Kurumsal GeliÅŸim Merkezi

Motivasyon

Motivasyon

BaÅŸarı ve iyi performansın, patron tarafından övülmesi çalışanları inanılmaz motive ediyor ve kendilerini ekibin bir parçası gibi hissetmelerini saÄŸlıyor. Türkiye’deki patronlar üst düzey yöneticisini ne zaman ve nasıl motive ediyor, övüyor? Ãœst düzey yöneticilerle çalışanları motive etme konusunda patronların performansını nasıl deÄŸerlendiriyorsunuz?

Mevcut durumla baÅŸlayalım. Türkiye’de insanların kendilerinden konum olarak daha aÅŸağıda gördükleri kiÅŸileri övmesi pek söz konusu deÄŸil. Bu durum, bir babanın çocuÄŸuyla veya bir patronun çalışanıyla olan iliÅŸkisinde sıkça göze çarpıyor. Temel sebep/bahane ise çok acıklı: Pozisyon olarak aÅŸağıda konumlandırılan kimse (çalışan/çocuk), kendini yukarıda konumlayan (patron/baba) tarafından övülürse şımarır ve kendini yukarıda yani patron veya baba ile aynı konumda zanneder. Hatta daha da üstte zanneder! Ä°ÅŸte kültürümüzün en büyük yanılgısı, yetiÅŸtiriliÅŸ tarzımıza da böyle deforme bir bakış açısıyla yansımıştır: “Övme şımarır, illa ki öveceksen yüzüne karşı deÄŸil, arkasından öv.”

Bu duruma karşın, göz ardı edilemeyecek iki gerçek var: Bir, insanlar övülerek şımarmaz. Şımarık olan zaten şımarıktır ve şımarıklık, her ÅŸeyi elde edebileceÄŸini düşünmektir. Övülen bir insan “Her ÅŸeyi yapabilirim” deÄŸil, “Bu iÅŸi iyi yaptım, ben bu iÅŸte iyiyim” diye düşünür. Ä°ki, birinin bir davranışını övdüğünüzde, hele de siz onun için önemli bir insansanız o davranışı tekrar etme olasılığı artar. EÄŸer performansını överseniz performansı artar. Bu kadar basit bir formül…

Patronlara da çok bir şey diyemiyoruz, çünkü onlar da böyle yetiştirildiler. Burada biraz kuşaklardan bahsedeceğim. Özellikle X kuşağı (1965-1985 arası) ve öncesi doğumlular övgünün zararlı bir şey olduğuna inanarak büyüdü. Y kuşağı (1985-2000 arası) ise yetişirken fazlaca övüldü, hatta zaman zaman bu övgülerde aşırıya kaçıldı. Y kuşağı her şey için övülmüş bir kuşak. Başarısız olsa dahi çabası için övülen bu kuşak temsilcileri, çaba göstermedikleri zaman da eleştirilmediler. Her iki yetişme tarzında da bir konu atlandı: Başarının ve performansın övülmesi gerekliliği.

X ve önceki kuÅŸaklarda baÅŸarı ve performans “zaten olması gereken” olarak nitelendirildi ve insanlar şımarır diye övülmediler. Y (1985-2000 arası) ve Z (2000 ve sonrası) kuÅŸaklarında ise baÅŸarı olmasa dahi övgü vardı. Ancak övgünün ve takdirin performansı artırabilmesi için, baÅŸarıların ve baÅŸarıya götüren davranışların övülmesi gerekiyor. Yani orta noktayı bulmamız gerekiyor;  ne övgüden korkmalı ne de içi boÅŸ övgüler yapmalı.

Patron veya CEO Çalışanları, Üst Yönetim Takımını Motive Ederken Kademeler Arası Ayrım Yapıyor mu? Yapmalılar mı?

Ayrım yapmak, kardeÅŸler arasında ayrım yapan ebeveynler gibi davranmak olur. Ebeveynler farkında olmadan kardeÅŸler arasında sürtüşmelere yol açarken patronlar da iç dengeyi ve kurumdaki takım ruhunu zedeleyebilirler. Bu nedenle takdir ederken takımların önemine göre ayrım yapmaktan ziyade, performansı kim gösteriyorsa onu takdir etmek en adil çözüm olacaktır. Yani, ayrımcılık olmasın diye herkesi övmek de doÄŸru olmaz.  

Patronlar Üst Düzey Çalışanlarını Motive Etme Konusunda Nelere Dikkat Etmeli, Para Dışında Onları Fark Ettiğini Nasıl Göstermeli? Bu Konuda Yapılan En Büyük Hatalar Neler?

Çalışana baÅŸarıları, kuruma kattıkları ve özverisi için teÅŸekkür etmek iyi bir baÅŸlangıçtır. Takdirin içerisinde çalışanın kuruma kattığı deÄŸerler kadar patronun gözündeki deÄŸeri de yer almalıdır. Patronun çalışanına olan sevgi ve saygısını göstermesi kadar motive edici bir ÅŸey yoktur. Sadece kuru bir “Aferin” yeterli deÄŸildir. Takdir çalışana özel olmalıdır. Herkesin motive olma ÅŸekli ve motivasyon kaynağı farklıdır. Patronlar ya da yöneticiler çalışanlarını iyi tanımalı ve herkese uygun motive etme yöntemini bulmalıdır. Nasıl ki bir kadına ÅŸiir yazarken onun saçları, onun gözleri vb. övülür, çalışan takdir edilirken de ona özel davranışlar, onun kiÅŸilik özellikleri, azmi ve baÅŸarıları övülmelidir.

“Seni çok takdir ediyorum” bir süre sonra yetmeyecektir. Patronu tarafından “Azmine ve kararlılığına hayranım, seni baÅŸkalarına örnek gösteriyorum” sözleriyle takdir edilen,  gerçekten azimli bir çalışanın performansı bu övgüyle ikiye katlanabilir.

Takdiri sadece prim , maaÅŸ veya maddi hediyelerle göstermek ne yazık ki anlamlı birkaç sözün yerini tutamaz. Yapılan tüm araÅŸtırmalar maaşın çalışan memnuniyetinde hijyen faktörü olduÄŸunu ama çalışanı baÄŸlamak ve motive etmek için yeterli olmadığını göstermektedir.    

Dünyadan ve Türkiye’den Patronların Uyguladığı BaÅŸarılı Motivasyon Yöntemleriyle Ä°lgili Birkaç Ä°yi ÖrneÄŸi Paylaşır mısınız?

Türkiye’de ve dünyada en çok iÅŸe yarayan yöntemler; patronun iÅŸ yerinde gözükmesi, departmanlarda dolaÅŸması, çalışanlarla bir arada olması ve onlarla iletiÅŸim kurmasıdır. Yerinde ve zamanında doÄŸru geri bildirimler vermesidir. Birçok kurumda, çalışanlar patronlarını ne çalışma ortamında ne de yemek yerken görüyorlar. Kurum ne kadar büyükse, patron o ölçüde çalışanlardan uzak kalıyor. Bunu deÄŸiÅŸtirmek de patronun elinde… Patron fildiÅŸi kulesinden çıkmalı ve halkın arasına karışmalı, iÅŸ yaparken onları görmeli ve o anda takdir etmelidir.

Uzm. End. ve Kurumsal Psikolog Burcu Çanacık, DBE Davranış Bilimleri Enstitüsü

DBE Kurumsal Ölçme / Değerlendirme ve Eğitim Merkezi
Bizi Arayın  EÄŸitmenlerimiz

Benzer İçerikler :

LİDERLER İŞ YERİNDEKİ İLETİŞİM SORUNLARINI NASIL ÇÖZEBİLİRLER?

İşyerinde çalışanların birbirleriyle ve yöneticileriyle aralarındaki iletişim zayıf olduğunda uyumluluğu sağlamak ve diğer işyeri sorunlarıyla baş etmek...

Çalışanların Ruh Sağlığını Korumak: İK’ya Düşen Roller?

Çalışan Memnuniyeti araştırmalarında en çok sorgulanan konular; Fiziksel Çalışma Ortamı, Psikolojik Çalışma Ortamı, İlk Yönetici, Üst Yönetim, Ücretlendirme ve ...

Yaratıcı Sınıf Değerleri

Yaratıcı sınıfın yükselişi değerlerde, normlarda ve tutumlarda güçlü ve önemli bir değişime yol açtı. Bu sınıfın bütün üyeleri ister artist, ister mühendis,...

Mesai Sırasında Molaların Çalışanlar Açısından Önemi

Mola süreleri verimlilik araştırmalarında sıkça üzerinde durulan bir konu olmuştur. Geleneksel anlayışın hakim olduğu dönemde, molalar verimliliği düşüren...

İlginizi Çekebilir :

Pedagoji’den Androgoji’ye Yetişkin Eğitimi

Günümüz eÄŸitim dünyasında bireyler eÄŸitim hayatlarına çok erken yaÅŸlarda baÅŸlarlar. Çocukluk döneminde baÅŸlayan eÄŸitim hayatı pedagojik eÄŸitim yaklaşımlarÄ...

Madde madde iş stresiyle başa çıkma yolları

Ä°ÅŸ yerindeki uzun süreli stresin kiÅŸiler üzerindeki yansımaları farklı ÅŸekillerde olabiliyor. Bu belirtilerden bazılarını sayacak olursak bunlar; • ...

SOSYAL MEDYA KULLANIMININ Ä°Åž HAYATINA ETKÄ°LERÄ°

“Günümüzde sosyal medya platformları hayatlarımızın vazgeçilmez bir parçası haline geldi.  Kontrolsüzce kullanıldığında bize hem psikolojik hem de ...

Gelişim Alanınızı Hiç Objektif Gözden Dinlediniz mi?

Çocukluktan bu yana hep daha iyi olmak adına birileriyle kıyaslandık; komşularımız, akrabalarımız, okul arkadaşlarımız ve kardeşlerimizle rekabete zorlandık. ...