Kurumsal GeliÅŸim Merkezi

Şirketler Neden Gençleşmek İstiyor

Şirketler Neden Gençleşmek İstiyor

Günümüzde, birçok şirket gençleşmeyi bir zorunluluk olarak görüyor. Sebebi ise değişen koşullar ve bu koşullara cevap verebilecek esneklik arayışı. Sürekli değişen ortama (pazar, rakipler, müşteriler vb.) uyum sağlayabilmek için daha dinamik bir nüfusa sahip olmak isteyen şirketler yaş ortalamalarını aşamalı olarak düşürüyorlar.

ÖrneÄŸin, ilanlarda “en az 35 yaşında” gibi tabirleri uzun zamandır göremiyoruz. Tersine, artık “27 yaşını aÅŸmamış”lar aranıyor. Genç nüfusun daha dinamik ve spontan olduÄŸu, enerjisiyle hızla deÄŸiÅŸen koÅŸullara daha hızlı cevap verebildiÄŸi yadsınamaz bir gerçek. Ancak bu durum, yalnızca çalışanlar için geçerli deÄŸil. Son on yılda, ÅŸirketler yönetici kadrolarını da daha genç nüfus arasından seçmeye yöneldi. Öyleyse, artık “yaşını başını almış, tecrübesiyle söz geçiren” müdürlerin pabucu dama mı atılıyor?

YaÅŸ konusunu biraz daha derinden incelemek gerek. Yaşın, bireysel performans üzerinde olumlu ya da olumsuz bir etkisi akademik olarak henüz kanıtlanamadı. Etrafınıza bakın, iyi ve kötü yönetici olarak nitelendirdiÄŸiniz kiÅŸileri gözünüzün önüne getirin. YaÅŸları yüzünden mi, yoksa davranışları yüzünden mi iyi veya kötüydüler? Bizler etrafımızda sürekli yaÅŸlı yöneticiler gördüğümüz için, “yönetici saçı aÄŸarmış biridir” gibi bir yanılsama içerisinde olabilir miyiz? YaÅŸlı veya genç, yöneticiler, yetenekleri ve onları nasıl kullandıkları, yani davranışlarıyla iyi veya kötü yöneticiler olurlar.

Bu açıdan bakıldığında ÅŸirketlerin gençleÅŸmesi, çalışanlar veya yöneticilik konusunda teoride bir sıkıntı oluÅŸturmamalı. Ancak pratikte, ÅŸirketin tüm kadrosu aynı anda gençleÅŸ(e)mediÄŸi ve bazı kritik pozisyonlara hali hazırdaki “saçı aÄŸarmışlar” sahip olduÄŸu için, zaman zaman yeni nesiller ile eski nesil yöneticiler çarpışabiliyor. Buna, X jenerasyonu ağırlıklı bünyenin Y jenerasyonuna direnci de diyebiliriz. Åžirket üst yönetimi Y jenerasyonunun giriÅŸini ve ÅŸirket kadrosunun gençleÅŸtirilmesini onaylasa bile, orta düzey yönetici kadrosunu tutmuÅŸ olan X jenerasyonu, bünyeye “Y”abancıların girmesine direnç gösterebiliyor. Bu direnci, ÅŸu ÅŸekillerde gözlemliyoruz:

“Kendilerini bir ÅŸey zannediyor, kendilerine fazla güveniyorlar.”

“Dünkü çocuklar, gelmiÅŸler, bize kafa tutuyorlar.”

“Her ÅŸeyi internetten ezberleyip geliyorlar.”

“Sürekli sistemi sorguluyorlar.”

“Hemen müdür olmak istiyorlar, tecrübeye hiç saygıları yok.”

Yeni nesli bir tehdit deÄŸil de bir fırsat olarak gören X’ler de var, ancak tek baÅŸlarına uyum yönünde aksiyon almaları zor. Bu durumda, kuÅŸaklar arası uyumun ve dengenin saÄŸlanması yine üst yönetim desteÄŸi ile İnsan Kaynakları’na düşüyor. İnsan Kaynakları, Y jenerasyonunu reddetmeyen mevcut X’leri, direnç gösteren X’leri ikna etmek için birer ajan olarak kullanabilir. X’lerin sabit tecrübesiyle çevrelenen konfor alanları, Y’lerin deÄŸiÅŸken enerjisi ile biraz yara alsa da, Y’lerin ürettiÄŸi fikirler sayesinde ÅŸirketin gelebileceÄŸi nokta gözden kaçırılmamalı.

Özellikle hızlı değişen sektörlerde gençleşme önemli. Hızlı değişen denince önce akla IT geliyor. Ancak, hızlı değişen sektörler bununla sınırlı değil. Genç nüfusun ağırlıklı olduğu ülkemizde, müşteriye direkt hitap eden hizmet sektörünün neredeyse tamamı için değişim kaçınılmaz. Şirketler, değişim için gerekli enerjiyi de gençlerden, bugünün tabiriyle Y jenerasyonundan alıyorlar.

Özellikle Avrupa’ya göre çok daha genç bir nüfusun çalışma hayatında olması, dinamizm açısından büyük bir avantaj saÄŸlıyor. Y jenerasyonu, kritik sorgulama, yaratıcı problem çözme, yeniliÄŸe açıklık ve spontanlık gibi özelliklere ve yetkinliklere sahip. Genç çalışanların yönetici kadrolarında çalışmaya baÅŸlaması ve karar mekanizmasında etkin olmaları, özellikle uluslar arası rekabette hız ve risk yönetimi açısından avantaj saÄŸlayacaktır. Türkiye’de ÅŸirketlerin gençleÅŸmesi, özellikle hizmet ve IT sektöründe çok kritik. Ancak, bu süreç başından sonuna çok iyi yönetilmeli ve mümkünse danışmanlık alınmalı. X jenerasyonunun “Y”enileri bünyesine kabul etmesi, ortak kültür ve dil oluÅŸturmak ve “Y”enilerin “Y”eteneklerinden etkin ÅŸekilde faydalanabilmek için kısa ve uzun vadeli aksiyon planları oluÅŸturulmalı. Åžirketler gençleÅŸirken, kendi iç sistemlerini de eskisi gibi tutamayacaklarının farkında olmalılar. Yeniler tarafından eleÅŸtirilmeye hazırlıklı olmalı, bu eleÅŸtirileri geliÅŸim için birer hedefe dönüştürerek, yeni nesil enerjiyi etkin kullanarak zamana ayak uydurmalılar.

Kurumsal ÅŸirketlerin yaÅŸ ortalamaları 30 – 35 aralığında deÄŸiÅŸirken, gençleÅŸmek isteyenler 25 – 30 aralığını hedefliyorlar. Burada ideal oran varsa bu, ÅŸirketin stratejisiyle ve yaptığı iÅŸin niteliÄŸi ile doÄŸru orantılıdır. Çok hızlı deÄŸiÅŸen bir pazarda kendine yer açmak isteyen, genç nüfusa hitap edecek ürünleri tasarlayan, pazarlayan ve satan bir ÅŸirketin yaÅŸ ortalaması 25’e kadar düşürülebilir.          

Burcu Çanacık, Uzman Endüstri ve Örgüt PsikoloÄŸu - DBE Davranış Bilimleri Enstitüsü Kurumsal GeliÅŸim Merkezi Proje Yöneticisi  

Benzer İçerikler :

Monoton Çalışanlar 3 Kat Stres Altında

Türkiye'de 15-55 yaÅŸ arasındaki nüfusta ene yaygın hastalıklardan içinde depresyonun ilk beÅŸte yer aldığını söyleyen DBE Davranış Bilimleri ...

Yüksek Derecede Verimli Bir Beyin için 10 İpucu

Beyinlerin yüksek verimlilikle çalışmasını saÄŸlayan 10 alışkanlık nedir? Öğrenin. “İşleyen demir ışıldar,” sözündeki ...

Çalışan Memnuniyetini ve Bağlılığını Artırmak için 5 Adım

Gallup tarafından yapılan bir araÅŸtırmanın sonuçlarına göre çalışanların iÅŸten ayrılmaları ABD’ye yılda 550 milyar dolara mal oluyor. Günümüzde...

KORONAVİRÜS İLE GELEN EVDEN ÇALIŞMA MODELİ

Hazır olsa da olmasa da birçok kurum salgın sebebiyle evden çalışma düzenine geçmiş durumda. Hem çalışanlar hem de kurum için bu yeni deneyimi daha verimli ...

İlginizi Çekebilir :

Zam ve Terfi Alamayan Çalışanın Motivasyonu Nasıl Etkilenir?

Åžirketlerde, çalışanların terfi almasının belli bir prosedürü olmalıdır. Yani ÅŸartları belli ve tanımlı olmalıdır. Ayrıca bu ÅŸartlar ve prosedür tÃ...

ÇALIŞANLARIN MOTİVASYONUNU ARTIRMAK İÇİN STRATEJİLER

Bir şirketin başarılı olabilmesi için en temel etkenlerden biri, çalışanların motivasyonudur. Çalışanlarınızın potansiyelini en iyi şekild...

SOSYAL SORUMLULUK MU, SOSYAL ZORUNLULUK MU?

Sosyal sorumluluÄŸun toplumsal refaha çok büyük katkısı vardır.  Günümüzde pek çok kurum ürettiÄŸi ürün, verdiÄŸi hizmet ve sunduÄŸu kalitenin yanı sıra ...

Yüksek Derecede Verimli Bir Beyin için 10 İpucu

Beyinlerin yüksek verimlilikle çalışmasını saÄŸlayan 10 alışkanlık nedir? Öğrenin. “İşleyen demir ışıldar,” sözündeki ...