Ağlamak, Depresyon ve Erkek Olmak

Ağlamak, Depresyon ve Erkek Olmak

Toplumda erkeklerin depresyonda olsalar bile ağlamaması gerektiği gibi geri kafalı bir kavram vardır. Tabii, kızlarının düğününde ya da sevilen birinin cenazesinde buna bir ölçüde izin verilir ama o zamanlarda bile erkekçe ağlamamız beklenir. Gözyaşlarımızı geri iterek tutmamız ve duygularımızı göstermek yerine içimize atmamız beklenir. Bu temel hislerimizi yadsımak herhangi bir şeye iyi gelmez ve aslında beter eder. Şimdi hem duygularımız vardır hem de verdiğimiz tepkiden suçluluk duyarız.

Bu yazıyı yazarken bile, 125 kilo 1.91 boyunda iri yarı bir herif olduğumu söylemek istiyorum. En sevdiğim sporun hokey olduğunu söylemem gerektiğini hissediyorum. Boks, karma dövüş sanatları ve futbol maçlarını izlerim. Bateri çalarım ve mavi-yaka bir mahallede 18 tekerlekli bir kamyon süren bir baba tarafından yetiştirildim.

Bolca da küfrederim, bir keresinse, "Ruhi Bozukluk Dangalaklıktır" adında bir blog yazdım. Bütün bunları anlatıyorum çünkü toplum ağladığımı itiraf edersem, sizi bir "erkek" olduğuma ikna etmem gerektiğine şartlandırdı beni. Bu kadar derinlere gidiyor bu...

Toplum Erkek Olduğum İçin Ağlamamam Gerektiğini Söyler

Herkesin ağlaması kabul edilir bir şeydir. Ayrıca akıllıca bir şeydir de. Bence ağlamanın bir adamı bir şekilde daha az "erkek" yaptığı fikri tam anlamıyla saçmalıktır.

Açık konuşalım, dediğim şu ki, erkek olmama karşın ( birçok yönden basmakalıp bir erkeğim) bunalımda olmak beni ağlatır ve yardım ararım. Kelimenin tam anlamıyla ağlarım. Sadece birkaç gözyaşı dökerek sessiz hıçkırıklar değil, dört başı mamur, tüm bedenimle sarsılarak, burnumdan sümükler akarak, gözyaşlarım görüşümü bulandırarak ve ancak ruhumun en karanlık derinliklerinden gelen boğuk sesler çıkararak ağlarım. Bunun sadece kabul edilir olduğunu değil, önerilir olduğunu söylüyorum.

Maalesef, bir ömür boyu şartlanma beni ilk başta anlattığım erkeğe yakışır biçimin dışında toplum içinde ağlamaktan alıkoyuyor. Bunu değiştirmem gerek ama en azından yalnızken ve sevdiklerimin yanında ağlayabiliyorum.

Ben Bir Erkeğim ve Ağlarım

Depresyonda olduğum zaman saklanırım, ama insanlara ihtiyacım vardır. Ağladığım zaman, kendini korumak gibi geri kafalı bir hisle saklanırım. Sonuç aynıdır: yalnızım  karanlık bir uçurumun derinliklerine dalar gibi tıpkı ... gibi ağlarım.

Ben bir erkeğim ve ağlıyorum. Temel insani duygularımı reddetmek bunalımın yalnızlık duygusunu o kadar beter eder ki.

Depresyon çirkindir ve onun en kötü kısmı ağlamak değildir. Ağlamanın alt tarafında öyle çok evre var ki. Ağlayan bir erkek olduğumu anlatan bu makaleyi, sabah kendimi alay konusu yapmak arzusuyla uyandığım için yazmıyorum. Bu blogu özellikle erkeklere ağlayabilmenin iyi bir şey olduğunu anlatmak için yazıyorum -- nokta-- . Aslında ağlamak güçlü bir şeydir.

Ağlamak, denetimsiz bırakıldığında insanın üstünde negatif etkisi olan duygusal stresi azaltmanın doğal yöntemidir. Evet, erkekler de bile. Ayrıca, kendimize doğal tepkilerimizi yaşamaya izin vermenin muazzam bir değeri vardır. Ağlamak gerginliği gevşetir, kan basıncını düşürür ve endorfin (doğal ağrı kesici) üretimini tetikler. Kısaca ağlamak insanın kendisini daha iyi hissetmesini sağlar. Bütün duygularıma sahip çıkmak ve yardım istemek, şimdi geriye baktığımda, depresyonu yenmemde ve en kötü durumlarda hayatta kalmamda bana yardım eden iki en güçlü silahımdı.

Manik depresif bozukluktan (depresyon dâhil) ve kaygı bozukluğundan hoş ya da muhteşem bir şekilde iyileşmeye kavuşmadım. Ağlamak geçmişte olduğu kadar şimdi de denklemin bir parçasıdır. Ağlamak sadece bir kişinin güçlü bir duygu yaşaması anlamına gelir -- başka bir şey değil.

 Gabe Howard 

Gabe manik depresif ve endişe bozukluğuyla yaşayan bir yazar ve konuşmacıdır. Onunla FacebookTwitterYouTubeGoogle+ya da kendisinin resmi web sitesinden etkileşime girebilirsiniz.

http://blogs.psychcentral.com/dont-call-me-crazy/2015/07/crying-depression-and-being-a-man/

Benzer İçerikler :

Salgın Hakkında Bilinmesi Gerekenler

İçinde bulunduğumuz bu salgın sürecinde hem fiziksel hem de psikolojik olarak harekete geçmemiz gerekir. Kendimizi maruz bıraktığımız haber miktarı...

Beyninizin Üç İşlevini Tanıyın - 2. Bölüm

Beyin hakkındaki küçük bilgilendirmeleri içeren birinci bölümden sonra beyin ile ilgili öğrenecekleriniz hakkında heyecanlandığınızı umuyorum. Bu bölümde, ...

Fobiler

Fobi terimi Yunanca “phobos”tan gelmektedir. Phobos ‘uçmak, panik, terör’ anlamlarını taşır. Phobos adlı Yunan tanrısı, düşmanında ...

“Neden Seyahate Çıkmalıyız?” Sorusuna 5 Yanıt

İş yaşamı ve hayatın içindeki türlü sorumluluklar nedeniyle hepimiz kısa süreliğine de olsa stresten uzaklaşmak amacıyla bir yerlere kaçamaklar yapmayı ...

İlginizi Çekebilir :

Baba Olmaya Hazır mısınız?

Anne-Baba olmak veya olmaya karar vermek içgüdüsel bir davranış olduğu kadar düşünülmesi ve doğru zamanda karar verilmesi gereken bir davranıştır. Bazıları ...

Pasif-Agresif Kişilik Bozukluğu Nedir?

Hayatımızın normal akışında, sosyal olmanın, çalışmanın, hayatta kalabilmenin doğal bir şartı olarak duygularımızı, düşüncelerimizi, ihtiyaç ve isteklerimizi ...

İlişkilerde Doğru Bilinen Yanlışlar

Hepimiz bazen iyi niyetle bir sorunu çözmeyi amaçlayarak, doğru bildiğimizi yaparız ama yanlış olur. Mesela: Her gün üç saat test çözmezse oğlunun sınavı ...

Duygular

Duygu; insana has ve insanın içinde bulunduğu durumu anlatan bir sözcüktür. mutlu-mutsuz, öfkeli-korkulu-coşkulu gibi… Düşüncelerden kaynaklanan ...