Kurumsal GeliÅŸim Merkezi

Yeni Nesil Yetenek Yönetimi

Yeni Nesil Yetenek Yönetimi

İş dünyasında giderek yükselen Y jenerasyonu ne istediğinin farkında ve bunun yöneticisi tarafından da bilinmesini istiyor. Yeteneklerini etkin bir şekilde kullanmak ve potansiyelini gereksiz olan alanlarda harcamamak için kendine göre kurallar koyuyor ve iş dünyasına yön veriyor. Günümüz iş dünyasında sirkülasyonun artarak devam etmesi ve Y jenerasyonunun da sürekli iş değiştirmesi buna bağlanıyor. Beklentilerinin karşılanmadığını ve yeteneğini istediği şekilde kullanamadığını düşündüğü anda yeni iş arayışına giren Y jenerasyonu, hedefine ulaşana kadar bu arayışına devam ediyor.

İletiÅŸim beklentileri farklılaÅŸan Y jenerasyonunun, yöneticilerinden beklentileri de alışılagelmiÅŸin dışında. Kendisinden yüksek verimlilik bekleyen yöneticisinden onun da birçok beklentisi var. YeteneÄŸinin farkına varılmasını ve etkin biçimde yönetilmesini isteyen Y kuÅŸağı, sürekli öğrenmek, geliÅŸmek ve faydalı olmak istiyor. Klasik yönetici modeline baÅŸ kaldıran ve hep daha fazlasını isteyen Y’lerden en iyi performansı alabilmenin en etkin yolu da yeteneÄŸi yönetmek.

Kariyer Değil, Yetenek Yönetimi

Yap-Boz

İnsanları, güçlü yönlerini kullanamadıkları rollere yükselttiÄŸimiz sürece onların bu yönlerini geliÅŸtirmemiz mümkün deÄŸildir. 1960’ların sonunda basılan “The Peter Principle” adlı kitaptan beri biliyoruz ki, “bürokrasilerde herkes yeteneksizlik düzeyine kadar yükselir”. Kitapta belirtildiÄŸi üzere pek çok çalışan kalifiye olmadıkları iÅŸlere yükseltilmekte. Bunun gerekçesi olarak da “biz insanlara geliÅŸecek alanlar yaratıyoruz, biz insanları yaptıkları iyi iÅŸler için ödüllendiriyoruz, biz insanların rollerine çakılıp kalmalarını istemiyoruz” denir. Bunların iyi niyetli yaklaşımlar olduÄŸuna şüphe yok. Ancak bu tür kariyer planlarının ya da yükseltmelerin nedeni bir büyük iç görü ve bir büyük hatanın bileÅŸkesi olabilir.

İnsanı işinde motive eden faktörlerin başında prestij, itibar sahibi olmak gelir. Yani değerli ve önemli bir insan olarak görülme ihtiyacı.

İnsanlar için en yüksek doyum kaynağı, güçten kaynaklanan prestijdir. 30 yıl öncesine kadar bu varsayım doğru olabilirdi. Ancak artık şirketler daha katılımcı ve bilgiye önem veren bir yapıya büründüler. Dolayısıyla güçten kaynaklı prestij yerini işini iyi yapmaktan kaynaklı prestije bırakmaya başlamıştır. Ancak maalesef ki hala pek çok organizasyon prestiji başkalarının üzerinde güç sahibi olmakla bağdaştırmaktalar.

Eğer yeteneklere ve çalışanların güçlü yönlerine odaklanmış bir organizasyonsanız, kariyer sisteminizi düzeltmeye öncelikle çalışanlarınıza farklı prestij tipleri sunarak, yani farklı kariyer merdivenleri sunarak başlamalısınız. Bunun için:

Pozisyonlar ve roller için, kişinin hangi yeteneklere sahip olması gerektiğini belirleyin

Her anahtar rol için merdivende üç basamak belirleyin. Mesela İyi-Harika-Mükemmel. Bu tanımları kendi kurumunuza uygun hale getirebilirsiniz. Siz belki İyi- Çok İyi-Beklenen Üstü diyebilirsiniz. Hiç fark etmez. Üçüncü basamak o rolde gösterilebilecek en iyi performansa karşılık gelmelidir.

Ayrıca her bir basamak için performans kriterlerinin tanımlanması gerekir. Bunun için skor kağıtlarını kullanabilirsiniz.

İşiniz burada bitmiyor. Çalışanların bu basamakları geçmeleri için teÅŸvik etmeli, belki kurum kültürüne uygun ödüller vermelisiniz. Bu ödüllerin kiÅŸiselleÅŸtirilmesi gerekir. Yani neyin o kiÅŸi için ödül olduÄŸunu araÅŸtırmak gerekir. Unvanların yükseltilmesi bile bir prestijdir. Elbette bu unvan deÄŸiÅŸikliÄŸi ardından bir ücret ayarlamasını da getirmelidir. Unvan deyip geçmeyin. 17.000 İngiliz çalışanı üzerinde yapılan araÅŸtırma, kiÅŸinin iÅŸteki statüsünün kalp krizinin önceden tahmin edilebilmesinde; sigara, ÅŸiÅŸmanlık ve yüksek tansiyondan daha belirleyici olduÄŸunu göstermiÅŸtir. Bu çalışmanın benzeri baÅŸka bir araÅŸtırma sonucuyla da örtüşmekte. Gallup’un 198.000 çalışan üzerinde yaptığı araÅŸtırmada, en iyi yaptığı ÅŸeyi iÅŸinde uygulayabildiÄŸini söyleyenlerin daha az hasta olduÄŸu ve daha az iÅŸ hatası yaptığı bulunmuÅŸtur.

Organizasyonunuzu tamamlamayı düşündüğünüz bir yap-boz, çalışanları da bunun parçaları olarak düşünün ve siz de bir yap-boz ustasısınız. Zifir karanlıkta parçaları yerleÅŸtiriyorsunuz. Sonra ışığı açıyorsunuz ve bakıyorsunuz ki 10 parçanın 8’ini yanlış yerleÅŸtirmiÅŸsiniz. Ne yapardınız? Parçaları doÄŸru yerlerine yerleÅŸtirirdiniz deÄŸil mi? İşte söylemek istediÄŸimiz budur...

DBE Davranış Bilimleri Enstitüsü Kurumsal GeliÅŸim Merkezi

Benzer İçerikler :

Farklı Kültürlerde Yaşamak ve Birlikte Çalışmak

Bir Kelime, Üç Anlam Kültür anlam bakımından belki de tarih boyunca gelmiş geçmiş en karmaşık birkaç kelimeden biridir. Çağdan çağa sürekli anlamı değişir. ...

Test Seçiminde Dikkat Edilmesi Gereken Noktalar

Bir testi kurumunuzda kullanmaya karar vermeden önce aÅŸağıda size verilen sorulara tatmin edici cevaplar aramanız gerekir.   1. Test, Yurt Dışı...

Pedagoji’den Androgoji’ye Yetişkin Eğitimi

Günümüz eÄŸitim dünyasında bireyler eÄŸitim hayatlarına çok erken yaÅŸlarda baÅŸlarlar. Çocukluk döneminde baÅŸlayan eÄŸitim hayatı pedagojik eÄŸitim yaklaşımlarÄ...

Kontrol Odağı Kuramı

Kontrol Odağı Kuramı, Amerikalı psikolog Julian Rotter tarafında 1954 yılında ortaya atılmıştır. Kontrol Odağı, kişilerin davranışları ile bu davranışların ...

İlginizi Çekebilir :

Empati, Liderlerde Olması Gereken Bir Yetkinliktir

Empati, sözlük anlamı olarak “kendimizi bir diÄŸer kiÅŸinin yerine koyup onun gibi hissedebilmek ve düşünmek” manasına gelmektedir. Dolayısıyla bu ...

Yetenek Siz'siniz

Kurumların rekabet avantajlarını korumalarında yetenekli işgücüne sahip olmaları, onları elde tutmaları ve kurum hedefleri doğrultusunda kullanmaları...

İş Stresi ve Sağlık

İnsanlar için temel ihtiyaçlarını karşılayıp hayatta kalabilmek, toplumda yer edinebilmek ve bunlara ek özel ihtiyaçlarını karşılayabilmek için çalışm...

İŞ KAZALARINI ENGELLEME PROJESİ

Mavi Yakalı çalışanların olduğu üretim yapılan fabrikalarda yaşanan iş kazalarının azaltılması ve iş güvenliğinin artırılması amacıyla gerçekleştirilen bir ...