DEPREM SONRASI ÇALIŞANLARIN PSİKOLOJİSİ

Tüm ülkeyi derinden yaralayan depremin etkisiyle maalesef ki öncelikli olarak deprem bölgesindeki kişiler, ikincil olarak da diğer herkes travmaya maruz kaldı.

Bu dönemde çevremizdeki herkesin psikolojisinin olumsuz etkilendiğini görebiliyoruz. Çoğu kişi depremden sonra uyuyamadığını, her an deprem olacakmış hissi yaşadığını, moral ve motivasyonunun çok düşük olduğunu, depresif hissettiğini söylüyor. Hem kendisine hem yakınlarına zarar gelmesinden endişe ediyor.

Bir başka psikolojik durum da deprem bölgesindekiler bu kadar acı çekerken ve çaresizken insanlar kendilerinin normal şekilde hayatına devam etmesinden de utanıyor ve suçluluk duyuyor. Çaresizliğin verdiği öfke hali de başka bir boyut.

Bu toplumsal psikolojik travma günlük hayatımıza ve iş yaşamımıza da yansıyor. Tüm bireyler ve şirketler deprem bölgesine yardım ulaştırma, oradakilerin yaralarını sarmak için var gücüyle çalışıyor. Depremin yarattığı psikolojik etkiler, günlük yaşam ve iş dünyasını çok etkiledi. Özellikle deprem bölgesinde çalışanları olan şirketler hızla çalışanlarına destek vermek üzere harekete geçti.

Şirketler çalışanlarının psikolojisini korumak ve mental sağlığı için profesyonel desteğe ihtiyaç duyuyorlar. Bu nedenle de bu süreçte kurumsal psikolojik destek hizmetlerine yoğun olarak başvuruyorlar. Psikolojik olarak tam olarak sağlıklı olmak zaman alacak olsa da şirketler ilgili kurumlardan ve uzmanlardan profesyonel destek alarak çalışanının ruh sağlığını korumaya özen gösteriyor.

Şirketlerin çalışanlarından maksimum verim alabilmesi için kişinin bütünsel iyi olma halinin ve ruh sağlığının korunması çok önemli.

Çalışanların motivasyonunu ne kadar yukarıda tutarsak çalışanlar da o motivasyon ile iyi olma halini o kadar kolay sağlayıp performans gösterebilir. Yaşanan travmanın iş dünyasında çalışanlarda derin izler bırakmaması için şirketlerin hızlıca eyleme geçmesi gerekir. Bu eylemler neler olabilir diye sıralayacak olursak;

Çalışanları travma konusunda bilinçlendirmek, duygularını, psikolojilerini ve ihtiyaçlarını belirlemek
Travmaya maruz kalmış tüm çalışanların (birincil yada ikincil travma olabilir) faydalanabileceği “Travma Sonrası Destek Programları” düzenlemek ve bu konuda uzmanlardan destek almak,
Depremden en çok etkilenen, en çok travmatize olan çalışanları belirleyip öncelikli olarak bu kişilere destek olmak,
Deprem korkusu herkeste aynı derecede olmadığı için özellikle bu fobiye sahip kişilerin özel destek almasına yardımcı olmak,
İhtiyacı olan çalışanların özel profesyonel destek almasını sağlamak (bireysel terapi yada grup terapisi),
Psikolojik desteği alabilecekleri uzmanları belirleyip çalışanları bilgilendirmek ve yönelendirmek,
Duygusal dayanıklılık artırmaya yönelik çalışmalar yapmak.

Çalışanların da bu dönemde psikolojilerini korumak ve motive olmak için yapabileceği şeyler de var tabii. Aslında bu günlerde tam da kaygıyı azaltacak şey olabildiğince başka şeylere konsantre olmak, işine konsantre olmak, hobilerle ilgilenmek, çok fazla deprem haberi izlememek ve dinlememek, mümkün olduğunca iyi uyumak ve iyi beslenmek. Olumsuz ruh halinin bir an önce sonlanması için mümkün olabildiğince normal hayata dönmek ve bu durumun zamanla hafifleyecek ve sonlanacak olduğunu bilmek gerekir. Hiç başa çıkılamıyorsa da bu süreci ve travmayı en az hasarla atlamak için profesyonel destek almak çok kıymetlidir.

DBE Kurumsal Gelişim Merkezi