BİLİŞSEL ÖNYARGI NEDİR VE İNSANLARI NASIL ETKİLER?

Bilişsel önyargılar bizi, anılarımızı nasıl şekillendirdiğimizden inançlarımızı nasıl değerlendirdiğimize ve diğer insanlarla nasıl ilişkiler kurduğumuza kadar, hayatın her alanında etkiler.

Bilişsel önyargılarımız, bilgiyi arama, değerlendirme, yorumlama, yargılama, hatırlama ve karar verme şeklimizde irrasyonel yani mantık dışı hareket etmemize neden olur. Örneğin, iyi bilinen ve yaygın görülen bir bilişsel önyargı, düşüncelerimizin ve duygularımızın başkaları tarafından gerçekte olduğundan daha belirgin olduğuna inanmamıza neden olan şeffaflık yanılsamasıdır. Bu önyargıyı, diğer insanların bizi nasıl gördüğünü değerlendirmeye çalıştığımızda, kendi bakış açımıza göre değerlendirme yaptığımız için yaşarız.

Bilişsel önyargılar hayatımızın hemen her alanında duygularımızı, düşüncelerimizi ve verdiğimiz kararları etkiler. Bunu yaparken, hem geçmiş bir olaydan küçük bir ayrıntıyı unutmak gibi nispeten küçük sorunlara neden olabildikleri gibi, hayatımızı kurtarabilecek önemli bir tıbbi tedaviden kaçınmayı seçmek gibi büyük ve ciddi sorunlarada yol açabilirler. Bilişsel önyargıların kendimiz ve başkaları üzerinde çok güçlü bir etkisi olabileceğinden, bu önyargıları anlamak önemlidir.

BİLİŞSEL ÖNYARGI ÖRNEKLERİ

HALO ETKİSİ

Halo etkisi bilinen ve yaygın görülen bir bilişsel önyargı türüdür. Bir kişi veya bir şeyin bir yönü ilgili izlenimimizin aynı kişi/şeyin diğer yönleri ile ilgili izlenimlerimizi etkilemesine neden olan bir önyargıdır. Örneğin, birinin fiziksel olarak çekici olduğunu düşündüğümüzde o kişinin daha bilgili, akıllı ya da zengin olduğuna inanma eğiliminde oluruz. Ya da bir iş yerinde, şık ve iyi giyimli birisini gördüğümüzde bu kişinin iş ahlakına, etiğe uygun tutumlar sergileyebileceğini varsayarız ve diğerlerine kıyasla bu kişilere karşı daha saygılı oluruz.

KONTROL YANILSAMASI

Bu yanılsama, aslında üzerinde herhangi bir kontrol gücüne sahip olmadığımız şeyleri kontrol edebildiğimize ya da o şeyleri bir şekilde etkileyebildiğimize inanma eğilimidir. Günümüzde bu yanılsama insanların tahammül seviyesini artırmak için kullanılabilmektedir. Örneğin yayaların karşıdan karşıya geçmek için bastıkları butonlar ya da asansörlerin açma ve kapama düğmeleri, her ne kadar bizim kontrolümüzdeymiş gibi görünse de aslında sadece her zaman olmaları gerektiği şekilde çalışırlar.

SEBEP OLARAK KAFİYE ETKİSİ

Bilişsel önyargı çeşitlerinden biri olan bu enteresan yanılsamaya göre, kafiyeli olan ifadeleri, tam olarak aynı anlamı taşıyan diğer ifadelerden daha doğru ve anlamlı bulma eğiliminde oluyoruz. Uzmanlara göre bu yanılsama, okuduğumuz cümleleri, estetik niteliklerine ve akıcılıklarına göre değerlendirmemizden kaynaklanıyor olabilir.

SIFIR TOPLAMLI DÜŞÜNME ÖNYARGISI

Bu yanılgı en basit haliyle, bir insanın herhangi bir şey kazanabilmesi için başka bir insanın eş değer herhangi bir şey kaybetmesi gerektiğine inanmaktır. Hayatlarımızda bir tarafın herhangi bir kazancının diğer tarafın kayıplarıyla dengelendiği durumlar olabilir ancak bu her zaman böyle gerçekleşmez. İnsanlar bu dengenin her zaman böyle gerçekleşmediği durumlarda bu yanılgıları sebebiyle yanlış beklentiler içine girebilir. Bu da kişinin hem hayal kırıklığına uğramasına hem de çevresindekilerle kurduğu ilişkilerde çeşitli sorunlara neden olabilir.

TEMEL ATIF HATASI/TEKABÜL YANLILIĞI

Bu yanılgı insanların, çevresel faktörlerin insan davranışları üzerindeki etkisini hafife almalarına ve kendi kişilikleriyle ilgili faktörlerin etkisini abartmalarına neden olan bir başka bilişsel önyargıdır. Örneğin okulda veya işte, tanımadığınız birisini kızgın bir halde gördüğünüzde ve bu kişinin kaba ya da asabi birisi olduğuna kanaat getirmeniz bu yanılgıdan kaynaklanmaktadır.

Tüm bu önyargılar iş hayatında da bizleri etkiler. Örneğin bir girişimcinin yaptığı ticari girişimler konusunda bu önyargılar nedeniyle aşırı özgüvenli ve iyimser olması onu büyük hatalar yapmaya sürükleyebilir. Ya da bir doktor sahip olduğu bilişsel önyargılar nedeniyle, atipik belirtileri olan bir hasta için yanlış teşhiste bulunabilir. Bilişsel önyargılar, temel bilişsel sistemimizin çalışma şeklinden dolayı meydana geldiği için profesyonel psikologlar da dâhil olmak üzere her insan bir dereceye kadar bilişsel önyargı yaşarlar. Ayrıca bu önyargılar yalnızca insanlarda değil arılar, domuzlar ve köpekler gibi hayvanlarda da görülür. Bunların yanında, insanlar, diğer insanların önyargılarına kendi önyargılarına kıyasla daha duyarlıdırlar ve onları daha çabuk fark ederler. Bu durum da önyargı kör noktası olarak adlandırılmıştır.

İNSANLAR NEDEN BİLİŞSEL ÖNYARGI YAŞARLAR?

Tüm bilişsel önyargıların tek bir nedeni yoktur. Fakat en temelde bu önyargılar, hatalı sezgiler veya irrasyonel/mantıkdışı analitik akıl yürütme nedeniyle ortaya çıkabilmektedir. Ayrıca, psikolojik rahatsızlıklardan kaçınma ya da önceden var olan inançları doğrulama isteği duyulduğunda ya da yoğun miktarda bilgiyi hızlı bir şekilde işlemek zorunda kalındığında da çeşitli bilişsel önyargılar yaşanabilmektedir. Bunların yanı sıra, analitik akıl yürütülmesi gereken durumlarda sezgisel hareket edildiğinde de bu önyargılar yaşanabilir. Sezgisel hareket etmek özellikle ivedilikle karar verilmesi gereken durumlarda nispeten daha hızlı ve kolaydır, ve çoğu zaman analitik akıl yürütüldüğünde olduğu kadar iyi sonuçlar alınabilir. Bu nedenle insanlar sezgilerine güvenmeyi tercih edebilirler ama bu durum, belirtildiği üzere, bilişsel önyargılara neden olabilmektedir.

Bilişsel önyargıya neden olabilecek bir başka faktör de, insanların önceden var olan inançlarını doğrulayacak şekilde bilgiyi araması, tercih etmesi, yorumlaması ve hatırlamasıdır. Bu önyargıya, doğrulama yanlılığı da denir. İnsanlar bu önyargı nedeniyle önemli bilgileri, o bilgiler üzerinde analitik bir şekilde düşünmeden sezgisel olarak reddedebilirler. Çünkü eğer bu şekilde reddetmezlerse sahip oldukları inançlar ve değerler zedelenebilir. Benzer şekilde, insanlar bir bilgiyi derinlemesine analiz ederken, bu bilginin inançlarıyla çelişen herhangi bir yönünü görmezden gelebilirler.

 

KAYNAK
CognitiveBiases: WhatTheyAreand How TheyAffect People.Effectiviologly.

DBE Yetişkin ve Aile Psikolojik Danışmanlık Merkezi
Bizi Arayın  Terapistlerimiz

Benzer İçerikler :

Yorgunluk yönetimi

Yorgunluk yönetimi nedir? Yorgunluk ve kronik yorgunluk farklı mı? Yorgunluk yönetiminden kasıt, kronik yorgunluk yönetimi mi? Yorgunluk ile kronik ...

İNTİHAR ETMEK İSTEMİYORUM

Genelde intihar, insanların hakkında konuşmamayı tercih ettiği bir konudur. Tanıdığımız hiç kimsenin başına böyle bir şeyin gelmemesini umar ve bu düşünceleri ...

KENDİNİ SEVMENİN YOLLARI

Bu hayatta neleri sevdiğinizle ilgili mutlaka düşünmüşsünüzdür. Güneşli günleri, yağmuru, kedileri, kuşları, çikolatalı keki, çiçekleri, matematik dersini, ...

İNSANLAR GERÇEKTEN DEĞİŞEBİLİR Mİ?

Sevdiğiniz bir insan kalbinizi kırdığında size söyleyeceği ilk şeylerden birisi şu olabilir: “Bana bir şans daha ver. Nasıl değişeceğimi...

İlginizi Çekebilir :

SAVUNMA MEKANİZMALARI NEDİR VE NASIL İŞLER?

Savunma mekanizmaları ilk olarak, ismine birçoğumuzun aşina olduğu Sigmund Freud tarafından belirlenmiştir. Savunma mekanizmaları, insanların, onlara kötü ...

Marmara Depreminde DBE Terapistlerinin EMDR Çalışmaları

1999 Marmara Depremi’nden sonra DBE Terapistlerinin de yer aldığı EMDR çalışması International Journal of Stress Management/Uluslararası Stres Yönetimi ...

Salgınlar ve Hastalık Korkusu İçin Çareleriniz Mevcut

Son zamanlarda başta Çin olmak üzere tüm dünyada bir salgın sıkıntısıyla karşı karşıyayız. Güncel rakamlar henüz endişe verici bir seviyede değil, ülkemiz ve...

Yorgunluk yönetimi

Yorgunluk yönetimi nedir? Yorgunluk ve kronik yorgunluk farklı mı? Yorgunluk yönetiminden kasıt, kronik yorgunluk yönetimi mi? Yorgunluk ile kronik ...