ÇOCUKLARDA GÖRÜLEN AYRILIK KAYGISI

ÇOCUKLARDA GÖRÜLEN AYRILIK KAYGISI
“Yapılan araştırmalar, çocukların yaklaşık %4.1’inde ayrılma anksiyetesi görüldüğünü ve doğru zamanda tedavi edilmediği takdirde bu  bireylerin %36.1’inin yetişkinlik döneminde de ayrılık anksiyetesini yaşamaya devam edebileceğini gösteriyor.”
 
Çocuklarda, gelişim sürecinin ilk döneminde ayrılık kaygısının görülmesi olağan karşılansa da ilerleyen yıllarda bu kaygının azalmaması sorun oluşturabilir. Amerikan Pediatri Akademisi’ne göre ayrılık kaygısı, 6 ila 18 aylık bebeklerde standart bir gelişim durumudur ve bu durum, bebeklerde gelişimleri doğrultusunda artan bağlılık ve nesne sürekliliği algıları ile ilgilidir. İlk başlarda ebeveynler için çocuğunun ona olan bağlılığını görmek mutluluk verici olsa da ilerleyen dönemlerde çocuğun ayrılık kaygıları yaşaması hem çocuğa hem de ebeveynlerine zorluk çıkartabilir. Çoğu ebeveyn ayrılık kaygısı yaşayan çocuğunu bir bakıcıya, kreşe veya öğretmene bırakmanın ne kadar zor olduğunu bilir. Peki ebeveynler bu tür zorlayıcı durumlarda neler yapabilir?
 
Ayrılık Kaygısı Bozukluğu Nedir? 
Amerikan Psikoloji Derneği (APA) Ayrılık Kaygısı Bozukluğu’nu tipik olarak çocukluk veya ergenlik döneminde ortaya çıkan bir anksiyete bozukluğu olarak tanımlar. Bu bozukluk, çoğu bebek ve küçük çocuğun yaşadığı ayrılık kaygısı ile aynı değildir. Ayrılık Kaygısı Bozukluğu, kişinin evinden veya ailesinden ayrılma korkusu içermesi bakımından benzer görünse de gelişimsel sürece uygun olmaması ve uzun süre devam etmesi yönüyle bebeklerde ve küçük çocuklarda görülen ayrılık kaygısından ayrışır. Ayrılık kaygısı bozukluğu olan kişilerde şu belirtiler görülür: 
Sürekli bir ayrılık beklentisi içinde olmak ve bununla ilgili endişelenmek.
Ayrılık gerçekleşirse meydana gelebilecek korkunç şeyleri düşünerek kaygılanmak.
Ayrılığa yol açabilecek olaylar üzerinde sürekli düşünmek.
Okula gitmeyi reddetmek.
Evin dışında veya ebeveyn yanında değilken uyuyamamak.
Baş ağrısı, mide bulantısı veya kusma gibi fiziksel problemler yaşamak.
Sıklıkla çocuklarda ve ergenlerde görülse de güncel DSM 5 kitabında (Ruhsal Bozuklukların Tanısal ve İstatiksel El Kitabı) yetişkinlerin de ayrılık kaygısı bozukluğu yaşayabileceği kabul edilmiştir. Bundan önce yapılan araştırmalar, çocukların yaklaşık %4.1’inde ayrılma anksiyetesi görüldüğünü ve doğru zamanda tedavi edilmediği takdirde bu  bireylerin %36.1’inin yetişkinlik döneminde de ayrılık anksiyetesini yaşamaya devam edebileceğini gösteriyor. 
Ayrılık Kaygısına Neler Sebep Olabilir?
Ayrılık kaygısına nelerin sebep olabileceği kesin bir şekilde bilinmemektedir. Ancak bir çocukta bu kaygıların görülme riskini artıran birkaç faktör vardır. Yapılan araştırmalara göre genetik faktörler de bunlardan biridir. Başka bir deyişle, bazı çocuklar hiçbir sebep yokken sadece genetik faktörler sebebiyle ayrılık kaygısı yaşamaya daha yatkın olabilirler. Çocuğun ailesinde kaygı ve depresyon öyküsü varsa çocuk daha büyük bir risk altında olabilir. Bunun yanında yapılan bazı çalışmalar ayrılık anksiyetesinin genetik faktörlerden çok çevresel faktörler sebebiyle ortaya çıktığını gösteriyor. Bu çevresel risk faktörlerinden bazıları şunlardır:
Ebeveynin çocuğa karşı soğuk,mesafeli ve ilgisiz bir tutumda olması.
Ebeveynin çocuğa karşı aşırı korumacı ve ilgili olması. 
Çocuğun davranışları ve duygularına ebeveynin sürekli müdahale etmesi.
Travmatik yaşam olaylarının da çocuklarda ayrılık kaygısı bozukluğu riskini artırabileceği düşünülmektedir. Bu olaylardan bazıları şunlar olabilir:
Önemli bir bağlanma figürünün (anne baba bakım veren kişiler) yokluğu veya ölümü.
Ebeveyn boşanması.
Ayrılık Anksiyetesi Bozukluğu Nasıl Teşhis Edilir? 
Ayrılık anksiyetesi teşhisinde ilk adım aşağıdaki olası zihinsel sağlık durumlarını dışlamaktır. Yani bu problemlerin çocukta görülmediğinden emin olmaktır. 
Otizm spektrum bozukluğu
Psikotik bozukluklar
Agorafobi 
Yaygın anksiyete bozukluğu
Bu aşamadan sonra aşağıdaki tanı kriterlerinin çocukta bulunup bulunmadığına bakılmalıdır. 
Israrcı kişilik yapısı
Sosyal veya akademik işleyişi bozacak kadar aşırılık gösteren, gelişimsel sürece uygun olmayan davranışlar: yüksek sesle ağlamak bağırmak ebeveyne ya da diğer kişilere karşı saldırgan veya uygunsuz davranışlar sergilemek
Ayrılık kaygısı bozukluğu olan bir çocuğun ebeveyni olmak hem çocuk hem de ebeveyn için zorlayıcı bir durumdur fakat bu süreçte yalnız olmadığınızı unutmamalısınız. Sizler gibi birçok ebeveyn hatta yukarıda bahsedildiği gibi birçok yetişkin de bu tür kaygılarla baş etmeye çalışıyor. Bu tür durumlarda çeşitli destek gruplarına başvurabilir profesyonel yardım alabilirsiniz. 
KAYNAK
Gökbayrak S. (27 Temmuz 2021). All About Separation Anxiety Disorder. PsychCentral. 
https://psychcentral.com/anxiety/separation-anxiety-disorder 
03.08.2021

DBE Çocuk ve Genç Bölümü
 
 
 

Benzer İçerikler :

ÇOCUKLUK TRAVMALARI YETİŞKİN DÖNEMİNDE İLİŞKİLERİ NASIL ETKİLER?

“Birçoğumuzun geçmişi, yetişkinlik yıllarına izler bırakan travmalarla dolu. 2017’de dünya genelinde yapılan bir araştırmada, her 8 yetişkinden ...

Şımartılmış, Sınır ve Kural Tanımayan Çocuklara Disiplin Uygulamak

Çoğu ebeveyn çocuklarını bilerek ve isteyerek şımartmaz. Zamanla, yavaş yavaş olur: mızmızlanmalara pabuç bırakırsınız, yapması gereken işlerin yapılmamasına...

Çocuklara Kitap Okumayı Nasıl Sevdiririz

Fazla çaba sarf etmeden eğlendirip, bilgilendiren, televizyon, bilgisayar gibi teknoloji harikası iletişim araçları ile görsel cazibesi yüksek ...

Takdir Etmenin Önemi

Josh McDowell’a göre, çocuklarımızı takdir ettiğimiz zaman, onlara önem verdiğimizi göstermiş oluruz. Takdir etme, çocuklarımızla aramızdaki bağı ...

İlginizi Çekebilir :

ÇOCUK RUH SAĞLIĞINDA HAYVAN SEVGİSİNİN ÖNEMİ

Üzerinde yaşadığımız dünyayı paylaştığımız hayvanlarla kurduğumuz iletişimin ruh sağlına pek çok faydası bulunmaktadır. Özellikle çocuklar bir hayvana bakım ...

Çocuk ve Gençlerde Beslenmenin Duygusal Yolu

Çocuk ve gençlerin beslenmeyle ilgili deneyimleri onların duyguları üzerinde de rol oynar. Bu hem onların ruhsal olarak da beslenmesi ile hem de kontrol ve...

Ergenlerde Sosyal Medya ve “Güzellik Algısı”

Sosyal medya gün geçtikçe daha çok kullanıcı kazanan bir platformdur. Gençler arasında daha çok popüler olan ve her gün saatlerce zaman geçirdikleri bir sürü ...

Oyuncakların Çocuk Gelişimindeki Yeri

Oyun, çocuğun sosyal, fiziksel ve zihinsel gelişimi için çok önemli olan ve çocuğun yaparken öğrendiği, sosyal ve fiziksel çevreyle uzlaştığı bir işlemdir. Bir ...