Grup Terapisi Nedir

Amacı ve Özellikleri

Grup Terapisi; bir lider psikoterapist yönetiminde, bir grup katılımcının, bir arada psikoterapi aldığı formattır. Gruplar genel olarak 8-15 kişi arasında olur ve bazen bir tema altında grup kurulurken, (kilo verme, sosyal fobi, bağımlılık vs.) bazen kişisel gelişim gibi daha genel bir amaçla grup kurulabilir.

Grup terapileri, çocuklar, ergenler ve yetişkinler için de kullanılmaktadır. Etkinlikleri oldukça yüksektir.
Grup terapileri, psikoanalitik , gestalt, psikodrama, sanat terapileri gibi ekollerle yönetilir. Bu ekollerin genel grup terapileri kuralları dışında kendi bakış açıları, felsefeleri ve doğal olarak farklı teknikleri vardır. Bu yazı genel olarak grup terapilerinin yapısı üzerinde duracaktır.

Bazı kişiler, bir grubun içinde kendi özelliklerinden, duygularından, düşüncelerinden, geçmişinden bahsetme fikrini oldukça korkutucu bulurlar. Bazı kişiler ise, bireysel terapinin cazibesi ile birebir görüşmenin tadını bilerek, grup terapilerinin gereksiz olduğunu düşünebilirler. Oysa grup terapileri insanın sosyal bir varlık olduğu gerçeğinin görerek ortaya çıkmıştır.

İnsanın doğumundan itibaren öteki ile ilişkisi onun hayata karşı temel tutumunu belirler. İlk öteki kişi anne iken, yıllarla birlikte bir grubun içinde yer alır, gittikçe pek çok grubun üyesi oluruz. Bu gruplar, iş arkadaşları, komşular, eş, aile, akrabalar gibi yakın olduğumuz ya da aynı anda trafiğe çıkan araba sürücüleri, aynı takımın fanatikleri gibi daha uzak ilişkiler kurduğumuz gruplardır. Herkesle temelde geliştirdiğimiz ilişki kalıplarının türevlerini kullanarak ilişki kurarız. Grup terapisi, her şeyden önce bu ilişki kalıplarını görmek için uygun zemin hazırlar. Geçmişimizin, kişisel tarihimizin izlerini grup terapisi içinde görebiliriz.

Yalom (1992) ve Blatner (2002), çeşitli araştırmacıların, grup terapilerinde iyileştirici olan faktörleri araştırdıkları çalışmaların sonuçlarını şu şekilde sıralamışlardır:

  • Umudun yerleştirilmesi,

  • Evrensellik,

  • Yardımseverlik,

  • Katkısal bilgi,

  • Özverili olma,

  • Birincil aile özelliğinin grupta yinelenmesi ve bunun onarıcı niteliği,

  • Sosyalleşme tekniklerinin geliştirilmesi,

  • Model alma,

  • Karşılıklı öğrenme,

  • Grup bağlılığı,

  • Duygu boşalımı (katarsis) ,

  • Varoluşsal etmenler.

Kısaca bu etmenlere bakacak olursak;

  • Umudun yerleştirilmesi; süreçten yararlandığını gördüğü kişilerle birlikte olmak, kişinin kendi iyileşme süreci için umut beslemesini destekler.

  • Evrensellik; insanın kaygılarının grup içinde başkaları tarafından da hissedildiğini görmesi, sorunun bir tek kendisinde olmadığını fark etmesi önemli bir iyileştirici faktördür.

  • Yardımseverlik; grup terapilerinin önemli katkılarından biri, katılımcıların sadece “destek alan” rolünde değil, “destek veren” rolünde de olmalarını sağlamaktır. Kendi problemini çözmeye çalışan, bu konuda zaman zaman çaresiz hisseden birinin, grup içindeki bir başka kişiye destek verebildiğini görmesi, oldukça terapötik, olumlu bir iyileşmenin parçasıdır.

  • Katkısal bilgi; psikolojik yapı hakkında bilgi edinmek pek çok noktada sorunu çözmek için kişiye ışık tutar. Kişinin bazen susarak, bazen öneri vererek, bazen farklı bakış açıları sunarak diğer bir kişiye destek vermesi, o kişinin bilgi dağarcığını genişletmesi, o kişi için özveride bulunması, tüm grup üyeleri için çok önemlidir.

  • Birincil aile özelliğinin grupta yinelenmesi ve bunun onarıcı niteliği; grup, birçok açıdan aileyi temsil eder. İlk aile çatışmaları er ya da geç grupta canlanır, ancak grup içinde bu çatışmalar onarıcı bir şekilde yeniden yapılandırılır. Bu da geçmişte çözülememiş problemlerin çözülmesi, geleceğe dair olumlu ve yeni atıfların yapılandırılmasını sağlar.

  • Sosyalleşme tekniklerinin geliştirilmesi; kültürün, sosyal ortamların gerektirdiği davranışların kazanılması ( arkadaş ilişkileri, flört etme yöntemleri, iş görüşmeleri, topluluğa hitap gibi)grup içinde, grup üyelerinin katkıları ve destekleri, geri bildirimleri ile hızla kazanılabilir.

  • Model alma ve karşılıklı öğrenme; grup üyelerinin daha sağlıklı davranışlarını, bakış açılarını, çözüm tekniklerini değerlendirerek model alma ve öğrenme, grup içinde sıklıkla meydana gelir. Canlılar için en temel öğrenme yollarından biridir. Grup içinde öğrenirken öğretebilir, hem öğreteni, hem öğreneni izleyebilirsiniz.

  • Grup bağlılığı; grup üyeleri grupta bulunan diğerlerinin desteğini aldığında, yargılanmadan anlaşıldıklarında ve birbirlerinin iç dünyalarını tanıdıklarında tüm üyeler arasında özel bir bağ kurulur. Kendilerini oldukları gibi kabul eden bir grubun içinde, görülme, kabul edilme ve aidiyet duygularını yaşarlar.

  • Duygu boşalımı (katarsis); egonun bütünleşmesine yardımcı olan duygusal dışavurum anları, taşınan ağır duygusal yüklerden kurtulma ve yeni farkındalıklar kazanma anları olarak nitelendirilebilir.

  • Varoluş etmenleri: hayatta karşılaşılan her türlü soru ve sorun, grup terapilerinde ele alınabilir, acı, haksızlık, ölüm, sorumluluk gibi varoluşçu temalar da buna elbette dahildir.

Grup terapilerinin pek çok kişi tarafından benimsenmesinin ana sebepleri bu etmenlerdir. Pek çok katılımcı, kendi deneyimlerinden yola çıkarak daha başka etmenler de eklerler. Herkes kendisine iyi gelen yolu ve yöntemi, kendi ihtiyaçlarına atıfta bulunarak değerlendirir. Grup terapileri 1940’lardan beri, ruh sağlığı uzmanlarının sıklıkla kullandıkları metotlardan biridir.

ASENA YURTSEVER, Uzman Psikolog

Kaynakça:

  • Blatner, A. (2002) Psikodramanın Temelleri Tarihçe, Kuram, Uygulama. Sistem Yayıncılık

  • Yalom, I. (1992) grup Psikoterapisinin teori ve Pratiği. Nobel Tıp Kitapevleri

DBE Çocuk ve Genç Psikolojik Danışmanlık Merkezi
Bizi Arayın  Terapistlerimiz

Benzer İçerikler :

Takdir Etmenin Önemi

Josh McDowell’a göre, çocuklarımızı takdir ettiğimiz zaman, onlara önem verdiğimizi göstermiş oluruz. Takdir etme, çocuklarımızla aramızdaki bağı ...

Çocukta Korku

Korku, algılanan tehlike nedeniyle kaçma isteği uyandıran bir duygudur. Normal gelişimin bir parçası olarak, insanı tehlikeden koruyan bir savunm...

Çocukla iyi zaman geçirmenin 10 yolu

Çok çalışıyorsunuz, kafanızı işten güçten kaldıramıyor, çocuğunuzla yeterince vakit geçiremiyor musunuz? Ne yapmalısınız? DBE Davranış Bilimleri Enstitüsü,...

Gözlük-Diş Teli Çocuğun Değişen Tipi

Çocuklar doğumlarından yetişkinliğe kadar farklı hız ve yapıda değişim ve gelişim içindedirler. Fiziksel, sosyal, zihinsel gelişimleri birbirleriyle ilişki ve ...

İlginizi Çekebilir :

Eğitimde Test ve Envanter Kullanımının Önemi

Tıp alanında doktorlar için laboratuar testleri, teşhis koymaya ve tedavi yöntemlerini belirlemeye nasıl yardımcı oluyorsa, eğitim alanında da psikolojik test ...

Dijital Çağda Anne Baba Olmak

Son yıllarda teknolojik gelişmeler ile bilgisayar, cep telefonu, tabletler doğru ve etkin kullandıkça, sağladığı avantajlarla artık yaşamımızın vazgeçilmezleri ...

Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğunun İki Ucu

Çocukluk çağının en sık görülen gelișimsel bozukluklarından biri olan Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) son yıllarda dünyada ve ülkemizde ...

İnatçı Çocuk Takıntılı Yetişkin Demektir

Davranış Bilimleri Enstitüsü'nden uzman psikolog Şirin Hacıömeroğlu çocukluk çağında görülen inatçılığın ve tutturma özelliğinin, obsesif kompulsif ...