçen hafta Marka evliliğinden, daha doğrusu markayla evlenmekten söz ettik. Deyim çok yerindeydi çünkü evlilik demek, bağlanmak yani duygusal bağlar...

Korku Kültürü

Her dönemin, makul sınırları olmaksızın yaygınlaşmış belli başlı korkuları vardır. Varoluşsal kökenlere sahip, doğal korkulardan değil; dış kaynakların ...

Popüler Psikoloji Mitleri - IV

Bildiğiniz gibi bir süredir sizlere popüler psikoloji endüstrisinin katkılarıyla üretilen ve toplumun büyük bir kesiminde gerçek olarak bilinen mitlerden ...

Kalabalıkların Mantığı - I

Geçen yıl yurt dışındaki bir kongrede “Stres ve Felaket Anında Liderlik” başlıklı bir çalıştaya katılmıştım. Diskotek yangınlarından, 11 Eylül New ...

İlginizi Çekebilir :

Nasıl Zayıflayacağız?

Önce geçen haftayı bir özetleyelim: 1. Düşük karbonhidratlı gıda rejimlerinde insanlar diğerlerine göre çok daha fazla kilo verdiler, acıkma tetiklenmediği ...

Yeteneği Performansa Dönüştürmek

Geçen hafta başarılı yöneticilerin 4 anahtar kullandığını ve bunlardan işe alımlarda kişileri yeteneğine göre seçmek olduğunu söylemiştik. Sıra ikinci anahtara ...

İkna ve Etkileme: Kendi Yalanına İnanmak

İnsan denen yaratık çelişkiyi sevmiyor. Beyin, duygularla düşünceler arasında, düşüncelerle davranışlar arasında bir çelişki olmamasına gayret ediyor....

Jön Thai’lar, “Handsome” Jane ve Tsunami

Tsunami’nin vurduğu bölgelerden yalnızca biri olan Khao Lak’ta “örgütlenmemizi” tamamladık sayılır. Eğer “ekipler bölgeye intikal ...