Sevmeyi Sizden Öğrensin

Sevmeyi Sizden Öğrensin

Sevgi Kavramını Çocuk Hangi Dönemden İtibaren Öğrenir?

Sevginin temeli güven duygusudur. Kişiler arasında sevgi olabilmesi güven duygusunun varlığına ve kişinin yaptıklarının koşulsuz kabulleniş ile karşılanacağına inanmasına bağlıdır. Tüm bunlar göz önüne alındığında, aslında bir çocuk için sevgi kavramının oluşumu, doğumdan itibaren tohumları atılan devamlı bir süreçtir. Anne ile yenidoğan arasında oluşacak “bağlanma” tarzı, çocuğun ileriki yaşamında ne tür ilişkiler kuracağına dair ipuçları içerir. Özellikle ilk bir yıl içinde beslenme, uyku, temizlik gibi temel ihtiyaçları zamanında ve koşulsuz karşılanan, bunun yanında bedensel temasın yeterli olduğu koşullarda yetişen çocuk “güvenli bağlanma” geliştirir. Bu tür bağlanma geliştiren çocuğun gelecek yaşamında güven duyma ile ilgili problemler yaşamayacağı ya da yaşama olasılığı daha az olacağı için sevgiyi hissettmesi ve hissettirmesi daha kolay olacaktır. Bunun aksine, fiziksel ve duygusal ihtiyaçları zamanında ve yeteri kadar karşılanmayan, dolayısıyla “güvensiz bağlanma” geliştiren çocuk, anneye ya da bakımını üstlenen kişiye karşı güvensizlik yaşar. Bu durum çocuğun yaşamında birtakım kişiler arası sorunlara zemin hazırlar.

Ona Bunu Anlatmanın Yolları Nelerdir?

Çocuğa sevgiyi anlatmak, ona sevildiğini hissettirmekle başlar. Elbette her anne-baba çocuğunu sever. Ama bunun çocuk tarafından hissediliyor olması gerekir. Doğum ile başlayan bu süreçte önemli noktalardan birisi, çocuğun isteyerek dünyaya getirildiğine inanmasıdır. Bu onun kendini değerli ve sevilmeye layık görmesine yardımcı olur. Diğer bir nokta, ona zaman ayırmaktır. Yapılan araştırmalar gösteriyor ki çocuğunuzla geçirdiğiniz zamanın süresinden çok kalitesi önemlidir. Bütün gün onun yanında olabilirsiniz ama bir paylaşım içinde değilseniz, sorularını veya söylediklerini kulak ardı ediyorsanız, önemsenmediğini düşünebilir. Ayrıca, sevgiyi yaşamanın ve yaşatmanın yolu koşulsuz kabullenişten geçer. Çocuğunuzun koşulsuz sevildiğine inanması yine sevgiyi öğrenmesinde önemli bir noktadır. Çocuklar, koşulsuz sevme ve güvenme içgüdüsü ile dünyaya gelirler. Onlara sevginin koşullu olabileceğini bizler öğretiriz. “Bak yemeğini yemezsen annen olmam” deriz, “Bir daha ödevini yapmazsan öğretmenin seni sevmez” deriz. Halbuki, ne yemek yemediğinde anne anneliğinden vazgeçebilir, ne de öğretmen öğrencisine olan sevgisini yapılan ödevlere endeksler. Ama çocukların bilişsel yetileri henüz bu muhakemeyi yapmaya yeterli olmadığından, ancak bazı koşulları yerine getirirlerse sevileceklerine inanabilirler. Çocuk, koşulları yerine getiremediğinde kendini sevilmeye değer görmez. Bu nedenle aileler, bu tarz konuşmalar içine girmekten kaçınmalıdır.

Ebeveynler Nasıl Bir Tutum Sergilerse Çocuk Sevgiyi Doğru Öğrenir ve Karşısındakine Gösterebilir?

Çocuklar, sosyalleşmeye başlamaları ile birlikte yetişkinleri, özellikle anne-babalarını, taklit etmeye başlar, onları rol model alırlar. Bu nedenle, çevrelerindeki yetişkinlerin sevgiyi nasıl yaşadıkları, birbirlerine sevgilerini nasıl gösterdiklerine dikkat ederler. Çevredeki yetişkinlerin davranışları, düşünceleri, inançları bu süreçte etkilidir. Örneğin, kişiler hem birbirlerini sevdiklerini söyler hem de birinin yokluğunda diğeri onun hakkında olumsuz yorumlarda bulunursa, çocuğun birbirini seven iki kişi tanımı bu olur. Dolayısıyla, ebeveynlerin çocuğa karşı olan davranışlarında dikkatli olmaları gerektiği kadar, birbirlerine karşı davranışlarında da özenli olmaları gerekmektedir.

Anne-Babalara Tavsiyeler...

  • Yaşı ne kadar küçük olursa olsun, çocuğunuzun yanında annesinin ya da babasının onun doğmasını istemediğine, kürtaj zamanı geçtiği için dünyaya getirmek zorunda kaldığınıza dair konuşmalar yapmaktan kaçının.

  • Eğer evlat edinme durumu söz konusu ise, her zaman onun özel olduğunu hissettirecek sözler söyleyin. “Orada bir sürü çocuk vardı, ama biz seni çok sevdik. O kadar çocuğun içinden ilk seni seçti gözlerimiz. Birden sana ısınıverdik” gibi.

  • Çocuğunuza karşı sevgi sözcükleri kullanma konusunda cimri olmayın. “Şımarır” veya “Zaten onu sevdiğimizi biliyor” gibi düşünceler zaman zaman sizi engelleyebilir ama unutmayın ki çocuğunuz bunları bilse bile sizden duyması hoşuna gidecektir.

  • Eşinizle ayrılmış ya da evli olun, çocuğunuzun özel ve önemli günlerinde yanında olmaya özen gösterin. Mezuniyet törenleri, yıl sonu gösterileri, veli toplantıları, karne günlerinde onunla birlikte olmanız kendini değerli bulmasını ve sevildiğini hissetmesini sağlar.

  • Çocuğunuza özel zamanlar ayırın. Aile bireylerinin hep birlikte olduğu ev içi ya da ev dışı aktiviteler planlayın. Kendilerine özel zaman ayrılmadığına inanan çocuklar kabul görülmediklerini düşünürler. Yerleşik kızgınlık ve değersizlik duyguları geliştirebilirler. Sizin dikkatinizi kendi üzerilerine çekmek için olumsuz davranışlar sergilemeye başlayabilirler.

Açelya Şahin, Uzman Klinik Psikolog - DBE Çocuk ve Genç Psikolojik Danışmanlık Merkezi

DBE Çocuk ve Genç Psikolojik Danışmanlık Merkezi
Bizi Arayın  Terapistlerimiz

Benzer İçerikler :

Ergenlikte Aile Tutumları

Ergenlik, her bireyin hayatında oldukça önemli bir yer tutan bir dönemdir. Genellikle 11–20 yaşları arasında tanımlanan bu döneme girme yaşı ve uzunluğu ...

Helikopter Anne Babalar-II

Helikopter anne-babalar başlıklı yazımı bundan birkaç ay önce yine aynı adla yazmıştım. Bu terim yavaş yavaş güncel hayatımızda yerini almaya başlasa da ...

Çocuk ve Gençlerde Beslenmenin Duygusal Yolu

Çocuk ve gençlerin beslenmeyle ilgili deneyimleri onların duyguları üzerinde de rol oynar. Bu hem onların ruhsal olarak da beslenmesi ile hem de kontrol ve...

Çocuklarda Duygu Düzenleme (Regülasyon) Becerileri

Her bebek kendine özgü kalıtımsal ve fizyolojik özellikler ile dünyaya gelir. Bunun yanı sıra, erken dönemdeki deneyimler sağlıklı bir sosyo-duygusal gelişim...

İlginizi Çekebilir :

Yılbaşı Çocuklar İçin Neden Önemlidir?

Yeni yıla sayılı günler kala hepimizi tatlı bir heyecan kaplar. Yetişkinleri izleyen çocuklar da aynı mutluluk, heyecan ve umut duygularını hissederle...

DİJİTAL DÜNYADA EBEVEYN OLMAK

Günümüzün teknoloji dünyasında internetin de hayatlarımıza dâhil olmasıyla beraber yaşamımızda birçok şey değişti. Teknolojinin artık hayatımızın hemen hemen ...

Televizyon ve Şiddet

Bu güne kadar televizyon izlemenin çocuklar üzerindeki etkisiyle ilgili bir çok çalışma yapıldı. Geldiğimiz noktada televizyonun çocukları nasıl etkilediğine ...

Çocuk ve Hayranlık

“Evlenmiş anne, inanamıyorum evlenmiş!...” Hayal, eve geldiğinde üzerindekileri bile çıkarmadan yatağa kendini atıp, ağlamaya başlamıştı. Bu ...