Tatilin son günleri nasıl geçirilmeli?
Okulların açılmasına bir ay kala aileler ve çocuklar tatilin tadını çıkarmaya devam ediyor. Peki, kalan bu kısıtlı zamanı iyi ve verimli geçirmenin püf noktaları nelerdir?
Bu soruyu DBE Davranış Bilimleri Enstitüsü Çocuk ve Genç Psikolojik Danışmanlık Merkezi'nden Uzman Klinik Psikolog Cemre Soysal yanıtladı. Yaz tatilinde son viraja girildi. Okulların açılmasına sayılı günler kala yeni eğitim dönemi için hazırlıklar yapılmaya başlandı. Ancak çocuklar için durum çok daha farklı. Yoğun bir sezona hazırlanan minikler tatilin son günlerini oldukça dolu geçirmek istiyor.
Bu isteklere kayıtsız kalamayan aileler ise çocuklarının tatilini keyifli hale getirmek için elinden geleni yapıyor. Peki, bu kısıtlı zamandan olduğunca yüksek verim almak için nelere dikkat etmek gerekiyor?
Özellikle apartman hayatı yaşayan çocuklar için tatilin tam bir oyun ve eğlence fırsatı olduğunu bu nedenle iyi değerlendirilmesi gerektiğini anlatan DBE - Davranış Bilimleri Enstitüsü Çocuk ve Genç Psikolojik Danışmanlık Merkezi'nden Uzman Klinik Psikolog Cemre Soysal, çocuklar için oyun oynamanın önemine değiniyor.
Oyunlar ve çocuklar "Oyun oynamak çocuğun sosyal, duygusal, fiziksel ve hatta bilişsel gelişimine katkı sağlar" diyen Soysal; "Oyun kavramını farklı gruplara ayırarak incelemek mümkündür. Sokakta oynanan oyun, doğaçlama oyun, masa oyunları, bilgisayar oyunları gibi. Öncelikli olanı çocuğun sokakta oynadığı oyunlardır. Bu oyunların en önemli özelliği çocuğun bedeninin tamamını kullanarak, gerçek hayatın içinde, doğanın gerçekliğiyle oynuyor olmasıdır. Ayrıca oyunun çocuğun hayal gücünü geliştirmesine, yaratıcılığını ortaya çıkarmasına da destek olduğu bilinmektedir. Yapılan araştırmalar, yaşantısal deneyimlerle yapılan öğrenmelerin zihni hem daha çok beslediği hem de bu bilgilerin daha kalıcı olduğu yönündedir. Bir fizik dersinde birçok formülle öğrenmek zorunda kalacağı denge kavramını, yaşantısal bir deneyim olan ağaca tırmanmayla pekala kavramsal olarak öğrenebilmektedir" diyor. Çocukların oyunlarla sosyal kuralları öğrenme fırsatı bulduklarını bu nedenle ailelerin çocukların sosyalleşmesi için çaba göstermesi gerektiğini anlatan Soysal, "Her oyun çocuğu kuralları tanıma ve uygulama konusunda geliştirir. Sıra beklemek, dürüst oynamak gibi becerilerini oyunun doğal akışında kullanma imkanı bulur. Bu sosyal kurallara uymayan çocuk, oyunu oynayan grup tarafından dışlanacağı için, mecburen ayak uydurmak zorunda kalır. Böylece, bir ebeveynin öğretmeye çalışırken zorlanabileceği 'kurallara neden uymalıyız' konusunu çocuk kendi kavrar" dedi.
Önce iş sonra eğlence Çocukların bu dönemde yeni okul yılına yavaş yavaş alıştırılması gerektiğinin de altını çizen Soysal, "Yaz tatilinin en önemli akademik hedefi; çocuğun ders yılı içinde kazandığı bilgi ve becerileri kaybetmemesidir. Örneğin çarpım tablosunu tamamıyla öğrenen bir çocuğun ilk hedefi çarpım tablosuyla problemler çözmeyi öğrenmek değil, çarpım tablosunu unutmamak olabilir. Bunun üzerine koyulacak her bilgi elbette kar olacaktır ama ilk amaç, bitirilen senenin bilgilerini muhafaza etmek, yani öğrenilen konuların tekrarını yapmaktır. Ayrıca bu dönemde çocuklara kitap okuma alışkanlığı da kazandırılabilir" dedi. "Yaz tatilini çocuğun bireyselleşme sürecine bir vesile olarak değerlendirmek de mümkündür" diyen Soysal şunları söyledi: "Bunun için ebeveynler, çocuklarının yaşlarına ve sahip oldukları imkanlara göre farklı seçimler yapabilirler. Çocuk, anne babanın katılmadığı bir gençlik kampına gidebileceği gibi, şehirden uzakta doğayla iç içe yaşayan anneanne/babaanne - dede ziyareti de yapabilir. Sonuç olarak, yaz tatili akademik eksikliklerin kapatıldığı, kazanılmış bilgilerin muhafaza edildiği bir dönem olarak görülmelidir. Lakin yoğun geçen bir ders yılından sonra çocuğun özellikle fiziksel ve sosyal ihtiyaçlarının beslenmesi gereken bir süre olduğu da unutulmamalıdır."
Haberin devamını pdf formatında okumak için tıklayınız.
Benzer İçerikler :
Terapi, danışmanlık, eğitim ve koçluk merkezi olarak hizmet veren DBE Davranış Bilimleri Enstitüsü, hem birey hem de kurumlara hizmet veriyor. Psikoloji ...
6 Mart'ta gerçekleştirilen Çalışan Mutluluğu Zirvesi, Türkiye'nin önde gelen markalarının sahiplerini, insan kaynakları yöneticilerini ve öneml...
İşletmelerin varlık amaçları kâr etmek ve sürdürülebilirlik olarak ele alındığında, bu amacı somutlaştıran çalışanların memnuniyetleri birincil derecede önem ...
Geçmişe dair korkularınız, fobileriniz varsa, geçirdiğiniz bir kaza nedeniyle uçağa ya da gemiye binemiyorsanız bu yazımız tam da size göre. Davranış Bilimleri ...
İlginizi Çekebilir :
14 Şubat Sevgililer Günü yaklaşıyor… Gündemde mutlu ve uzun bir ilişki sürdürebilme konusu varken tüm çiftler ilişkilerini sorguluyor ve bu özel günde ...
Son sanayi devrimi olarak adlandırılan Endüstri 4.0 artık şirketlerin en sıcak gündem maddesi haline geldi. Pek çok kurum bu devrime entegrasyon çalışmalarını...
Pandemiyle birlikte hayatımıza giren uzaktan çalışma sistemi aradan geçen bir yılın sonunda kalıcılaşacağının sinyallerini vermeye başladı....
Çocuğunuz, "Anne biliyor musun ben Ali ile evleneceğim" ya da "Baba ben Neşe'ye âşık oldum" diyorsa şaşırmayın ve dalga geçmeyin. Nasıl ...









