Artık Sarılmak da Parayla
Orhan Veli o ünlü dizeleri yazdığından beri değişen çok bir şey yok. Hava. bulut, dere. tepe hâlâ bedava. Ama git gide yalnızlaşan insanın en büyük ihtiyaçlarından biri olan sarılmak artık parayla.
Jackie Samuel, 29 yaşında. Üniversitede bilişsel bilim eğitimi almış. Halen Rochester'da sosyal hizmetler master'ı yapıyor. Okul ve çalışmalarından fırsat bulduğunda ise yeni işini icra ediyor: Saatte 60 dolar karşılığında insanlara sarılmak.
Samuel'in "buluşma ve sarılıp sokulma merkezi" olarak tanımladığı mekanının adı, The Snuggery. İsmi, İngilizce "snuggle" etmek, yani sarılıp yatmak, sokulmak, sarmalamaktan geliyor. Samuel, günlük hayatında fiziki temastan mahrum yaşayanların imdadına yetişmek için kurmuş Snuggery'yi. Fiziksel temasın iyileştirici gücüne inanıyor. "İnsanlara sarılarak dünyayı daha hoşgörülü bir yere dönüştürmek istiyorum," diyor.
Samuel, gittikçe yalnızlaşan insanların sarılma ihtiyacından işkolu yaratan ilk kişi belki de. Ama bu konuya uzun zamandır çok insan kafa patlatıyor. Hiç tanışmayan kişilerin buluşup birbirlerine sarıldıkları Cuddle party'ler yaygınlaşıyor. Birkaç yıl önce bütün dünyada popülerleşen ve hatta Türkiye'de de takipçileri oluşan Free Hug hareketini hatırlarsınız. Juan Mann takma adlı Avustralyalı gönüllünün başlattığı kampanyanın mottosu basitti: "Bazen tek ihtiyacımız olan şey, kucaklaşmaktır." İnsanlar ellerinde "Sarılmak bedava" yazan dövizlerle halka açık yerlerde bekliyor, isteyenleri karşılıksız; yalnızca onları iyi hissetirmek için kucaklıyordu.
Aslında Samuel de "kariyerine" bedava sarılmalarla başlamış.
Ama çevreden aldığı tepkiler yüzünden işi paralı hale getirmiş: "Bedava kucaklaşma hareketi başladığında semtimizdeki alışveriş merkezine gittim ve gelip geçene sarılmaya çalıştım. Ama güvenlik beni, insanları korkuttuğum gerekçesiyle dışarı attı. Ben de sokağa çıktım ve bir dolar karşılığında insanları kucaklamaya başladım."
Vogue Türkiye / 01.09.2012
Yazının devamını pdf formatında okumak için tıklayınız.
Benzer İçerikler :
Anaokuluna hazır mısınız? Bu sonbahar ben de “çocuğu anaokuluna giden anneler kulübü” üyesi oluyorum. İlk defa neredeyse tam gün ayrı kalacağız ...
DBE (Davranış Bilimleri Enstitüsü), çocukların hak etmedikleri ve sonuçlarını kaldıramayacakları davranışlara maruz kalmalarının sadece kötü muamele ile değil, ...
Binlerce genç hayatlarının belki de en önemli süreçlerinden biri olan üniversiteye başlıyor. Sorumlulukların arttığı bu dönemde öğrenci ve ailelerini başta ...
Pek çok çalışan anne, çocuğuna yeterince zaman ayırıp ayıramadığı konusunda endişeli. Davranış Bilimleri Enstitüsü'nden Uzman Psikolog Şirin Hacıömeroğlu ...
İlginizi Çekebilir :
Davranış Bilimleri Enstitüsü'nden Psikolog Ayşegül Horozoğlu, yüksek performansına rağmen terfi veya zam alamayan çalışanların stres seviyelerini...
Bir ilişkide insan karşı taraf hakkında her şeyi bilebilir mi? İnsanların evlilikte dahi eşinden sakladığı sırları olabilir mi? Peki bu sırlar, ...
Zekâ, uzun seneler boyunca doğuştan gelen ve geliştirilemez bir özellik olarak düşünülmüştür. Güncel çalışmalar zekânın aslında anne karnında gelişme...
Mükemmelin peşinde koşan pek çok anne, psikolojik sorunlar yaşıyor. Çağımızda "süper kadın sendromu" olarak adlandırılan bu durum, kadınlara zarar ...









