İlişkilerde Güvenli Duygusal Alan Oluşturmanın 7 Yol

İlişkilerde Güvenli Duygusal Alan Oluşturmanın 7 Yol

Duygusal güven alanının nasıl yaratılabileceğini anlamak, anlamlı bağlar ve sağlıklı ilişkiler geliştirebilmenin anahtarıdır. Peki, duygusal güven alanı nedir ve nasıl yaratılabilir?

Duygusal güvenlik, sevgi dolu ve sağlıklı bir ilişkinin temelidir. Başka bir deyişle, duygusal alan oluşturabilmek, kişinin kendisini gerçekten en doğal haliyle ifade edebilecek ve en özgün benliğini sergileyebilecek kadar güvende hissetmesine destek olur. Duygusal güvenlik iki yönlüdür. Siz, güvende hissettiğinizde ve gerçek benliğinizi ortaya koyduğunuzda, ilişki kurduğunuz kişinin de aynısını yapabilmesi için bir kapı aralamış olursunuz. Ve böylece, her iki kişi de kendini güvende hisseder. Daha derin ve daha sevgi dolu bir bağın oluşabileceği güvenli bir ortam sağlanmış olur.

Duygusal Olarak Güvenli Bir İlişkinin Faydaları Nelerdir?

            Duygusal açıdan güven duyulan bir ilişki içinde olmanın pek çok avantajı vardır:

  • Kendinizi değerli hissedersiniz.
  • Yargılama ve suçlama riskleri olmadan gerçek benliğinizi ortaya koyabilirsiniz.
  • İstismar edilme korkusu olmadan zayıf yönlerinizi gösterebilirsiniz.
  • İstediğiniz her şeyi cesurca ve özgürce paylaşabilirsiniz.
  • Duygusal olarak güvende hissetmenin verdiği duygu ile daha güçlü bağları olan bir ilişki kurmuş olursunuz.

Burada bahsedilen “güçlü bağlar kurmak” aslında en temelde şunu ifade eder: İki kişinin de birbirlerine ve kendilerine değer verebildiği, yargılamadan, suçlamadan paylaşımda bulunabildikleri ve birbirlerinden güç aldıkları duygusal bir güven bağı oluşması.

Peki, bu duygusal güven alanını nasıl oluşturabilirsiniz?

  1. SINIRLARA SAYGI DUYMAK

Belirli sınırlar koymak ve diğerinin koyduğu sınırlara saygı duymak, her şeyden önce kişinin kendi güvenliği ve refahı için gereklidir. Sınırlar sadece sizi değil aynı zamanda ilişkinizi de korumak için gereklidir. Bu temel sınırlar: fiziksel, cinsel, entelektüel, duygusal veya finansal sınırlar olabilir. Her biri sağlıklı bir ilişkide saygıyı ve anlayışı kuvvetlendirmek için kritik bir öneme sahiptir. Belirlediğiniz sınırlar şunları içerebilir:

  • Sizin için önemli olan değerlerin ve gelişmelerin takdir edilmesi, onurlandırılması
  • Kişisel bilgilerin tamamını paylaşmak yerine gerek görüldüğünde kademeli olarak paylaşabilme
  • Kişilerin zamanını nasıl değerlendireceğine, yalnız olmak istediği zamanlara karar verebilmesi
  • Paylaşılan ortak alanlarda ve zaman dilimlerinde ne kadar rahat ve esnek olunabileceğine karar verilebilmesi

Hangi sınırların gerekli olduğuyla ilgili daha detaylı bilgi almak için tıklayın.

  1. BEDEN DİLİNE DİKKAT EDİN

Mimikler, jestler, bakışlar ve mikro ifadeler siz ve partneriniz tarafından, farkında olsanız da olmasanız da sürekli yorumlanır. Muhtemelen sert bakışlarla, sıkıca bastırılmış dudaklarla ve kısa kelimelerle karşınızdaki kişiye yaklaşırsanız kendisini güvende ve rahat hissetmeyecektir. Buradaki anahtar, yalnızca söylenilen sözlere değil aynı zamanda bu sözlerin nasıl söylendiğine de dikkat edebilmektir.

  1. AKTİF BİR DİNLEYİCİ OLUN

Aktif dinleme, sağlıklı bir ilişkinin kritik bileşenlerinden biridir. Çünkü insanların kendilerini güvende ve onaylanmış hissedebilmeleri için dinlendiklerini ve anlaşılabildiklerini bilmeleri gerekir. Aktif olarak dinleyebilme yeteneği, sorunlar yaşandığında dahi partnerinizin rahatça sizinle duygularını ve düşüncelerini paylaşabilmelerini ve sorunun büyümesini engellemek için hızlı ve kolay bir şekilde çözümler bulabilmenizi sağlar. Aktif bir şekilde dinleyebilmenin yolları: konuşulan konunun içeriğine göre gülümsemek, başını sallamak, göz temasını sürdürmek gibi sözel olmayan dinleme işaretlerini kullanabilmektir. Ayrıca karşınızdakinin konuştuklarıyla ilgili sorular sormak, açıklama istemek, söylediklerini özetlemek ya da geri yansıtmak da kullanabileceğiniz aktif dinleme yöntemleridir.

  1. ŞEFFAF OLUN

Şeffaflık, güvenli bir duygusal alan oluşturabilmenin önemli bir parçasıdır. Çünkü sizin ya da partnerinizin birbirinizden bir şeyler saklıyor olma ihtimali ilişkiyi zedeleyebilir. Hayatınızla ilgili tüm detayları partnerinizle paylaşmanız gerekmez ancak ilişkinizi ilgilendiren konularla ilgili duygularınızı ve düşüncelerinizi çarpıtmadan, saklamadan ve değiştirmeden paylaşabilmeniz önemlidir.

  1. ŞÜPHEYİ ORTADAN KALDIRIN

Partnerinizle birbirinizin davranışları ya da yaşadıklarıyla ilgili şüphe duymak yerine, davranışların altında yatan motivasyonu öğrenme konusunda meraklı olmalısınız. Karşınızdaki kişinin neyi neden yaptığıyla ilgili varsayımlarla dolu hikâyeler uydurup kaygılanmak ve üzülmek yerine ona şefkatli ve anlayışlı bir yerden yaklaşarak davranışlarının altında yatan sebepleri öğrenmeye çalışmalısınız. Onunla aynı fikirde olmayabilirsiniz, farklı yaşanmışlıklar sebebiyle hayata bambaşka yönlerden bakıyor olabilirsiniz. Böyle durumlarda önemli olan ve ilişkileri değerli kılan en temel şey anlayış ve empatidir.

  1. SADAKATİNİZİ GÖSTERMEKTEN ÇEKİNMEYİN

Bunun için çok büyük adımlar atmanıza ya da çok büyük sözler vermenize gerek yok. Sadece aranızdaki ilişkinin sizin için anlamını ve değerini göstermek için küçük adımlar atmayı deneyin. Onun için gerçekten çabaladığınızı, gerekli zamanlarda fedakarlık yapmaktan ve sorumluluk almaktan çekinmediğinizi bilmesini sağlayın. İlişkiye olan bağlılığınızı göstermeniz hem sizin hem de partnerinizin kendisini güvende hissetmesini sağlayacaktır.

  1. ÇİFT TERAPİSİ

Çabalarınıza rağmen bir şeylerin yoluna girmediğini hissediyorsanız bir ruh sağlığı uzmanının desteği sizin için faydalı olabilir. Bazen çatışmalara sebep olan konulardan çok insanların birbirlerine karşı tutumu daha önemli olabiliyor. Bir uzman eşliğinde çatışmalarınızın sebeplerini ve olası çözüm yollarını beraber keşfedebilirsiniz. Hayat önünüze her zaman zorluklar çıkarabilir, önemli olan bu zorluklarla baş etme şeklinizdir. Bir ruh sağlığı uzmanının en büyük katkısı, sizlere bu baş etme yöntemleri hakkında bilinçlendirmesi ve gelecek günlere hazırlaması olacaktır.

            Sonuç olarak, güvenli bir duygusal alan oluşturabilmenin en temel kuralları, aslında birçoğumuzun bildiği fakat kimi zaman uygulamakta zorlanabildiği bu küçük stratejilerden oluşuyor. Yukarıda paylaştığımız stratejilerden hangisinin ya da hangilerinin sizin ve ilişkiniz için faydalı olabileceğine ancak siz karar verebilirsiniz. Bu sürecin zaman aldığını unutmamalısınız. Görüldüğünüzü, anlaşıldığınızı ve sevildiğinizi hissetmekle kalmayacak, aynı zamanda kendinizi ilişkinize daha bağlı ve güvende hissedeceksiniz. Birbirinize karşı sabırlı olmaya çalışın. Değişim ve dönüşüm için kendinize ve ilişkinize yeteri kadar zaman tanıyabildiğinizden emin olmalısınız. Tüm bu çabaların sonucunda hem siz hem de partneriniz kazançlı çıkacaksınız.

KAYNAK

Matejko S., (25 Temmuz 2021). 7 Ways to Create Emotinonal Safety in Your Relationship. PsychCentral.

 

 

 

 

 

 

DBE Yetişkin ve Aile Psikolojik Danışmanlık Merkezi
Bizi Arayın  Terapistlerimiz

Benzer İçerikler :

Yaşamak istediğiniz hayat gerçekten bu mu?

Yaşamanız Gereken Hayatı Yaşamadığınızın 6 Belirtisi Abraham Maslow, "Özü hayata geçirmek" gereksinimini ortaya koyan kişiydi ve bunu insanların ...

Ebeveynlerin İş Stresi ile Çocukların ve Ergenlerin Psikolojik Adaptasyonu Arasındaki İlişki

Son zamanlarda araştırmalar, ebeveynlerin iş stresinin aile ilişkilerine, çocukların ve ergenlerin psikolojisine bazı etkileri olduğunu gösteriyor. ...

EMDR - Göz Hareketi İle Duyarsızlaştırma ve Zihni Yeniden Yapılandırma

Mazisi oldukça kısa kabul edilebilecek EMDR uygulaması şu anda, başlangıçta tahmin edilemeyecek kadar yaygın kullanılmaktadır. 1987 yılında Francine Shapiro ...

DİJİTAL ÇAĞDA ALIŞVERİŞ BAĞIMLILIĞI

Hiçbir bağımlılık türü masum değildir; bu yüzden tedavi edilmesi gerekir. Alışveriş bağımlılığı da diğer bağımlılık türleri kadar hayat kalitesini ve r...

İlginizi Çekebilir :

Çocukluk Döneminde Duygusal İhmal ve Bunun Sonucundan Çıkarılan 10 Önemli Ders

Duygusal olarak ihmal edildiğiniz bir evde büyümek size zarar verir. Siz büyürken hiç kimse ne hissettiğinizi ya da neye ihtiyacınız olduğuyla...

İnsanlar Facebook’ta Gördükleri İlişkiniz Hakkında Gerçekte Ne Düşünüyorlar?

Facebook gibi sosyal medya araçlarında kendimizi dünyaya sergilediğimizde sadece kendimizi değil aynı zamanda ilişkilerimizi de göstermiş oluyoruz. Pek çok ...

DEPREM PSİKOLOJİSİ VE ÖNERİLERİ

Bu zorlu süreçte hepimiz yaralar aldık, kayıplar verdik. Fırtınanın yarattığı siste varacağımız noktanın tam olarak neresi olduğunu bilemiyor ve kayıplarımızın ...

Anoreksiyayı tetikleyen şey psikolojik mi? Anoreksiyanın belirtileri neler?

Anoreksiya, iştah kaybı ve yemeğe ilgisizlik anlamını taşır, anoreksiya nevroza ise bir yeme bozukluğudur. Anoreksiya nevroza tanısı almış bireylerde beden...