Emre Konuk

Niye Şişmanlıyoruz

İlkin daha önce söylediklerimizi özetleyelim:

1. Bir kısım araştırmacı, özellikle son 40 yılda yapılan ve bugünün beslenme ve şişmanlıkla ilgili sağlık politikalarına zemin oluşturan araştırmaları gözden geçirmeye başladılar. Bunların bir kısmında istatistiklerin çarpıtıldığını, bazılarında ise genel sağlık politikalarıyla çelişen sonuçların yayınlanmasının yasaklandığını, bir kısmında ise, bazı sonuçların ‘genel inanışa ters düştüğü için hiç yayınlanmadığını’ gördüler.
2. Şişmanlığın ele alınış tarzı ve bunun doğurduğu sonuçlar, yaygın bir istismarın iş başında olduğunu düşündürüyor.
3. Bu istismarın ana aktörleri: Araştırmacılar, araştırmalara fon aktaran ve devlet tarafından desteklenen “saygın” araştırma kurumları, zayıflama endüstrisinin dev kuruluşları, ilaç şirketleri, zayıflama merkezleri, medya, hekimler, diyetisyenler, terapistler ve vatandaşlar.
4. Döngü bir çıkar döngüsü. Araştırmacılar ve araştırmaları finanse eden kurumlar bilerek bu istismara katıldıkları için birinci derecede suçlular. Diğerleri aldatıldıkları için masumlar ama bilimsel de olsa gerçeği sorgulamadıkları için sorumlular.
5.  Aktörlerin içinde en masumu ise vatandaş.

Bilmemiz Gerekenler

1. Orta derecede şişman kişiler, normal kilolu insanlar kadar yaşıyorlar.
2. Hafif şişmanlar normalden düşük kilosu olanlardan daha çok yaşıyor.
3. Fazla kilolu insanlar normal kilolu insanlardan daha çok yaşıyorlar.
4. Aşırı şişmanlarda dahi ölüm oranı normallerden farklı değil.
5. Kilonun yani bedende biriken yağın kendisi kalp, kanser, diyabet, gibi rahatsızlıkların nedeni değildir.
6. Aşırı kilo, diyabet, kalp ve daha pek çok hastalık arasında bir ilişki vardır ama bu nedensellik ilişkisi değildir. Yani aşırı kilolularda diyabet riski çok yüksektir ama diyabete yol açan neden, aşırı kilo değildir.
7. Kilo vermenin kendisi bizi daha sağlıklı yapmaz, hastalıklardan da korumaz.
8. Egzersiz yaparak kilo vermek mümkün değildir. Çünkü bir kilo vermek için 20 saat koşmak gerekir. Egzersizin kiloya bir katkısı yoktur ama sağlığımıza çoktur.
9. Alınan kalorinin kendisi değil kaynağı önemlidir: Örneğin; şekerden alınana kalori, yağdan alınan kaloriye göre daha çok şişmanlatır.
10. Gıdalarla alınan kolesterolün, kanda ölçülen kolesterolle bir ilgisi yok. Örneğin; yumurtadaki yüksek kolesterol kandaki kolesterolü arttırmıyor.
11. Kolesterolle kalp hastalığı arasında bir ilişki yok.
12. Kötü kolesterolün (LDL) kendisi de kalp hastalığına neden olmuyor. Kalp hastalığında risk oluşturan; kötü kolesterolün küçük ve yoğun olanı. Geniş ve yumuşak olanı bir risk oluşturmuyor.
13. Peki küçük ve yoğun LDL’yi yapan ne? Karbonhidratlar. Yağın bir etkisi yok.
14. Genetik şişmanlıkta önemli bir rol oynar: “Ne yesem yarıyor”.

Neden Şişmanlıyoruz?

Bu soruya cevap verebilmek için, yağın bedende nasıl biriktiğine bakmamız gerekiyor:
Bedende yağın birikmesini sağlayan ensülindir.
Ensülin, yağ hücrelerine yağ biriktirmelerini söyleyen tek hormondur.
Ensülin seviyesi yükseldiğinde yağ depolarız
Ensülin seviyesini yükselten ana faktör karbonhidratlardır. Özellikle rafine karbonhidratlar: Un ve şeker. Yağ ensülin seviyesini yükseltmez.
Yani formül şu: Ne kadar çok karbonhidrat, o kadar çok insülin. Ne kadar çok insülin o kadar çok yağ.
Gelecek haftanın soruları:

Niye zayıflayamıyoruz?

Yemek ve bağımlılık

Sağlıklı beslenme ve zayıflamak için ipuçları
24.02.2008

Benzer İçerikler :

Eğitimde Dönüşüm - IV

Geçen yazımızda psikolojik gelişim ile ilgili önemli bir konuyu gündeme getirmiş; genetik ve çevresel unsurların rolleri üzerine konuşmuştuk. Belli bir genetik ...

Ruh İkizimi Ararken 2

Önce geçen haftadan kısa bir özet yapalım: 1. Eğer hedefimiz ilişki ağımızı genişletmek ve bunun yanında anlamlı, istikrarlı, duygusal ilişkiler...

Dostlara Dair IV

Bildiğiniz gibi birkaç haftadır dostluk ilişkilerinin hayatımızdaki önemini konu ediyoruz. Güçlü sosyal ilişkilere ve kaliteli dostluklara sahip olmanın, ...

Motivasyon - V

Motivasyon kuramını ele aldığımız şu birkaç hafta boyunca performansı ve verimliliği arttırmak için içsel motivasyonu yükseltmenin ne denli önemli olduğunu hep ...

İlginizi Çekebilir :

Yemekle Kavga: Düşman Kim?

Bayağı bir aylar önce “neden kilo alırız ve neden veremeyiz, verirsek de neden geri alırız” üzerine bir dizi yazı yazdım. Bu yazılarda ağırlıklı ...

Dostlara Dair III

Geçtiğimiz hafta hayat arkadaşları arasındaki ilişkiyi merceğimize almış ve bu ilişkinin dostluğa en çok gereksinim duyulan dinamik olduğunu vurgulamıştık. ...

Egzersizin Faydaları 2

Geçen hafta egzersizin, yani düzenli koşmanın ya da spor yapmanın yalnızca kalp krizini önlemeye ya da zayıflamaya yaramadığını, daha pek çok alanda faydasının ...

Egzersiz ve Depresyon - II

Geçen yazımızda, egzersiz ve depresyon ilişkisini ele almış; depresyona, depresyondaki kişinin beyninde gerçekleşen değişikliklere ve ilaç ile egzersizin ...