SOSYAL SORUMLULUK MU, SOSYAL ZORUNLULUK MU?
Sosyal sorumluluğun toplumsal refaha çok büyük katkısı vardır.
Günümüzde pek çok kurum ürettiği ürün, verdiği hizmet ve sunduğu kalitenin yanı sıra sosyal sorumluluk projeleri ile de anılmaktadır. Kurumsal sosyal sorumluluk yaklaşımında toplum, çevre ve tüketici çıkarları ile birlikte değerlendirmelidir.
Kurumların gerek dışarıdan algılanma biçimi gerekse bilinirliği üzerinde çok etkili olan bu faaliyetlerin doğru kurgulanması gerekir. Kurumun hangi projelerde yer alacağı, vizyonu ve etik değerleri ile uyumlu olmalıdır.
Kurumlar nasıl karlılığını düşünüyor, vergilerini ödüyor, çalışanlarının mutlu ve memnun olmalarını önemsiyorlarsa toplumun geri kalanına, tüketicilere ve etki ettikleri tüm paydaşlarına karşı da bir sorumluluk taşıyorlar. Sosyal sorumluluk alanında fark yaratan kurumların mevcut çalışanları burada yürütülen başarılı projelerden dolayı gurur duyarlar ve bu faaliyetler onları motive eder. Potansiyel çalışanlar ise kurumda çalışmaya başlamadan önce yaptıkları değerlendirmelerde bu alanda olumlu faaliyetleri olan işletmelere daha sıcak bakarlar. Böylesi şirketlerin bir parçası olmak onlar için gurur kaynağı ve aynı zamanda tercih sebebi olabilir.
Araştırmalar özellikle Y kuşağının iş yerinde daha fazla anlam arayışı içerisinde olduğunu gösteriyor. Böyle bakıldığında kurumlar hem topluma değer katmak hem de mevcut ve potansiyel çalışanlarının motivasyon ve bağlılığı için bu tür faaliyetlere yer vermek istiyor. Kurumsal bir sosyal sorumluluk projesi olmayan şirketlerde, çalışanlar kendi aralarında oluşturdukları ortak alanlarda gönüllü olarak desteğe ihtiyacı olan okullar için kırtasiye malzemeleri temin etmek veya giysi toplayıp ihtiyaç sahiplerine ulaştırmak veya hayvanlara mama almak için birleşiyorlar. Kurumların sosyal sorumluluk projelerinin yalnızca kurumun bir yere yaptığı bağış veya bir etkinliğe sponsor olması ile kalmayıp, çalışanların da sürecin başından olaya dahil edildiği projeler, çalışanlar tarafından daha çok sahipleniliyor, ilgi görüyor ve bu da kuruma olan aidiyeti artırıyor.
Üretim yapan bir fabrikanın çevreyi kirletmeden çalışması, doğaya saygılı ve geri dönüşümü destekler bir yapı kurması, yasal zorunluluğa uymaktan çok daha etkilidir. Diğer yandan tüketiciler de doğaya saygılı, çevre dostu, geri dönüşümü destekleyen kurumların ürünlerini satın almaktan büyük mutluluk duyuyor.
Sosyal, kültürel ve sanatsal bir sosyal sorumluluk faaliyetinin içerisinde bulunarak farklılaşmak artık değişen dünyada rekabetin de bir parçası olarak günümüzde nerdeyse bir zorunluluk haline geliyor.
Burcu PEKGÜZEL - DBE Kurumsal Gelişim Merkezi
Benzer İçerikler :
İş Dünyasının Yeni Trendi Gamification (Oyunlaştırma) Önce İş Sonra Eğlence Diyenlerden Misiniz? Geçmişteki inanca göre eğlence ve performans zıt ...
İş doyumu, bireyin yaptığı işi ne kadar çok sevdiği ve işine karşı memnuniyet durumuyla ilgilidir. İşin özellikleri ve iş görenin istekleri arasındaki uyumdur ...
Çalışan Memnuniyeti araştırmalarında en çok sorgulanan konular; Fiziksel Çalışma Ortamı, Psikolojik Çalışma Ortamı, İlk Yönetici, Üst Yönetim, Ücretlendirme ve ...
Bir iş hedefi için gerekli olan öğrenme seviyesinin anlaşılması, bir öğretim programının başarı ile planlaması için kritik öneme sahiptir. Her eğitim...
İlginizi Çekebilir :
1995-2010 doğumlulardan oluşan Z Kuşağı, Google, Facebook ve Amazon'un egemen olduğu bir dünyada doğdu ve büyüdü. Bir kısmının iş hayatına atıldığı...
Bir şirketin başarılı olabilmesi için en temel etkenlerden biri, çalışanların motivasyonudur. Çalışanlarınızın potansiyelini en iyi şekild...
Beynimizin gerek psikolojik, gerekse beden sağlığımızı korumak için elinden geleni yaptığını ve daha pek çok işlevi ne denli muhteşem bir orkestrasyon...
İşverenler, işe alma sürecinde sizi birtakım testlere tabi tutarlar. Hem başvuru süreçlerinde hem de kariyer hayatınız boyunca bilmeniz gereke...