Mesai Sırasında Molaların Çalışanlar Açısından Önemi
Mola süreleri verimlilik araştırmalarında sıkça üzerinde durulan bir konu olmuştur. Geleneksel anlayışın hakim olduğu dönemde, molalar verimliliği düşüren, çalışanların işten kaytarmasını sağlayan bir etkinlik olarak görülebiliyordu. Ne var ki, bugün molaların çalışanların fiziksel ve sosyal ihtiyaçlarını giderdiği ve çalışanları rahatlattığı biliniyor.
Yasada çalışma sürelerine göre alınabilecek molalar belirtilmiş. Ancak, farz edelim ki, kurumunuz size bir saat daha boş zaman veriyor. O bir saati nasıl kullanmak istersiniz? Bu soruyu bir araştırmada çalışan grubuna yönelttiklerinde alınan cevaplarda öne çıkan konular; dışarıdaki işleri halletmek, iş arkadaşlarıyla sohbet etmek, bir şeyler okumak ve uyumak olarak belirlenmiş. Özellikle “dışarıdaki işlerimi hallederim” yaklaşık %35lik bir orana sahip.
Birçoğumuz işe güce boğulmuşken zaman zaman şöyle cümleler kurarız:
“Keşke biraz uyusam kendime gelirdim.”
Ya da “Keşke izin verseler de bankadaki şu işlerimi halletsem.”
Ya da “Aaaaa kusura bakma, o kadar çok işim vardı ki, seni arayacak fırsat bulamadım.”
İşveren açısından bu talepler plansızlık, düzensizlik, sorumsuzluk gibi adlandırılabiliyor. Bazen haklı olduklarını kabul etmek gerekiyor. Ancak, göz ardı edemeyeceğimiz bir gerçek şu ki, çalışanın bu beklentileri karşılanmadığında veya çalışanı zorla koltuğunda oturttuğumuzda, zaten o anları verimli bir şekilde geçirmiyor. Dahası, önemsenmediğini, kendisine değer verilmediğini hissediyor ve yöneticisiyle kurduğu duygusal bağ zayıflıyor.
Hepimiz biliyoruz ve kabul ediyoruz ki, firmaların en büyük amacı para kazanmak. Bunun için firmalar, genel olarak verimliliği en üst seviyeye çıkarmayı hedefliyorlar. Çeşitli sektörlerden farklı firmalara baktığımızda, hepsinin ortak niyeti: Çalışanlar daha çok çalışsın, daha çok üretsin.
Bu hedefe ulaşabilmek için birbirinden değişik yollar kullanıyorlar. Bazıları çalışanlara soruyor: “Sizin için ne yapalım?” Bazıları deneyimlerinden yola çıkarak kendileri karar alıyor: “Çalışanlar için şunu yapmalı.” Açıkçası, son zamanlarda kurumların eğilimi, fokus gruplar veya anketler ile çalışanların fikrini almak yönünde. Bilim dünyasıysa, iş yeri gözlemleriyle ve deneylerle doğru cevabı bulmaya çalışıyor.
1930’lardan bu yana Neoklasik Organizasyon Teorisi çalışma alanında boy göstermiştir. Bu yaklaşım doğrultusunda, kurumların sosyal ve beşeri yönlerinin göz ardı edilemeyeceği; çalışanların insani ihtiyaçlarının ve beklentilerinin karşılanmasının ortak hedeflere ulaşmada önemli bir etken olduğu öne sürülmüştür. Artık tüm dünyada kabul edilen bir gerçek var: Çalışanlar firmaya duygusal olarak bağlandıklarında gerçekten verimli çalışmalar ortaya koyabiliyorlar. Tek koşul bu değil elbet; ancak, verimliliğe etki eden faktörlerin başında geliyor. Çalışanın memnuniyeti, hizmetin veya ürünün kalitesine direkt yansıyor.
Benzer İçerikler :
Yaratıcı sınıfın yükselişi değerlerde, normlarda ve tutumlarda güçlü ve önemli bir değişime yol açtı. Bu sınıfın bütün üyeleri ister artist, ister mühendis,...
Artan Teknoloji Kullanımı, İnternet, Facebook, Twitter vs. İnsanları Yalnızlaştırıyor Artan teknoloji kullanımının insanları yalnızlaştırmasının ana ...
Çoğumuz günün büyük kısmını iş yerinde geçiriyoruz. Hayatın geri kalanından keyif almak için iş yerindeki mutluluğunuzu arttırma hedefi koyarsanız, hayatınızın ...
Önce Geçen Haftanın Bir Özetini Yapalım Bir çalışan iş yerinden memnun olabilir ama bu onun iş yerine bağlanmasını garantilemez. Aynı şekilde bir müşteri ...
İlginizi Çekebilir :
Modern iş dünyası; küreselleşme, hızlı ve derinlemesine teknolojik ilerlemeler, dinamik ekonomik koşullar, değişen ve dönüşen medya araçları ile birlikte...
Empati, sözlük anlamı olarak “kendimizi bir diğer kişinin yerine koyup onun gibi hissedebilmek ve düşünmek” manasına gelmektedir. Dolayısıyla bu ...
Sosyal, ekonomik, politik, siyasi ve teknolojik gelişmeler toplumların sahip olduğu kültürleri değiştirmiş ve buna uygun olarak kuşakların da yaşayış...
"Yetkinlik" en iyi performansa sahip kişileri ayırt etmeye yarayan bilgi, beceri, tutum ve kişilik özelliklerinin davranış boyutunda ifade ...









