Tebrikler Sınavı Kazandın!
Önümüzdeki günler liseye ve üniversiteye hazırlanan gençler için heyecanlı zamanlar. Aylardır hazırlandıkları sınavlar çok yaklaştı. Heyecan dorukta! Hem öğrenciler hem aileler için sınav öncesi son günleri rahat geçirmek önemli.
İşte bu son günlerde ailelerin ve gençlerin işine yarayabilecek birkaç öneri:
-
Optimum/İdeal Kaygı Sizi Yolda Tutar.
Kaygının yıkıcı etkilerinden pek çok zaman bahsedilir. Ancak kaygı topyekûn kötü ve işe yaramaz bir duygu değildir. Bu noktada başarı-kaygı ilişkisinde başarıya olumlu etkisi olan ve başarıyı maksimum seviyeye getiren kaygıya “optimum/ideal kaygı” diyoruz.
Sıfır kaygı, çok hoş bir şeymiş gibi gözükse de böyle bir durumda kişi çaba harcamayı ve gereken özeni göstermeyi bırakır. Bu da kişinin sınav başarısını olumsuz etkiler.
Sınav öncesi kendini kaygılı hisseden gençlere şunu söyleyebiliriz: “Bu gayet normal yani kaygılıyım diye kaygılanmanıza gerek yok, sadece kaygınızı optimum düzeyde tutmaya çalışın!”
-
Sınav Önemlidir Ama Yine de Sadece Bir Sınavdan İbarettir.
Optimum/ideal kaygının işe yarar ve normal olduğundan bahsettik. Kaygı, sınava verilen önemle de ilişkilidir. Ancak şunu unutmamak gerekir ki hiçbir sınav hayatın sonu değildir. Sınav, hazırlık sürecinde edindiğiniz bilgi ve yatırımı aktaracağınız yerdir. Bu nedenle sadece buna odaklanmak ve soruları çözme aşamasında sınavın sonuçları hakkında düşünmemek gerekir.
-
Seni Her Durum ve Koşulda Sevmeye Devam Edeceğim.
Bazı gençler sınav başarısı ile sevilme, değer görme, saygı duyulma gibi kavramları ilişkilendirir. Bu düşünce biçimi kaygıyı yıkıcı boyuta taşıyabilir. Bu yüzden sınava girecek gençlerin aileleri tarafından bu konuya açıklık getirilmesi yerinde olacaktır. Ayrıca sınav başarısı gencin zekâ, yetenek ya da yaşam başarısını göstermez. Sadece sınav anındaki performansını gösterir. Bunu farkında olduğunuzu da onlarla paylaşabilirsiniz.
“Sen bizim çocuğumuz/kardeşimiz/torunumuzsun. Seni ne olursa olsun hep ve çok seviyoruz. Bu sınav, senin o anki performansını ölçecek, bunu biliyoruz. Sınav anı gerçek performansını gösterebilmek için olumsuz düşünceleri zihninden uzak tutmaya çalış. Biz hep yanındayız.” demek gencin varsa bu tarz olumsuz düşüncelerini revize etmesine imkân tanıyacaktır.
-
Kaslarını ve Zihnini Gevşet.
Bilim insanları kasların gerginliği ile stres/korku ilişkisine dair pek çok çalışma ortaya koydu. Bu çalışmalar bize gösteriyor ki kaslarımızı gevşek tuttuğumuzda stres ve korku deneyimimiz ciddi oranda azalıyor. Bu yüzden bedenini gözlemlemen, gergin/kasılmış bölgeleri fark edip derin ve yavaş nefeslerle o bölgeleri gevşetmen stresini azaltmana yardımcı olacaktır. Unutma ruh-beden-zihin bir bütündür ve mükemmel bir senkrona sahiptir.
-
Sınav Gününde Aslında Güzel Bir Müjde Saklı.
Sınav günü için her ne kadar heyecanlı hissetsen de o gün her şeyin biteceği ve tatilin başlayacağı bir gün. Sonuç ne olursa olsun elinden geleni yapmış her öğrenci tatili hak eder. Sınav sonrası rahatlığına ve her şeyin geride kaldığını deneyimlediğin o andaki sevince odaklanmak sınav gününe daha pozitif bakmana yardımcı olabilir.
-
Sonuç Ne Olursa Olsun Sen Sınavı Kazandın!
Sınav sistemi sonuç odaklı bir sistem olduğu için maalesef sınav sonucuna çok anlam yüklüyoruz. Ancak gençlerin ve ailelerin şunu unutmaması gerekiyor, gençler sınava hazırlık sürecinde pek çok bilgi ve beceri edindi. Bunların bir kısmı akademik bilgi, bir kısmı verimli çalışma ve disiplin gibi yaşam becerileri oldu. Sınavın sonucu ne olursa olsun bu süreçte edindikleri bu bilgi, beceri ve deneyimler hayat boyu onlara yol gösterecek. Bu açıdan bakınca bu süreçten bu kazanımlarla çıkmak gerçek manada “kazanmak”tır.
Tüm öğrencilere ve ailelerine keyifli bir süreç deneyimi ve başarılar diliyorum.
Klinik Psikolog Ceren Kurtay Doğan
Davranış Bilimleri Enstitüsü
Çocuk ve Genç Psikolojik Danışmanlık Merkezi
Benzer İçerikler :
Aynı zamanda "sosyal kaygı" adı da verilen "sosyal fobi", günlük sosyal ortamlarda ortaya çıkan ve insanı tamamen etkisine alan bir kaygı ...
Bir insanı diğer insandan ayıran bedensel, duygusal ve zihinsel etkinliğe çevrenin verdiği değerlerle tanımlanan kişilik gelişimi doğumundan itibaren başlar. ...
Okullar açılalı yaklaşık bir buçuk ay oldu. Ama bazı öğrenciler hala okula adapte olmakta zorluk çekiyorlar. Sabahları mide bulantısı, kusma, ishal, diş, baş ...
Davranış Bilimleri Enstitüsü'nden uzman psikolog Şirin Hacıömeroğlu çocukluk çağında görülen inatçılığın ve tutturma özelliğinin, obsesif kompulsif ...
İlginizi Çekebilir :
“Annem beni hiç anlamıyor”, “Devamlı yapmam gerekenleri söyleyip duruyorlar. Ödevini yaptın mı?, Dişlerini fırçala, Odanı topla”, ...
Günümüz anne babası sosyal medyada sadece kendi fotoğraflarını değil çocuklarının da fotoğraflarını paylaşıyorlar. Doğum günü partileri, okul gösterileri, ...
Çocukların psikososyal gelişimi, sağlam kişilik yapısı, okul ve derslerdeki başarısı ana babanın yaklaşım ve ilgisiyle de yakından ilgilidir. İletişime açık,...
Anne ve babaların çocuklarıyla açık ve etkili iletişim kurabilmeleri çok önem taşımaktadır. Fakat kendi aralarında kurdukları iletişim ile çocuklarına örnek...