Emre Konuk

Yüzleşme

Anneler ve babalar bazen aralarındaki sorunlarla baş edemediklerinde kavgayı çocuklar üzerinden sürdürür. Koalisyonlar ona göre oluşur. Biri anneye, öbürü babaya yapışır. Olan da çocuklara olur. Bu şema anlaşılan ulusların ilişkilerinde de geçerli.

Bir haftadır Beyrut’tayım. O kadar çok hikaye dinledim ki. İnsanlar güzel güzel geçinirken birden birbirlerini boÄŸazlamaya baÅŸlıyorlar. 40 yıl kadar önce savaÅŸ baÅŸlıyor, yaklaşık 25 yıl sürüyor. Görünüşte Lübnan’lı, Lübnan’lıyla vuruÅŸuyor. Ama deÄŸil iÅŸte. Beyrut ikiye bölünüyor. Batı’da Hristiyanlar, doÄŸuda Müslümanlar. Åžehrin ortasında upuzun bir mayınlı arazi var. Her iki taraf birbirini bombalıyor. Lübnan’lı Lübnan’lıyı mı bombalıyor? Bakarsan öyle. Peki, silahlar nereden geliyor? Müslümanlarınki baÅŸta Libya olmak üzere Suudiler, Mısır, Ürdün vs.’den geliyor. Hristiyanlarınki de İsrail ve Avrupa’dan. “Suriye yok mu” diyorum, “Suriye ikisini de destekliyordu” diyor meslektaşım. Birbirleriyle vuruÅŸamıyorlar, amiyane tabirle “yemiyor”, çocuklar üzerinden 25 yıl yoÄŸun bir savaşı sürdürebiliyorlar.

EÄŸitim “travma” eÄŸitimi. Daha doÄŸrusu süpervizyonlarını alıyorlar. Katılımcılar deneyimli terapistlerden oluÅŸuyor. Travmadan yana müşteri sıkıntısı tabii ki hiç çekmiyorlar. CoÄŸrafyamız Allah’a şükür zengin. Maral’le jenosidi konuÅŸuyoruz. Geçen yıl ailecek Antep’e, anavatanlarına geldiler. Kimseye Ermeni olduklarını söylemediler. 100 yıl sonra hala korkuyorlardı. Maral Antep aÄŸzıyla Türkçe konuÅŸuyor. Anneanne canını kurtarıp Suriye’ye, sonra da Lübnan’a attıktan sonra, “Ben ölene kadar kimse baÅŸka dil konuÅŸmayacak, Türkçe konuÅŸacağız” demiÅŸ. 100 yıl sonra, 30 yaşında Maral (herhalde Meral) Antep aÄŸzıyla Türkçe konuÅŸuyor. “Hiçbir yere ait olamadım, hiçbir yer evim (home-yurdum) olmadı. Aklım, ruhum Aintap’ta (Antep’te)” diyor. Ne diyeceÄŸimi bilemiyorum. “Aa kardeÅŸ niye öyle diyorsun, Antep senin evin sayılır” mı diyeyim? Yine de bir proje geliÅŸtirmeden duramıyorum. Bir an gözleri parlıyor. Sonra donuklaşıyor. Acıyı, hüznü, özlemi ve kızgınlığı herhalde ancak böyle bastırıyor.

1915’de kimlerin oyununa geldik? Kimler bizim üzerimizden vuruÅŸuyordu? Her halde hiç sır deÄŸil. Hiç deÄŸilse bu konuda döngüyü kıramaz mıyız? Tabii ki kırılır. Maral ailesiyle buralara gelip, “Burası benim evim." diyebilirse, birileri de onlara sarılır kabul ederse önemli bir adım atılmış olur. Sonra diÄŸerleri gelir. O kadar çoklar ki.

Havaalanındayım. Türkler Türk kanalı seyrediyor. Yine bağıra çağıra tartışılıyor. 1 Mayıs’ın sorumlusu solcular mı, ordu mu, derin devlet mi, Amerika’mı, Rusya’mı? Hemen kanal atlanıyor. 35 yıl sonra kimseyi ırgalamıyor.  Maral’ın meselesi de kimseyi ırgalamıyor. Zamanında canı yanan biraz cıyaklıyor ama bir türlü doÄŸru dürüst bir yüzleÅŸmeye girilemiyor.

Onbinlerce insanın iÅŸkenceden geçirilmesinden sorumlu olan “mahluk” yaşı bahane edilerek sanık sandalyesinde görüntülenemiyor. Her türlü rezalet görüntüleniyor ama bu görüntülenemiyor. Onu ve diÄŸerlerini sanık sandalyesinde görmenin, duruÅŸmaları izlemenin, yalnızca o zamanları yaÅŸayanlar için deÄŸil, onların çocukları ve yakınları için ne anlam taşıdığını bir türlü göremiyoruz.  Yapamadığımız yüzleÅŸmeyi de yaparsak bu kadar yapacağız. Peki maÄŸdur olanların, acı çekenlerin bu döngüde katkıları neydi? Bir kısmı göçtü gitti, bir kısmı hala “kanaat önderleri” olarak piyasada. “Ben de bu pisliÄŸe güle oynaya bulaÅŸtım” diyen, eskiyle, yeniyle hesaplaÅŸan pek çıkmıyor.

Ayıptır söylemesi bendeniz de ‘68 ile ’72 arası üniversitedeydim. Ben de o zaman, zamanın maÄŸdurları olarak çorbada ne kadar tuzumuzun olduÄŸunu, zamanın önemli ÅŸahsiyetlerini de anarak anlatayım bari.

Haftaya devam.

10.05.2012

Benzer İçerikler :

Kenya'da Demokrasi

Nairobi'de daha işimiz bitmedi. Üç günlük travma eğitimini süpervizyon izliyor. Bir hafta süreyle, Nairobi ve civarındaki kliniklerde çalışan ve eğitime ...

Motivasyon - V

Motivasyon kuramını ele aldığımız şu birkaç hafta boyunca performansı ve verimliliği arttırmak için içsel motivasyonu yükseltmenin ne denli önemli olduğunu hep ...

Doğru Performans Yönetim Sistemi

Diyelim ki, eÄŸitime harcadığımızdan daha çok, yetenekli kiÅŸileri bulmak için,para harcıyoruz. Bunu yapmak için elimizde iyi tanımlanmış bir “yetenek ...

Kendimizi GeliÅŸtirirken

EÅŸlerin bir ÅŸikâyetle terapiye baÅŸvurma tarihi pek de öyle eskiye dayanmaz. Eskiden yen kırılır kol içinde kalır, ya da tam tersi olabilir hesabı, çarÅ...

İlginizi Çekebilir :

Niye Zayıflayamıyoruz?

Önce geçen haftanın önemli noktalarını bir özetleyelim: Kilonun, yani bedende biriken yağın kendisi kalp, kanser, diyabet, gibi rahatsızlıkların nedeni...

Mutluluk

Mutluluğun, evrensel bir boyutu olmakla birlikte, kültürden kültüre, hatta kişiden kişiye değişen bir yanı da var. Öyle ki, psikolojinin gelişmekteki bir alt ...

İnsanın Doğası 2

Geçen hafta tüm kültürlerde ortak, evrensel duygu ve davranış özelliklerinden söz edebilir miyiz diye sorduk. Bu soru önemliydi çünkü eÄŸer insan davranışınÄ...

Çalışanı Tanımak

Geçenlerde ekibiyle iliÅŸkisini düzenlemek amacıyla bir araya geldiÄŸimiz bir yöneticiyle “çalışan baÄŸlılığının” organizasyona katkısı üzerinde...