Emre Konuk

Ergenin Aklı 1

Ergenlik dönemi, çocuklar ve aileleri için genellikle biraz sıkıntılı bir dönemdir. Çocuk, ergenlik dönemine girmesiyle birlikte, kendi isteklerine göre hareket etmek, arkadaş gruplarıyla daha fazla vakit geçirmek, kısacası olabildiğince özgür olmak isterken, anne baba çocuğun bu değişen hal ve tavırlarına nasıl tepki vereceğini çoğu zaman bilemez ve genellikle bu anlaşmazlıklar tartışmayla son bulur.

Araştırmacılar, ergenlik dönemindeki gençlerin hal ve tavırlarında ortaya çıkan bu değişikliklerin biyolojik sebepleri üzerinde durmuşlar ve özellikle bu yaşlarda vücutta meydana gelen hızlı hormonal değişimlerin önemli rol oynayabileceğini öne sürmüşlerdir. Son yıllarda ise, özellikle beyin görüntüleme tekniklerinin (MRI) gelişmesiyle birlikte, ergenlik dönemindeki gençleri, yetişkinlerden farklı kılan özelliklerinde beyin gelişiminin herhangi bir etkisinin olup olmadığı araştırılmaya başlanmıştır.

National Institute of Mental Health Çocuk Psikiyatrisi bölüm başkanı Dr. Jay Giedd, özellikle çağımızın hastalıklarından biri olan dikkat eksikliği-hiperaktivite bozukluğu ve otizmin gelişimsel nedenlerini araştırmakla işe başlamış. Ama kısa zamanda beynin gelişimiyle ilgili çok az şeyin bilindiğini, dolayısı ile neyin bozuk olduğunu anlamanın olanaksız olduğunu görmüş. Bunun üzerine son 13 yıl içinde 1,800 çocuk ve ergenin beyinlerini MRI kullanarak incelemiş.

Sonuçlar oldukça ilginç. Çünkü bu tür araştırmalar yapılmadan önce bilim adamları, çocukların 12 yaşına geldiklerinde beyinlerinin gelişiminin tamamlandığını ve son haline geldiğine inanıyorlardı. Ancak bu yapılan araştırmalarla birlikte, ergenlerin beyin yapılarında meydana gelen değişikliklerin devam ettiği görülmüştür. O kadar ki, araştırmanın başlarında beynin gelişiminin en çok 18-20 yaş civarında tamamlandığını düşünürlerken, şimdi bunun 25 yaşına kadar çıkabileceğini düşünüyorlar. Dolayısıyla ergenlerde sıkça gözlemlenen duygusal patlamalar, kurallara karşı gelme, cinselliğe, içki veya çeşitli maddelere duyulan merak aslında beyinde meydana gelen bu yapısal değişikliklerin bir sonucu olabilir. Peki bu yapısal değişimler neler? Giedd’in araştırmalarına göre, çocukluk döneminin sonlarına doğru, gerekli olmayan beyin hücreleri budanıyor ve önemli zihinsel işlevler ancak ergenlik döneminin sonlarına doğru gelişmeye başlıyor. 

Bazı uzmanlar ergende görünen garip davranışları, duygusal patlamaları beynin geçirdiği yapısal değişikliklere bağlıyor. Hormonların bunlarda katkısı çok olabilir ama davranışları ve duyguları kontrol edecek zihinsel kontrol mekanizmalarının da gelişmiş olması gerekiyor. Bu gelişme, öyle anlaşılıyor ki ergende düşündüğümüzden daha uzun bir süre alıyor. Yine bazı uzmanlara göre, ergenlikte yer alan yapısal değişiklikler şizofreni ve manik-depresif gibi bozuklukların zamanlamasını da belirliyor. Bu bozukluklar genelde ergenlikte ortaya çıkar ve intiharların da önde gelen nedenleri arasındadır.

Ergenlerin, beyindeki bu değişikler sonucu daha başka neler yaşadıklarına haftaya devam edeceğiz.

Kaynak

Claudia Wallis, “Secrets of the teen brain”, Time, June 2004.

24.04.2005

Benzer İçerikler :

Uzak Durulacak Kadınlar ve Erkekler 2

Beş haftadır beraberlikleri ciddi risk taşıyan eşlerin birbirlerine neler ettiklerini anlattım. Bu konuyu artık noktalayalım. “Akıbeti mevt” ...

Akıldışının Cazibesi

Daha önceki yazılarımızda, insanın tamamen rasyonel bir varlık olduğu varsayımı üzerine konuşmuş, bu varsayımın, bilimsel arka planının zayıflığından v...

Yetkinlikler Meselesi 4

Bir kaç haftadır “Yetkinlikler Meselesi” ile ilgili yazdıklarım değişik tepkilere yol açtı. Bunların içinde önemli bir kısmı “kafasını...

İnsanın Doğası 4

Kaldığımız yerden devam edelim. Üç hafta önce bir soru sorduk ve cevap aradık: Tüm kültürlerde ortak, evrensel davranış kalıplarından, değerlerden,...

İlginizi Çekebilir :

Popüler Psikoloji Mitleri - II

Geçen hafta sizlere, psikolojinin günlük yaşamımızın ne denli içinde bulunduğundan bahsetmiş ve hayatın içinden bir konu olması nedeniyle, sürekli psikolojiye ...

Zihin Ve Beden İlişkisi - II

Geçtiğimiz hafta, genlerin kendiliğinden yaşamsal ifade bulamadığını vurgulayıp sahip olduğumuz türlü fiziksel, davranışsal yahut gelişimsel özelliğin,...

Festinger'den Kültlere ve Tehlikeli Gruplara

Geçen hafta Festinger’in “Zihinsel Çelişki” ya da “Zihinsel Tutarsızlık” diyebileceğimiz teorisinden söz ettik. Bir iki de...

Akıldışının Cazibesi - II

Geçtiğimiz hafta, irrasyonel tarafımız üzerine konuşmuş; hayatımızın pek çok alanında, mantığa aykırı biçimde hareket ettiğimizi söylemiştik. Kelimele...