Tükeniyoruz
Çalışma hayatı, stres, rekabet, büyük şehir yaşamı hepimizi tehdit ediyor.
Tükenmişlik sendromu şu sıralar herkesin dilinde. Medya sayesinde kavram popülerleşince çalışma hayatındaki profesyonellerden ev kadınlarına herkes tükenmişlik sendromunun ne olduğunu az çok öğrendi. Birçok kişi de bu sayede yaşadığı şeyin farkına varıp psikologların kapısını çaldı. Tükenmişlik sendromu nedir, en çok kimlerde görülür, nasıl tedbir alınabilir uzmanlara sorduk.
Son dönemde medyanın tükenmişlik kavramını her fırsatta sık sık kullanmasıyla insanlarda bir farkındalık oluştu. Birçok kişi bu kavrama aşina olurken, kimileri de yaşadıkları şeyin adını koymuş oldu.
Uzman psikolog Uğurkan Ulutürk, son dönemde tükenmişlik vakalarındaki artışın en önemli nedenini kavramın popülerliğine bağlıyor.
Tükenmişlik sendromu son birkaç aydır, Türk milletinin gündeminde en üst sıralarda. Meryem Uzerli (Muhteşem Yüzyıl'ın Hürrem Sultanı) sayesinde herkes az çok tükenmişlik sendromunun ne olduğunu öğrendi. Medyanın etkisiyle toplumda bu konuda bir farkındalık oluştuğu kesin. İşte bu nedenle yaşadıklarının adını koyan çok kişi oldu.
Tükenmişlik sendromu konusunda merak edilenleri uzman psikologlara sorduk. Duygusal ve fiziksel çöküntü durumu: Son günlerde ülkemizde gündemi meşgul eden ve daha çok iş yaşamında olan kişilerde görülen bir tür stres olan "tükenmişlik" kavramı ilk kez 1969 yılında Bradley, sonra 1974 yılında daha ayrıntılı olarak Amerikalı psikolog Herbert Freudenberger tarafından ortaya kondu. Freudenberger tükenmişlik sendromunu başarısız olmak, yorulmak, gücü ve kaynakları aşırı zorlamak olarak tanımlıyor. Herbert'in ardından konu üzerinde çalışan Maslach ve Jackson tarafından bu kavram geliştiriliyor.
Günümüzde kabul gören tükenmişlik sendromu tanımında Maslach, tükenmişlik sendromunu; kişinin iş yaşamında ve diğerleriyle ilişkilerinde olumsuzluklara yol açan özsaygı yitimi, kronik yorgunluk, çaresizlik ve umutsuzluk duygularının gelişimi ile birlikte seyreden fiziksel tükenme, duygusal tükenme ve entelektüel tükenmeyle karakterize bir sendrom olarak tanımlıyor.
Bir başka tanıma göre ise tükenmişlik, aşırı stres ya da doyumsuzluğa tepki olarak psikolojik geri çekilme durumu. Tükenmişlik, duygusal tükenme, duyarsızlaşma boyutlarında artış ve kişisel başarı boyutunda azalma olarak üç alt boyuttan oluşuyor. Ayrıca çalışma isteği yüksek olan bireylerin, çalışma isteklerini kaybetmeleri son aşama. Kısacası bu sendrom bir hastalık değil sadece bir durum ve süreç olmakla birlikte iş yaşamında yoğun baskı sonucu kişinin duygusal ve fiziksel çöküntü yaşaması olarak özetleniyor.
DBE Davranış Bilimleri Enstitüsü'nden uzman klinik psikolog Zeynep Zat, tükenmişlik sendromunun belirtilerini şöyle özetliyor: Psikolojik belirtiler; duygusal olarak bitkin hissetme, kolayca küçük şeylere bile öfkelenme, kronik sinirlilik, hatırlama, karar verme, odaklanma ve dikkati sürdürmede güçlük, hayal kırıklığı, çaresizlik, çökkünlük, endişe, huzursuzluk, düşük öz saygı, değersizlik inancı, eleştirilere kapak olma, (duygusuzluk, kayıtsızlık), anlamsızlık hissi, yabancılaşma ve ümitsizlik...
Hürriyet / 29.09.2013
Haberin devamını pdf formatında okumak için tıklayınız.
Benzer İçerikler :
Çocuk sahibi olmak, birçok aile için hayatta alınacak en mühim karar. Peki, bu süreçte erkekler baba olmaya gerçekten hazır mı? Baba olmak demek, sadec...
Toplum hayatı, birçok öngörülemez durum içerdiği gibi aynı zamanda birçok rutini barındırıyor. Travmatik süreçlerin daha fazla etkilediği ve derin izle...
Ebeveynler çocukların internet kullanımını kontrol atında tutmak için büyük çaba harcıyor. Ebeveyn de çocuk ve anne baba hakkında bilgi edinmek için ...
Doğru seçim nasıl olmalı? Davranış Bilimleri Enstitüsü’den (DBE) Klinik Psikolog Gülşah Ergin ise gençlere şu tavsiyelerde bulundu: “Gençlere ...
İlginizi Çekebilir :
Son yıllarda ekonomik, sosyal ve teknolojik alanda yaşadığımız değişimlerin yanında özellikle İnsan Kaynakları yönetimi açısından şirketlerin...
“Pek çok öğrenci tatili dinlenerek geçirdi. Peki, şimdi ne olacak? DBE Davranış Bilimleri Enstitüsünden Uzman Psikolog Ayşegül Moral, ‘Okula Dönüş ...
Yorucu bir eğitim yılını daha geride bırakan öğrenciler için şimdi tatil zamanı. Ailelere önerimiz, çocuklarının bir sonraki ders yılına uyum sağlamalarını ...
Son günlerde gündemimizin başlıca maddelerinden biri çocuk istismarı. Klinik Psikolog Cemre Soysal, çocuk istismarının hangi çerçevede ele alınması gerektiğini ...