Gözlük-Diş Teli Çocuğun Değişen Tipi

Gözlük-Diş Teli Çocuğun Değişen Tipi

Çocuklar doğumlarından yetişkinliğe kadar farklı hız ve yapıda değişim ve gelişim içindedirler. Fiziksel, sosyal, zihinsel gelişimleri birbirleriyle ilişki ve etkileşim halindedir. Sağlıklı psikolojik gelişim için çocuğun benlik saygısını yani kendini olumlu algılama biçimini kazanması, geliştirmesi, koruması ve artırması gereklidir. Bu algılar davranışlarına, duygularına, kişisel özelliklerine, yeteneklerine, becerilerine, toplumun onu kabul ediş şekline ve  görünümüne ait algılardır. Bu algılar aile, yakın çevre, öğretmenleri ve yaşıtlarının  bakış ve yaklaşımları ile beslenerek zamanla öz beğeniye dönüşür. Özbeğeni de ise çocuk, özelliklerini değerlendirmeye başlar. Ya bu özelliklerini  kabul eder ya da etmez. Sağlıklı özbeğenisi olan çocuklar sosyal ilişkilerinde, öğrenme süreçlerinde kendilerini daha yeterli hissederler.

Çocukluk ve gençlik döneminde  gözlük ve diş teli takma zorunluluğu onların değişen görünümlerine uyum ve rahat kullanımlarını sağlamaları, olumlu destekle mümkündür. Bu desteği verecek ilk kişiler ana-babalardır. İkinci etki öğretmenler sonra da yaşıtlarından gelmektedir.

Gözlük kullanımı okul öncesi çocuklarında özbeğeni açısından değil kullanımın sağlanması ve  rahatlığı açısından değerlendirilmelidir. Anne-baba veya çevrede gözlük takanların örneklendirilmesi, bu konuya aşırı odaklanılmaması, doğal aktarılması, göz kusurunu giderecek bir gereklilik olduğu, devamlı takılmasının yararı, oyun oynarken ve spor yaparken dikkatli ve tedbirli davranılması aktarılmalıdır. Özellikle göz tembelliği nedeniyle sağlam gözünün bantla 1 saatten 1 haftaya kadar sürekli kapatılması okul öncesi yaş  ve aileler için zorlayıcıdır. Bu konuda da gerekliliği anlatıldıktan sonra, ailenin ve okulun desteklemesi ve ödüllendirme işe yarar. Yaşıtların alay etmelerini önlemek için okula bilgi vermek, önlenemeyen “dört göz”  alaylarını göz ardı edebilmeleri için çocuğu bilgilendirmek ve önemsemez davranmakla ve karşısındakine duygularını söyleyerek alayları önleyebileceği öğretilebilir.

Okul dönemindeki  gözlük kullanımı konusunda aynı örnek ve modellemeler verilmeli, gözlük takmanın daha iyi görmesi sonucu vurgulanmalı, derslerini takip edebilmesine etkileri anlatılmalı, gözlük takma sürecinin ergenlik yıllarında lens takabilme alternatifleri olduğu, daha sonraları göz kusurunu ortadan tamamen kaldıracak teknolojilerin bulunduğu aktarılmalıdır. Aile büyüklerinin ve yakınların beğenilerini belirtmeleri kendilerinde farklı  algılayabilmelerini engeller.  Cazip renk, kırılmayan, camı parlamayan modeller de çocukların gözlüğe uyum sağlamalarına destekleyicidir.

Ergenler için durum biraz daha farklıdır. Kimlik arayışı içindeki gencin benlik kavramı değişkenlikler gösterir. Kendini acımasızca eleştirdiği, ayna karşısında daha çok zaman harcadığı, karşı cinse kendini daha çok beğendirme çabasında olduğundan gözlük takmak sorun olabilir. Bulduğu özdeşim modellerine, beğendiği kişilere benzeme çabasında olan genç için de aynı yaklaşım ve süreçler kullanılır. Kendini bedensel özellik ve farklılıklarla kabul edebilme, yaşıtlarının kendince  güzel bulduğu özelliklerini (saçını, gözünü, kilosunu, boyunu, spor, müzik yeteneklerini, ekonomik durumunu, aile yaşantısını v.s.) kıskanma kendilik algısının öz beğeniye  dönüştürülmesi desteğini ebeveynler vermeye devam etmelidirler. "Güzel gözlüm", "güzelim", "yakışıklım" desteğini sürekli alan çocuk zaten o özelliğini beğeniyle algılayacaktır.

Diş teli kullanımı, çocuğun diş gelişimine bağlı olarak 7 yaşından  ya da 12 yaşından başlayarak ergenliğe kadar sürebilecek uzun ve zahmetli bir tedavi sürecidir. Geçici ve sabit ağız içi aperelere uyum sağlama konusunda ailelerin yaklaşımı önemlidir. Ağız bakımında diş fırçalama alışkanlığını kazandırmanın yanında geçici apereleri temizleme, fırçalama, genişletme, kutusunda saklama sorumluluğu da devreye girer.

Diş doktorları kullanımı cazip hale getirmek için renkli, yıldızlı apereler, alternatif kutular sunmaktadırlar.

Sabit diş teli kullanımının yaygın olması ise çocuklara bu konuda akran desteği sağlamaktadır. Okulun diş sağlığı konusunda bu noktada da eğitim vermesi, tedavi öncesi ve sonrası karşılaştırmaları göstermesi yararlı olacaktır. Küçük yaşta tedaviye başlayan çocuklar daha kolay uyum sağlamaktadırlar. Yemek yeme alışkanlıkları ve şeklini de etkileyen diş teli gülerken özellikle ağzını kapatmak, gülmemeye çalışmak, konuşurken teli göstermemek için ağzının içinde konuşmaya neden oluyorsa beğeniyle ilgili bize ipucu veriyor demektir.Tuttuğu takımın ya da sevdiği renklerde tele takılan lastikler beğeniyi  sağlamaya yardımcıdır.

Gözlük ve diş teli kullanımını bir öz beğeni  problemi olarak tespit etmek ;

  • Durumu şikayet ediyorsa, "Neden sanki bunu takmak zorundayım."

  • Bu konuda öfke, üzüntü, kızgınlık duygularını belirtiyorsa,

  • Kıyaslamalar yapıyorsa, "Keşke Deniz gibi gözlüksüz olsaydım."

  • Farklı durum kişilerden beğeniyle söz ediyorsa, "Ahmet ‘in ne güzel diş teli yok!"

  • Kendini sürekli eleştiriyorsa, "çok çirkin oldum."

  • Davranış sorunları gösteriyorsa, (Saldırganlık)

  • Akademik sorunlar varsa, (okuldaki bazı dikkat sorunları )

  • Sosyal İlişkiler de bozuluyorsa, (içe kapanma ve kaygı)

Neler Yapabilirsiniz?

  • Hazırlayıcı  ön bilgiler vermek.

  • (Ailede anne baba ya da kardeşlerde görme bozukluğu, benzer diş bakımı alan varsa bu ihtimalin bulunduğunu önceden anlatabilirsiniz)

  • Ebeveyn olarak bakış açınızı gözden geçirirseniz. Yaklaşımınızda o kadar olumlu gelişecektir.

  • Neden gerekli olduğunu uyum sağlamanın olumlu sonuçlarını anlatınız.

  • Çevrenizden örnek modeller gösteriniz.

  • Doğal, heyecansız, rahat davranınız.

  • Alaylar konusunda nasıl karşı durması ya da önemsememesi gerektiğini aktarınız.

  • Aile büyüklerinizin olumlu desteğini isteyiniz.

Şeyda Özdalga, Uzman Klinik Psikolog - DBE Çocuk ve Genç Psikolojik Danışmanlık Merkezi

DBE Çocuk ve Genç Psikolojik Danışmanlık Merkezi
Bizi Arayın  Terapistlerimiz

Benzer İçerikler :

Çocuklarda Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite (DEHB)

Dikkat eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) olan çocuklara iyi bir ebeveyn olmanın önceliği, DEHB’li çocukların davranışlarını anlamaktan...

KE-KE-ME-LİK

Çocuklar yaklaşık üç yaş civarında kendilerini ifade etme becerilerinde oldukça ustalaşmışlardır. Bu yaşlar çocuğun oldukça aktif ve meraklı olduğu...

Kardeş İlişkilerinde Ebeveyn Tutumlarının Önemi

Çocuklarını büyütürken ebeveynlerin kafasında “Kardeş ilişkileri nasıl olacak?” sorusu hep vardır. Her zaman kardeş rekabetinin ve çatışmaları...

Kariyer Danışmanlığı Almak Neden Önemlidir?

Hızla değişen ve mücadele gerektiren bir zamanda yaşıyoruz. Bazı iş alanları gözden kaybolurken, bazı iş alanları ise yeni oluşuyor. Üniversite mezunu gençler ...

İlginizi Çekebilir :

İletişim Becerileri

“Annem beni hiç anlamıyor”, “Devamlı yapmam gerekenleri söyleyip duruyorlar. Ödevini yaptın mı?, Dişlerini fırçala, Odanı topla”, ...

Çocuklarla Kaygıyı Konuşmak

Kaygı bozuklukları, yetişkinlerde olduğu kadar çocukların da yaşadıkları en yaygın psikiyatrik problemlerden bir tanesidir. “Anksiyete” olarak da ...

Aile Terapisi ve Okullarda Kullanım Alanı

Adından da anlaşılacağı üzere aile terapisi, dile getirilen sorunların, ait olduğu bireye atfedilerek değil de, ailenin tümü göz önüne alınarak aşılmasına ...

Ergenlerde Sosyal Medya ve “Güzellik Algısı”

Sosyal medya gün geçtikçe daha çok kullanıcı kazanan bir platformdur. Gençler arasında daha çok popüler olan ve her gün saatlerce zaman geçirdikleri bir sürü ...