Kurumsal GeliÅŸim Merkezi

Ebeveynlerin İş Stresine Çocukların ve Ergenlerin Uyum Sağlaması

Ebeveynlerin İş Stresine Çocukların ve Ergenlerin Uyum Sağlaması

Son zamanlarda, araÅŸtırmalar, ebeveynlerin iÅŸ stresinin aile iliÅŸkilerine, çocukların ve ergenlerin psikolojisine bazı etkileri olduÄŸunu gösteriyor. Ebeveynlerin iÅŸ stresinin çocuklar ve ergenler üzerindeki etkisi dolaylı olarak ortaya çıkıyor. İş stresi ebeveynlerin kendilerini aşırı bir yük içinde ve gergin hissetmelerine neden oluyor. Bu da ebeveyn ve çocuk arasında daha fazla çatışma çıkmasına, uyumluluÄŸun azalmasına ve dolayısıyla çocuk ve ergenlerin daha az olumlu bir psikolojik adaptasyon yaÅŸamalarına sebep oluyor. Çok fazla iÅŸ stresi içinde, belli bir süre aile ortamını yakalayamamak çok sorun yaratmayabilir ama uzun dönemde problem haline geliyor. Ebeveynlerin iÅŸ stresi ile çocuk ve ergenlerin psikolojisi arasındaki bu bağın kuvveti, ebeveynlerin kiÅŸilik özellikleri, bu durumla  baÅŸ edebilme becerileri, iÅŸ ve aile çevresi ne baÄŸlı olarak deÄŸiÅŸebiliyor.

1930'lardan 1980'lere kadar, geliÅŸim psikologları, çalışan bir anneye sahip olmak çocuk için bir problem yaratır mı? sorusuyla meÅŸguldüler. AraÅŸtırmacılar, sadece annenin çalışmasına odaklanırken, ebeveynlerin (anne ve babanın) çalışma durumlarını ve aileyi etkileyen, hem annenin hem babanın çalışıyor olma durumlarını göz ardı ediyorlardı. 15 yıl kadar önce bu düşüncede bir deÄŸiÅŸiklik oldu. AraÅŸtırmacılar, annenin çalışma durumunun aileye etkisi ile birlikte, babanın ailedeki rolüyle ve annenin ve babanın iÅŸ durumlarının çocuklara olan etkisiyle ilgilenmeye baÅŸladılar. Bu çalışmaların bir bölümü ebeveynlerin iÅŸteki stres deneyimlerine odaklandı. Bu çalışmalar “ebeveynlerin iÅŸ stresi çocuk ve ergenlerin adaptasyonunda bir farklılık yaratır mı?” Ve “bu nasıl bir prosestir” sorularını sordular.

İş stresinin aile ve çocuklar üzerindeki etkisi ile ilgili alanda 2 farklı ve aynı zamanda birbirini tamamlayıcı çalışma yöntemi vardır; a) ebeveynlerin iÅŸ stresi, aile dinamikleri ve çocuk yada ergenin psikolojik fonksiyonlarının global deÄŸerlendirmesine dayanan çalışmalar   b) bireylerin günden güne deÄŸiÅŸiklik gösteren stresli iÅŸ deneyimlerinin aile etkileÅŸimine yansımalarına odaklanan çalışmalar. Burada,  ebeveynlerin iÅŸ stresi ile çocuk ve ergendeki psikolojik adaptasyon arasındaki iliÅŸkiyi inceledikleri için global (evrensel) geleneklere göre yapılan çalışmalar bizim öncelikli odak noktamız.  Bu bölümde, her iki gelenekten gelen araÅŸtırma bulgularını belirtecek, bu iliÅŸkiyi etkilediÄŸini düşündüğümüz, bireysel özellikleri, kontekse dayalı durumları tartışacağız.

Ebeveynlerin İş Stresinin Global Değerlendirmeleri

Ebeveynlerin yaÅŸadığı iÅŸ stresinin çocukların psikolojik iÅŸlevlerine direkt bir etkisi varmış gibi görünmüyor. Daha ziyade, “ebeveynin” iÅŸ deneyimlerinin, iÅŸle ilgili duygularına ve çocuk yetiÅŸtirmeye sıralı bir etkisi var ve ebeveynin iÅŸ stresinden çocukların davranışları böyle dolaylı bir biçimde etkileniyor. ÖrneÄŸin, Kanadalı çalışan iki ebeveyn ve ergen çocuklarıyla yapılan bir çalışmada, Galambos, Sears, Almeida ve Kolaric (1995), ebeveynlerin iÅŸ stresi ve ergenlerle ilgili 3 basamaklı bir model test etti. İlk basamak ebeveynlerin iÅŸ stresi (örn; uzun saatler çalışmak, aşırı yük altında hissetmek gibi) ile onların genel stres hisleri ile ilgiliydi. İkinci basamak, genel stres hissi ile bu ebeveynler ve ergen çocukları arasındaki (iliÅŸkideki sıcaklık ve çatışmaları da içeren) iliÅŸkiyi inceliyordu. Son basamak, ebeveyn-ergen iliÅŸkisini ve ergenlerin problemli davranışlarıyla ilgileniyordu. Buna göre, annelerin çok iÅŸ yükünün içinde olması, ergen çocuklarına karşı daha az sıcaklık göstermelerine neden oluyordu. Anneler daha az sıcak ve kabullenici olduklarında, ergenler, daha fazla problemli davranış gösteriyordu. Ebeveyn-ergen iliÅŸkisinde, babaların iÅŸ stresi ile ergenlerin problemli davranışları arasında bir iliÅŸki olmaması dışında diÄŸer iliÅŸkiler anne-ergen iliÅŸkisinde olduÄŸu gibidir. ÖrneÄŸin baba-ergen çatışması.

Son zamanlarda yapılan bir çalışmada (Crouter, Bumpus, Maguire, & McHale, 1999) benzer iliÅŸkiler incelenmiÅŸ fakat annelerden ve babalardan toplanan veriler eÅŸ zamanlı bir ÅŸekilde analiz edilmiÅŸtir. Bu çalışmada, iÅŸ baskısının ebeveynler üzerindeki etkisinin yanında, ebeveynlerden birinin iÅŸ baskısının, diÄŸer ebeveynin üzerindeki etkisine de bakılmıştır. Literatürde, kocaları onlara böyle karşılık vermediÄŸi halde, hanımlar, kocalarının iÅŸ streslerine duyarlı olmaya oldukça yatkındırlar gibi bazı ipuçları da bulunmaktadır. Bunun yanında, iÅŸ stresi, annelerin  kendilerini çok fazla iÅŸ yükü altında hissetmelerini öngörmüştür. Bu hisler, yüksek oranda anne-ergen çatışmasıyla iliÅŸkilidir ve yüksek düzeyde anne-ergen çalışması da ergenlerin düşük düzeyde psikolojik adaptasyonuna neden olmaktadır.Kocalarda ise iÅŸ baskısı, kendilerini ağır iÅŸ yükü altında hissetmeleriyle sınırlıdır ve kendilerini iÅŸ yükü altında hissetmelerini eÅŸlerine de yansıtırlar. Ama hanımların iÅŸ yükü sadece hanımların kendini yük altında hissetmesine neden oluyor yani kocalarına bir ÅŸey yansımıyor.

Peki neden kadınlar eÅŸlerinin iÅŸ stresi konusunda eÅŸlerinin onlara olduÄŸundan daha duyarlılar? Bu soruyu ÅŸu ÅŸekilde cevaplayabiliriz; Çünkü, kocalar genellikle eÅŸlerinden daha uzun saatler çalışırlar ve iÅŸle ilgili hislerini hafifletecek baÅŸka deneyimler pek yaÅŸamazlar. DiÄŸer bir cevap, eÅŸler aynı süre çalışsalar bile, koca daha fazla para kazanır ve evin temel kazanç kapısı olarak görülür, dolayısıyla onun iÅŸ ortamı ailede daha ön plandadır. Hanımlar, tam tersine, daha fazla ev iÅŸi ve çocuk bakımı ile ilgilidirler ve iÅŸin yoruculuÄŸuna fazla odaklanamazlar. DiÄŸer bir açıklama da, fizyolojik açıdan erkekler ve kadınlar arasındaki strese karşı tutum ile ilgili farklılığa odaklanır. Gottman ve Levenson (1986)’un teorisine göre “erkekler, kadınlara göre strese karşı daha geniÅŸ otomatik sinir sistemi gösterir, daha hazır cevaplar verir  ve daha yavaÅŸ toparlar. Buda erkeklerin daha fazla evde stresi sürdürmelerine ve eÅŸlerinde bunu daha fazla fark edip tepki göstermelerine neden olur.  

İş Stresinde Bireysel Değişimler

Bireylerin günlük iÅŸ stresi içindeki deÄŸiÅŸimlerine odaklanan çalışmalar, araÅŸtırmacıların, iÅŸ-aile sürecini daha iyi anlamalarını saÄŸlamıştır. Bu çalışmalarda, iÅŸ stresi ile ilgili günlük deÄŸiÅŸimlerin daha sonraki aile etkileÅŸimlerine nasıl etki ettiÄŸini anlamak için, bireyler, çiftler yada aileler günlerce gözlenmiÅŸtir.  Bu çalışmalarda, iÅŸ stresi genelde iÅŸ yüküne göre ölçülmüştür.

Repetti (1989) tarafından yapılan bir çalışmada bunlardan biridir. Günlük stresin etkilerinin incelendiÄŸi bu çalışmada, Repetti, iÅŸ yükü açısından  hava trafik kontrolü çalışanlarını incelemiÅŸtir ve bu kiÅŸilerden iki tür veri toplamıştır: Ne kadar stresli bir güne sahiptiler, günlük hava trafik kontrolüyle ilgili objektif verilere dayalı raporlar ve bu verilerle iliÅŸkili olarak iÅŸten sonra karı-koca iliÅŸkileri hakkındaki günlük rapor. Repetti, kadınlar eÄŸer stres dolu günler geçiren hava trafik kontrolü yapan eÅŸleriyle, bu stresli günleri takip eden günlerde evlilik iliÅŸkisinden kendini biraz uzak tutmayı baÅŸarırsa, o zaman evlilik iliÅŸkilerinin daha pozitif olduÄŸunu buldu. Repetti, bu veriyle, evlilik iliÅŸkisinden kısa süreli bir uzaklaÅŸmanın çok yüksek düzeydeki iÅŸ stresine karşı olumlu bir tepki olduÄŸunu vurgulamış oldu.

Daha sonra, Repetti ve Wood (1997), günlük iÅŸ stresi ile iÅŸ gününün  sonunda anneyle çocuk arasındaki iliÅŸkiyi inceledi. Çocukları kreÅŸe devam eden çalışan annelerle çalışarak ve anne-çocuk iliÅŸkisine iÅŸ gününün hemen sonunda odaklanarak, araÅŸtırmacılar, baÅŸka herhangi bir etkeni (annenin duygu durumunun deÄŸiÅŸmesi, daha olumlu yada olumsuz olması gibi) engellemiÅŸ oldular. Sonuçlara göre, anneler, stresli iÅŸ günlerinde çocuklarıyla hem negatif hem de pozitif iliÅŸki kurmaktan uzak durma eÄŸilimi gösteriyorlardı. Tabi ki bu uzak durma her zaman olacak deÄŸil. İş stresinin global olarak deÄŸerlendirildiÄŸi, 42 gün boyunca akÅŸamları toplanan günce verilerine göre karı-kocalar evde ve iÅŸte çok fazla stresli bir iÅŸ gün yaÅŸadıklarında, ebeveyn-ergen arasında gerginlikler artıyor (Almeida & McDonald, 1998).    

Bu İlişkileri Neler Etkiler?

Çalışanların aile üyeleriyle olan ilişkilerini etkileyen iş stresi faktörleri bazı faktörlere bağlı olarak değişebilir. İş stresindeki günlük değişimlere odaklanan çalışmalar bu durumları göz önünde bulundurur fakat global gelenekte yapılan çalışmalar bunları pek dikkate almaz.

İş stresi ile çocukların ve ergenlerin adaptasyonu arasındaki iliÅŸkiyi etkileyen faktörlerden biri annenin ve babanın iÅŸlerine ve aile yaÅŸantısına getirdikleri farklı kiÅŸilik özellikleri ve baÅŸ etme stilleridir. Bazı çalışmalar, iÅŸ stresini de içeren günlük stres etkenlerine karşı verilen aşırı duygusal tepkilerin, yüksek düzeyde depresyon ve kaygı sorunları olan bireyler olduÄŸunu gösteriyor. Benzer ÅŸekilde, bazı çalışmalar, günlük iÅŸ stresinin  ve çok olumlu olmayan anne-çocuk etkileÅŸimi  arasındaki iliÅŸkinin, diÄŸer annelere göre, A tipi özellikleri (örn; agresif, hırslı) yüksek olan annelerde olduÄŸunu gösteriyor.

Bunun yanında, baş etme ve stres yönetimi stilleri, kadın ve erkeğin işle ilgili streslerini nasıl gösterdiklerini etkiliyor. Ergen çocukları olan dul annelerin incelendiği bir çalışmada, eğer anne yalnız başına daha fazla vakit geçirebiliyorsa, endişeli, sıkıntılı duygu halini çocuklarına daha az yansıtıyor (Larson & Gillman, 1999). Yalnız başına zaman geçirmek, annelerin, olumsuz duygularıyla baş etmeleri için onlara bir şans tanımış oluyor.

Ayrıca, aile ve iÅŸ durumu da iÅŸ stresi ve sonrasındaki aile etkileÅŸimlerini arasındaki iliÅŸkiyi önemli ölçüde etkiler. Almeida, Wethington ve Chandler’in (1999) daki çalışmasına göre, evde ve iÅŸte stres ile anne ve çocuk arasındaki gerginlik, ergen sahibi anneler için daha kuvvetli iken daha küçük yaÅŸta çocuk yetiÅŸtiren anneler için daha azdır. Annelerin full-time çalışması da, full-time çalışmayan annelere göre, ebeveyn-çocuk iliÅŸkisini olumsuz  etkileyen bir baÅŸka faktör. Almeida ve arkadaÅŸlarına göre, full-time çalışmayan anneler, daha az süre çalıştıkları için, kendilerinin, çocuklarının ve kocalarının duygu durumlarıyla baÅŸ etmek için daha fazla enerji buluyorlar. Ayrıca full-time iÅŸler daha çok babanın normal rolü olarak görülüyor. Yani anneler genellikle ailenin  duygu-yönetimi uzmanı olarak görülürler.    

DiÄŸer Basamaklar

Burada incelediğimiz çalışmalar, deneysel olmayan dizaynlarla yapılmıştır. Dolayısıyla iş stresi, aile dinamikleri ve çocukların ve ergenlerin psikolojik adaptasyonu arasında bir neden-sonuç ilişkisi beklemiyoruz. Başlangıçta söz ettiğimiz, global raporlara dayanan ve iş stresinde gündelik değişimlere dayanan, birbirinden farklı ve birbirini tamamlayan bu iki tarz bize bu ilişkinin nasıl gerçekleştiğini gösterdi. Harcanan zamana, son teslim tarihine, ilerleme hızına, iş arkadaşlarıyla yada yöneticilerle yaşanan negatif ilişkilere göre çok fazla çaba gerektiren işler, insanın kendini stres ve çok fazla iş yükü altında hissetmelerine neden olur. Babaların iş stresinin yalnızca kendi iş yükleriyle alakası olmadığını bunun yanında eşlerinin de hisleriyle ilişkisi olduğunu gördük. Çok fazla iş yükü hisseden ebeveynlerin, aile ilişkilerinden kısa bir süre uzak durmak, kendini bir süre soyutlamak gibi bir yol seçtiklerini öğrendik. Tabi ki bu kısa dönemli bir strateji, eğer, uzun dönemde ebeveynler kronik olarak stres sahibi olur ve sürekli kendilerini soyutlamaya evden uzak kalmaya kalkarlarsa, bu ebeveynin, diğer aile üyeleri tarafından ulaşılamaz ve fazla serbest olarak görülmelerine ve daha olumsuz sonuçlar oluşmasına sebep olabilir.

İş insana fazlasıyla zaman kaybettirici ve talepkar bir şeydir. Ebeveynin iş stresi, aile, çocuklar ve ergenler üzerinde etkisini gösterir. Dolayısıyla, gelecekte yapılacak çalışmalara pek çok iş düşüyor.

Sabah Gazetesi İşte İnsan / Özge Altan    

Kaynaklar

Ann C. Crouter & Matthew F. Bumpus (2001). Linking Parent’s work stress to children’s adolescents’ psychological adjustment. Current Directions in Psychological Science  

DBE Kurumsal Ölçme / Değerlendirme ve Eğitim Merkezi
Bizi Arayın  EÄŸitmenlerimiz

Benzer İçerikler :

Çalışan Memnuniyetini ve Bağlılığını Artırmak için 5 Adım

Gallup tarafından yapılan bir araÅŸtırmanın sonuçlarına göre çalışanların iÅŸten ayrılmaları ABD’ye yılda 550 milyar dolara mal oluyor. Günümüzde...

Zam ve Terfi Alamayan Çalışanın Motivasyonu Nasıl Etkilenir?

Åžirketlerde, çalışanların terfi almasının belli bir prosedürü olmalıdır. Yani ÅŸartları belli ve tanımlı olmalıdır. Ayrıca bu ÅŸartlar ve prosedür tÃ...

Yaratıcı Sınıfı Kazanmak İçin...

İnsan yaratıcılığını öne çıkaran ve ciddi şekilde kullanan ekonomik ve sosyal sistemlerin geliştirildiği bir dönemde yaşıyoruz. Global ekonomide rekabet ...

Yetenek Siz'siniz

Kurumların rekabet avantajlarını korumalarında yetenekli işgücüne sahip olmaları, onları elde tutmaları ve kurum hedefleri doğrultusunda kullanmaları...

İlginizi Çekebilir :

Pasif Agresiflere Karşı Sabırlı, Açık ve Net Olun

Öncelikle pasif-agresif davranış genel bir tutumsa, kolay değişmeyeceği bilinmeli. Çocukluktan gelen ve otomatik hale gelmiş bu davranış biçimi kişilerin ...

İş'te Stres Kaynakları

İş yerindeki stres kaynakları sandığımız gibi, zamanın yetmemesi veya iş yükü değildir. Ancak, stresi yaşadığımız zamanlar etrafta ilk suçlayabildiğimiz şey ...

Tükenmişlik Sendromu

Epey oluyor, büyük bir ÅŸirketler grubunda çok baÅŸarılı bir geçmiÅŸe sahip olan, üst düzey yönetici bir danışanım, güven yitimi, panik atakları ve depresif...

Dijital İK: Dijital Dünyanın İnsan Kaynakları Yönetimi

Bilişim ve teknoloji alanında yaşanan gelişmeler; hem bireylerin sosyal, ekonomik ve kültürel olarak değişmesine sebep olurken hem de kurumsal hayatta yönetim ...