Çocuğum Okula Gitmek İstemiyor
Okul dönemine yeniden başlamak ve okula gitmek birçok çocuk için eğlenceli ve heyecan vericidir. Bazı çocuklar uyum sürecinde zorluk yaşamazken, bazı çocuklarda bu durum yoğun korku ve kaygı yaratabilir. Özellikle anaokulu ve ilkokula başlayacak çocuklar için aileden uzun süreli olarak ilk ayrılığı ve dış dünyayla ilk karşılaşma dönemi olması açısından oldukça kritik…
Literatürde okul fobisi, okul reddi ve okul korkusu aynı anlamda kullanılmaktadır ve çocuğun okuldan korkmasından ziyade bağlı olduğu kişiden ve güven duyduğu ortamdan uzak kalmaktan korkması şeklinde açıklanır. Okul reddi davranışı çocuğun okula gitmek istememesi ve/veya bir okul günü boyunca okulda kalmakta zorluk yaşaması şeklinde tanımlanır. DBE Davranış Bilimleri Enstitüsü’nden Uzman Klinik Psikolog Ece Eryılmaz’la okul korkusu hakkında konuştuk.
Altında Yatan Temel Mesele Ayrılma Kaygısı
Okula ilk defa gidecek çocukların adaptasyon döneminde yaşadıkları zorluk okul fobisi midir? Okula yeni başlayan bir çocuğun, okulun ilk birkaç günü sıkıntı yaşaması ve/veya ağlaması normaldir. Çocukların okul hayatının herhangi bir döneminde okul korkusu ortaya çıkabilir. Araştırmalar, çocuk ve ergenlerin yüzde 5-28’inin okul hayatının bir döneminde okul fobisi yaşadığını belirtmektedir. Tüm okul çağındaki çocuklar için okul fobisi yaygınlığı yüzde 1 ile yüzde 5’tir. Özellikle ilkokul (5-7) ve ortaokul dönemlerinde (10-14) yeni bir başlangıç yapılacağından dolayı, daha sıklıkla görülebilir. Okula gitmek istemeyen çocukların ebeveyni de kaygı yaşayabilir ve bu durumla nasıl baş edeceklerini bilemeyebilirler. Okul fobisinin altında yatan temel mesele ‘ayrılma kaygısı’dır. Özellikle anaokuluna ve ilkokula başlayan çocukların okula gitmek istememesinin sebebi çocuk ve anne arasındaki aşırı bağımlı ilişki ve çocuğun anneden ayrılmak istememesidir. Bu durum, genellikle çocuk okula başlayıncaya kadar aile tarafından fark edilmeyebilir. Çocuk, okula başladığında hayatında ilk kez annesinden ayrı kalması ve dış dünyada ilk kez yalnız başına olması sebebiyle kaygılanır. Yabancı ve kendisini güvende hissetmediği bir ortamda olması ona tehdit edici ve tehlikeli görünür. Yaşadığı yoğun kaygı ve korku nedeniyle okula gitmek istemez. Okul fobisi, sadece çocuğun okula başladığı süreçte değil, ileriki süreçlerde de ortaya çıkan bir durum olabilir. Bu durum, her yaş grubunda görülebilir.
Aile, öğretmen ve okul yönetiminin işbirliği içinde olmalıdır. Çocuk okula gitmeyip evde kaldığında, ailenin evdeki ortamı cazip kılmaması önemlidir. Çocuk okula gitmediğinde o günü annesiyle birlikte televizyon seyrederek geçirirse, davranışı ödüllendirilmiş olacağından diğer günler de okula gitmek istemeyecektir. Çocuğun sürece uyum sağlayabilmesi adına ilk günler annesi ya da ona bakım veren kişi tarafından 1 saat bile olsa okula götürülmesi, sınıfa girmese bile okul bahçesinde annesiyle durması önemlidir. Daha sonra okulda kalma süresinin uzatılması ve teneffüste arkadaşlarıyla oyun oynaması sağlanabilir. Aşamalı şekilde sınıfa geçişi ebeveyn ve öğretmen tarafından sağlanmalıdır.
Kendini Güvende Hissetmesi Sağlanmalı
Çocuğa kızmak, ceza vermek işe yarar mı? Okula gitmiyor diye çocuğu aşağılamak, eleştirmek, dövmek, kızmak ya da suçlamak kaygısının artmasına sebep olacaktır. Yapılacak ilk ve en iyi müdahale anne-babanın anlayışlı, sabırlı, kararlı ve net olmaları, güven vermeleridir. Çocuğu okula gitme konusunda zorlamamaları ancak teşvik etmeleri çok önemlidir. Öğretmenin de çocuğu yargılamaması ve cesaretlendirici olması önemlidir. Ebeveynlerin, öğretmen ve okul yönetimiyle işbirliği yapması ve çocuğun okulda kendini güvende hissedebilmesinin sağlanması gereklidir. Ebeveynlerin evde okul hakkında olumlu konuşmalar yapması hatta kendi olumlu okula başlama anılarını paylaşmaları çocuğu rahatlatacaktır.
Habertürk Magazin /09.09.2017
Haberin devamını pdf formatında okumak için tıklayınız.
Benzer İçerikler :
Bebekler dünyaya geldikleri andan itibaren bir keşif serüveninin içine girerler. Bebeğin ilk dönemlerindeki merakı tamamen içgüdüsel olsa da...
Kıskançlık insanın doğasında olan bir duygu; azı karar çoğu zarar, özellikle de iş dünyasında. Kararında kıskançlık iş yerinde motivasyonu artırırken, abartılı ...
ICF Türkiye'nin "Koçlar Buluşması" etkinliğinde bir araya gelen koçlar, bir kavram olarak mesleklerinin durumunu masaya yatırdı. İkinci kez...
Her yıl 23 Nisan’da çocuklarımızı makamlara oturtuyor, onların gelecekteki meslekleri ile ilgili temennilerde bulunuyoruz. Peki, çocuklara gelecekleriyle ...
İlginizi Çekebilir :
Bahar depresyonu, içinde bulunduğumuz aylarda pek çoğumuzun yaşadığı bir sıkıntı. Peki, bahar aylarında yaşanan depresyon hangi faktörlere bağlı olarak...
TRAVMALARIMIZ var. Hepimizin. Büyük küçük. Etkilerini çok iyi bildiğimiz ya da bilmediğimiz. Toplumsal, ailevi, kişisel travmalarımız var... Hayata karşı nasıl ...
"Z kuşağı çocukları, bilgiye rahatlıkla ulaşabildikleri halde çok az bir kısmı bunu gerektiği gibi kullanabiliyor." Genellikle çok uzun saatler ...
Çocuklar küçük yaştan itibaren merak eder, sorgular, araştırır, keşfederler. Çocuğunu iyi gözlemleyen, onun davranışlarını, isteklerini, ihtiyaçlarını ...